ABD ekonomisi Ekim-Kasım döneminde hafiften daha ılımlıya doğru güçlü bir performans gösterdi, tedarik zinciri ve işgücü zorlukları ana belirsizlikler olarak vurgulandı.
8 Ekim-18 Kasım dönemini kapsayan ve ABD Merkez Bankası (FED) tarafından yayınlanan Aralık ayı Bej Kitap (Beige Book) raporuna göre güçlü talep artışına rağmen tedarik zinciri sorunları ve istihdam kıtlığı ekonomik büyümeyi bastırmaya devam etti.
ABD’de İmalat ve Hizmet Sektörleri Toplamı Büyümeye Devam Ediyor (endekste 50 üzeri değerler büyümeyi gösteriyor)
Ekonomik aktivite hızlandı…
Raporda artan otomobil talebine dikkat çekilirken düşük stokların satışları aşağı çektiği belirtildi. Delta varyantının yayılmasında azalma yaşanmasının etkisiyle eğlence ve konaklama faaliyetleri arttı. Malzeme ve istihdam eksikliğine rağmen inşaat sektörü ılımlı, imalat sektörü ise daha güçlü büyüdü. Konut kredilerindeki düşüşe rağmen toplam kredi talebi arttı.
Talep artışı, isgücü kıtlığı ve yüksek girdi maliyetleri fiyat baskılarını artırdı…
Çocuk bakımı, emeklilik ve Covid-19’a ilişkin güvenlik endişeleri istihdam piyasasını zorlayan ana etkenler olurken, aşı zorunluluğu işe alımları sınırladı. Söz konusu zorluklar işverenlerin ücret artışlarını yukarı çekmesine sebep oldu.
Güçlü hammadde talebi, lojistik zorluklar ve zayıf işgücü piyasası girdi maliyetlerini yukarı çekse de yarı iletken ve belli bazı çelik ürünleri stoklarının güçlü olması ile kontrat yükümlülüklerinin fiyat artışlarını engellemesi, fiyat baskılarının hafiflemesine sebep oldu.
ABD’de Enflasyon Yıllık %6 Seviyesini Aştı
Riskler canlılığını koruyor…
Raporda, ABD ekonomisine yönelik en büyük belirsizliğin “tedarik zinciri ve işgücü zorluklarının ne zaman hafifleyeceği” olduğu vurgulandı.
ABD ekonomisinin güçlü seyri FED’i gevşek para politikasından adım adım uzaklaştırıyor…
14-15 Aralık para politikası toplantısında FED, pandemi kaynaklı varlık alım programını daha erken sonlandırmayı tartışacak. Piyasalar, FED’in 2022 yılı ikinci çeyreği başında faiz artırımı yapacağını fiyatlıyor.
Arz kısıtları ve tedarikteki gecikmeler Ekim ayında Türkiye dahil küresel imalat sektörünü sert vurmaya devam etti, işe alımlar yavaşladı, enflasyon hızlandı.
. Özellikle Uzak-Doğu’da Kovid-19 kaynaklı kısıtlamaların gevşetilmesi talep artışını beraberinde getirdi.
. Enflasyon baskısı arttı.
. Ham madde ve malzeme eksikliği, tedarik sürelerinin uzaması, nakliye ve enerji maliyetlerinin yüksekliği ham madde fiyatlarının yükselmesine sebep oldu.
. Uzayan tedarik sürelerine bağlı olarak siparişlerin iptal edilmesi üretim üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturdu.
. Arz kısıtları ve tedarik zinciri sorunları stok artırma eğilimini artırdı.
. İşe alımlar yavaşladı.
ABD merkez bankası Fed enflasyonda geçiciliği sorgularken 3 Kasım PPK toplantısında büyük ihtimalle varlık alımlarını azaltmaya başlayacak, 2022 yılı üçüncü çeyreğinde faiz artırım ihtimali artmaya başladı. Avrupa Merkez Bankası (AMB) süre vermeden faizde geçiciliği savunmasına rağmen varlık alımlarında azaltma ihtimalini ortaya koymuştu. Küresel ekonominin seyri pandeminin seyrine bağlı. Öngörülebilir vadede ise küresel ekonomi yüksek enflasyon patikasına girmiş durumda.
Ekim ayı öncü PMI verileri ABD, Euro Bölgesi ve İngiltere hizmet sektörlerinde hızlanmaya, Almanya’da ihracatın imalat sektörünü desteklediğine, Japonya’da hem hizmet hem de imalat sektörlerinde hızlanmaya işaret etti. Söz konusu ülke/bölgelerde istihdam artışı sürdü, girdi maliyetlerindeki artışın hızlanması çıktı fiyatlarını yukarı çekti. Almanya’da ihracat artışının Ekim ayında artmaya devam etmesi Türkiye’nin ihracatı açısından olumlu bir sinyal olabilir.
ABD’de hizmet sektörü hızlandı, imalat sektörü üretimi yavaşladı, istihdam artışı sürdü, fiyat artışları hızlandı…
Ekim ayında hammadde kısıtları ve tedarik zincirindeki gecikmeler ABD’de imalat sektörü üretimini yavaşlatmaya devam etti. Kovid-19 endişelerindeki azalmaya bağlı olarak hizmet sektöründe siparişler hızlı artış gösterdi, işe alımlar arttı; yüksek taşıma maliyetleri, çalışan ücretleri, tedarikçi ücretleri ve malzeme fiyatlarına bağlı olarak enflasyon üzerindeki baskı arttı. İmalat tarafında ise tedarik zinciri kısıtları ve noksanlıkları ile tedarik sürelerinin uzamasına bağlı olarak üretim ve siparişlerde hafif zayıflama kaydedildi. İmalatçılar hem stoklarını artırmak hem de tedarik sorunuyla baş edebilmek amacıyla satın alımlarını hızlandırdı. Malzeme kıtlığı, lojistiğe bağlı sorunlar ve yüksek emtia fiyatları girdi maliyetlerini dolayısıyla da fabrika satış fiyatlarını hızla yukarı çekmeye devam etti. Eylül ayında ABD’de TÜFE (grafikte mavi çizgi, sol eksen) yıllık %5,4 (aylık %0,4), ÜFE (grafikte siyah noktalı çizgi, sağ eksen) ise yıllık %8,6 (aylık %0,5) artış kaydetmişti.
Almanya’da ihracat imalat sektörünü destekledi, istihdam artışı sürdü, girdi ve çıktı fiyat artışları hızlandı…
Ekim ayında Almanya’da hizmet ve imalat sektörleri yavaş hızla da olsa büyümesini sürdürdü. İmalat sektöründe yavaşlamanın sebepleri girdi kısıtları ve otomotiv sektöründe yaşanan talep daralması oldu. Arz zincirinde devam eden sıkıntılar hizmet sektörünü olumsuz etkilemeye devam etti. Otomotiv sektörünü çıkmaza sokan çip darlığı fabrikaların yeni sipariş artışlarında yavaşlamaya sebep olurken, ihracat siparişleri güçlü seyrini korudu. Hizmet sektöründe ihracat siparişleri hızlanma kaydetse de yurt içi siparişler son altı ayın en yavaş artışını kaydetti. Fiyat tarafında ise girdi maliyetleri ve çıktı fiyatları sert yükseldi. İmalat sektöründe başta metaller ve plastik olmak üzere hammadde fiyatlarındaki yükseliş ve artan enerji fiyatlarına dikkat çekilirken, hizmet sektöründe faaliyet giderlerindeki tarihi rekor artışa vurgu yapıldı. İstihdamda ise güçlü alımlar sürdü. Eylül ayında Almanya’da TÜFE (grafikte mavi çizgi, sol eksen) aylık bazda değişiklik göstermezken yıllık artış %4,1 olmuş, ÜFE (grafikte siyah noktalı çizgi, sağ eksen) ise yıllık %14,2 (aylık %2,3) artış kaydetmişti.
Euro Bölgesi’nde otomotiv sektörü üretimi en sert düşüşünü kaydetti, hizmet sektörü büyüdü, istihdam arttı, fiyat artışları hızlandı…
Ekim ayında Euro Bölgesi genelinde hizmet ve mal üretimindeki artış yavaşlayarak sürdü. Hizmet sektörlerinde siparişler hızlı artarken, imalat sektöründe siparişler son dokuz ayın en düşük artışını kaydetti. Otomobil ve yedek parça sektöründe üretim en hızlı düşüşünü kaydetti. Artan Kovid-19 endişelerine paralel olarak seyahat, turizm, eğlence ve dinlenme faaliyetlerinde gerileme görülürken; sağlık, medya, bankacılık ve banka dışı finansal sektörde aktivite hızlandı. Bölge genelinde istihdam artışı sürdü. Girdi ve çıktı fiyatlarında artışlar hızlandı. Euro Bölgesi’nde TÜFE (grafikte mavi çizgi, sol eksen) yıllık %3,4 (aylık %0,5), ÜFE (grafikte siyah noktalı çizgi, sağ eksen) ise yıllık %13,4 (aylık %1,1) artış kaydetmişti.
İngiltere’de hizmet sektörü hızlandı, kapasite kısıtları imalat sektörünü aşağı çekti, istihdam artışı hızlandı, rekor hızda fiyatlar arttı…
Pandemi kısıtlarının kaldırıldığı İngiltere’de Ekim ayında ihracat siparişlerinin de desteğiyle hizmet sektöründe aktivite hızlandı, imalat sektörü üretimi yavaşladı. İstihdam ve malzeme kısıtları ile azalan ihracat siparişleri imalat sektörü üretimini aşağı çeken ana faktörler oldu. Güçlü ücret artışları ve kötüleşmeye devam eden küresel tedarik zinciri girdi maliyetlerinin paralelinde de çıktı fiyatlarının rekor hızda yükselmelerine sebep oldu. Girdi maliyetlerinin tetikleyicileri yakıt, taşıma ve enerji fiyatları, başta çip ve diğer elektronik aksamlar olmak üzere hammadde darlığı oldu. Eylül ayında İngiltere’de TÜFE (grafikte mavi çizgi, sol eksen) yıllık %3,1 (aylık %0,3), ÜFE (grafikte siyah noktalı çizgi, sağ eksen) ise yıllık %6,7 (aylık %0,5) artış kaydetmişti.
Japonya’da imalat sektörü Ekim ayında büyümeyi sürdürdü, hizmet sektörü üretimi Ocak 2020’den bu yana ilk kez arttı…
Kovid-19 vakalarında gerileme ve pandemi kaynaklı kısıtlamaların gevşetilmesine bağlı olarak Japonya’da hizmet sektörü Ocak 2020’den bu yana ilk kez Ekim 2021’de önceki aya göre büyüme kaydetti, imalat sektörü son dokuz ayda sekizinci kez büyümesini sürdürdü. İmalat sektöründe yerel ve ihracat siparişleri artarken, hizmet sektöründe siparişler düşüşünü sürdürdü. İmalat sektöründe işe alımlar hızlandı. Tedarik zincirinde süregelen sıkıntılar ve malzeme kıtlığı girdi maliyetlerinin son 13 yılın en hızlı artışı kaydetmesine sebep olurken, çıktı fiyatları da sert şekilde yükseldi. Eylül ayında Japonya’da TÜFE (grafikte mavi çizgi, sol eksen) yıllık %0,2 (aylık %0,4), ÜFE (grafikte siyah noktalı çizgi, sağ eksen) ise yıllık %6,3 artış kaydetmişti.
Eylül ayı IHS Markit verilerine göre tedarik zincirinde devam eden sorunlara bağlı olarak küresel alüminyum, bakır ve çelik kullanımlarında hız kaybı eylül ayında devam etti, küresel elektronik ürün üretimi ise hafif artış kaydetti. Tedarik zincirinde devam eden sıkıntılar girdi maliyetleri ve çıktı fiyatlarını Eylül ayında yukarı çekmeye devam etti.
Elektronik ürünlerin üretimi ve siparişleri eylül ayında artmaya devam etti, fiyat baskısı arttı…
Küresel elektronik ürün üretimi PMI endeksi (aşağıdaki grafikte yeşil çizgi) eylül ayında 50 eşik değerinin üzerinde kaldı ve önceki aya göre hızlanarak büyümesini sürdürdü. Üretim ve yeni siparişlerdeki artmaya devam etti. Çin, Japonya, Tayvan, Avrupa ve ABD’nin elektronik ürün siparişleri sert artış kaydetti. En çok sipariş artışı endüstriyel ve iletişimle ilgili elektronik ürünlerde yoğunlaştı. Tedarik sürelerindeki artışlar girdi maliyetleri ve çıktı fiyatlarının hızlanarak artmasına sebep oldu. Sektörde; çip, metaller, paketleme, plastik ve nakliye maliyetlerindeki artışlar girdi maliyetlerinin artmasında etkili oldu.
Küresel alüminyum kullanımı yavaşladı, üretim hızlandı, ihracat talebi düştü, fiyat baskısı arttı…
Küresel alüminyum kullanıcıları PMI endeksi eylül ayında yavaşlayan bir hızla da olsa da büyümeye devam etti. Toplam siparişler kısmen artarken, ihracat talebi Haziran 2020’den bu yana ilk kez düştü. Söz konusu düşüşte hammadde kıtlığı ve tedarik sürelerindeki artış etkili oldu. Üretim ise nisan ayından bu yana ilk kez hızlandı. Girdi teminindeki zorluklar sürekli artan girdi maliyetlerinde sert artışı beraberinde getirdi. ABD (aşağıdaki grafikte kırmızı çizgi) ve Avrupa’da (yeşil çizgi) alüminyum kullanımı yavaşlarken, Asya’da (mor çizgi) alüminyum kullanımı önceki aya göre değişmedi. Alüminyum üretimi ise son beş ayın en hızlı yükselişini kaydetti. Asya ve ABD’de üretim hızlanırken, Avrupa’da son 13 ayın en düşük üretim artışı görüldü. Küresel yeni ihracat siparişleri son 14 ayda ilk kez düştü. Hammadde kıtlığı, girdi tedarik sürelerinin uzamasına sebep oldu. Girdi maliyet enflasyonu başta ABD’de olmak üzere artmaya devam etti. Çıktı fiyatları enflasyonu özellikle ABD ve Avrupa’da daha hızlı arttı.
Küresel bakır kullanımı ve girdi maliyetleri yavaşladı, satış fiyatları hızlandı…
Küresel bakır kullanıcıları PMI endeksi eylül ayında yavaşlayarak da olsa 15 aylık artışını sürdürdü. Talepteki artışa rağmen hammadde kıtlığı ve tedarikçilerin performanslarındaki düşüş bakır kullanımındaki yavaşlamanın ana etkenleri oldu. Üretim ve yeni siparişlerde artış yavaşladı. ABD (aşağıdaki grafikte kırmızı çizgi) ve Avrupa’da (yeşil çizgi) bakır kullanımındaki artış son sekiz ayın en düşüğüne geriledi, Asya’da (mor çizgi) ise hafif arttı. Girdi maliyetlerindeki artış son sekiz ayın en düşüğüne geriledi, buna rağmen satış fiyatlarındaki artış hızlandı.
Küresel çelik kullanımı, girdi maliyetleri ve çıktı fiyatları yavaşladı…
Küresel çelik kullanıcıları PMI endeksi eylül ayında yavaşlayan bir hızla da olsa da büyümeye devam etti; ABD’de (aşağıdaki grafikte kırmızı çizgi) hızlandı, Avrupa (yeşil çizgi) ve Asya’da (mor çizgi) yavaşladı. Çelik üretimi ise Asya’da haziran ayından bu yana ilk kez artarken, ABD ve Avrupa’da üretim hızı değişmedi. Yeni ihracat siparişleri Asya’da düşüş yaşarken, ABD ve Avrupa’da hafif yükseldi. Girdi maliyetleri ve çıktı fiyatlarındaki artış yavaşladı.
Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) Ağustos ayında yıllık %19,25, aylık %1,12 arttı; yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ise yıllık %45,52, aylık %2,77 artış kaydetti. Böylece yıllık bazda TÜFE ve Yİ-ÜFE arasındaki fark artmaya devam etti. Aşağıdaki grafikte, sarı renkli çubuklar TÜFE ve Yİ-ÜFE arasındaki yıllık farkı gösteriyor.
Kaynak: Turkey Data Monitor
TCMB para politikası kararlarında ağırlıklı olarak TÜFE’nin seyrine bakarak politika faizini belirliyor. Mevcut durumda TCMB’nin politika faizi %19 seviyesinde iken Ağustos ayında TÜFE’deki yıllık %19,25’lik artış politika faizinin üzerine çıkmış durumda.
Dolayısıyla kritik soru “TÜFE, ne kadar süre politika faizinin üzerinde kalacak”, diğer bir ifadeyle “TCMB, ne kadar süre politika faizini %19 seviyesinde tutabilecek?”.
Aşağıdaki grafikte sarı çizgi TCMB’nin politika faizini, siyah çizgi TÜFE’yi, mavi çizgi ise TCMB’nin bankaları ortalama fonlama (borç verme) faizini gösteriyor. Dikkat edeceğiniz üzere TCMB; TÜFE’deki yukarı yönlü eğilime faiz yükselterek, TÜFE’deki aşağı yönlü eğilime faiz düşürerek cevap veriyor.
Kaynak: Turkey Data Monitor
Temmuz ayından itibaren döviz kurundaki aşağı yönlü seyir (TL’nin değerlenmesi) TÜFE’deki aylık artışları yavaşlatıyor. Aşağıdaki grafikte kırmızı oka dikkat ederseniz, dolar kurundaki (yeşil çubuklar) aylık artışların Temmuz ve Ağustos aylarında yerini düşüşe bırakması, TÜFE endeksindeki aylık artışların da (mavi çubuklar) hız kaybetmesine sebep oluyor. Kurda istikrarın sürmesi halinde TCMB, politika faizinin TÜFE’nin aşağısında kalmasına izin verecektir.
Yİ-ÜFE tarafında ise Türk lirasındaki değer kazancı üreticinin maliyetleri üzerindeki baskının azalmasına sebep oluyor. Bununla birlikte, tedarik zincirindeki sorunlardan kaynaklı olarak yüksek taşıma maliyetleri ve yüksek hammadde fiyatları özellikle ara malı ithal eden üreticiler üzerindeki baskının sürmesinde önemli rol oynuyor. Aşağıdaki grafikte mavi yuvarlak bölgeye dikkat ederseniz döviz kurundaki (yeşil çubuklar) gerilemeye rağmen Yİ-ÜFE’deki aylık artışın (sarı çubuklar) Ağustos ayında arttığını görebilirsiniz.
Kaynak: Turkey Data Monitor
Öte yandan, küresel IHS Markit PMI verileri dikkate alındığında, küresel talepte aşağı yönlü seyrin özellikle çıktı fiyatları ve hizmet sektörü fiyatları üzerindeki baskının az da olsa hafiflemesine işaret etmesi TCMB’nin kısa vadede elini rahatlatan önemli bir gelişme olduğunu ekleyelim.
IHS Markit, Ağustos ayına ait hizmet ve imalat sektörlerini kapsayan öncü PMI ülke raporlarını yayınladı. PMI endekslerinin 50 üzerindeki değerler sektörün önceki aya göre büyüdüğünü, 50 altındaki değerler ise daraldığını gösteriyor.
Özetle, Ağustos ayında küresel bazda tedarik süreleri, girdi maliyetleri ve çıktı fiyatları artmaya devam etti, tedarik zincirindeki sorunlar imalat sektöründe üretimi aşağı yönlü baskıladı, Delta varyantına yönelik endişeler hizmet sektörü üzerindeki baskısını sürdürdü, geleceğe yönelik iyimserlik imalat sektörü istihdamında kısıtlı da olsa artış getirdi. Özellikle en büyük ticaret ortağımız olan Euro Bölgesi imalat sektöründe olumlu görünümün Ağustos ayında sürmesi Türkiye’nin imalat sektörünü de olumlu etkileyecektir.
Detaylara baktığımızda, en büyük ticaret ortağımız olan Euro Bölgesinde Kovid-19 kaynaklı kısıtlamaların gevşemesine bağlı olarak hizmet ve imalat sektörleri yavaşlayan bir hızla da olsa Ağustos ayında güçlü büyümesini sürdürdü. Artan talep ve hızlanan aşılama, işe alımlarda hızlanmayı getirdi ancak tedarik zincirindeki sorunlar üretim artışının hızlanmasını engellemeye devam etti.
(Yeşil Çizgi, Sol Eksen, “Euro Bölgesi Kompozit PMI Endeksi”); (Gri Çubuk, Sağ Eksen, “GSYH”)
Hizmet sektöründe açılmalarla birlikte İngiltere’de artan iç ve dış talebe rağmen personel sıkıntısı ve tedarik zinciri sorunları sebebiyle Ağustos ayında hizmet ve imalat sektörlerinde büyüme hızında yavaşlama görülürken, işe alımlarda hızlanma yaşandı. Başta ücret artışları olmak üzere, girdi maliyetleri ve çıktı fiyatlarında artış devam etti.
(Yeşil Çizgi, Sol Eksen, “İngiltere Kompozit Üretim Endeksi”); (Gri Çubuk, Sağ Eksen, “GSYH”)
Delta varyant vakalarındaki artış ve kapasite kısıtlarının etkisiyle ABD’de hizmet ve imalat sektörlerindeki güçlü büyüme Ağustos ayında hız kesti, imalat sektörüne yönelik siparişlerde ise artış oldu. Kısıtlar sebebiyle, girdi maliyetleri ve çıktı fiyatlarındaki artış hızlandı. İstihdamda ise nitelikli işgücü bulmada zorlukların devam etmesi, istihdam artışında zayıflamayı beraberinde getirdi. Kovid-19 kaynaklı endişelere bağlı olarak Şubat 2021’den bu yana ilk kez ihracat siparişleri önceki aya göre geriledi.
(Yeşil Çizgi, Sol Eksen, “ABD Kompozit PMI Endeksi”); (Gri Çubuk, Sağ Eksen, “GSYH”)
Delta varyantının gölgesinde artan Kovid-19 vakaları ve akabinde devreye alınan kapatmaların etkisiyle Avustralya’da hizmet sektöründeki daralma Ağustos ayında devam ederken azalan iç ve dış talebe bağlı olarak imalat sektöründe üretim artışı Haziran 2020’den bu yana ilk kez Ağustos ayında düştü. Beraberinde, Ekim 2020’den bu yana ilk kez Ağustos ayında işten çıkarmalara tanık olundu. Ülkede işsizlik artarken, girdi maliyetleri ve çıktı fiyatlarındaki artış sürüyor.
(Yeşil Çizgi, Sol Eksen, “Avustralya Kompozit Üretim Endeksi”); (Gri Çubuk, Sağ Eksen, “GSYH”)
Japonya’da, Avustralya’ya benzer olarak, Delta varyantı kaynaklı kısıtlamaların Ağustos ayında da devrede olması hizmet sektöründe daralmanın Ağustos ayında daha sert artmasına sebep oldu. İmalat sektöründe ise üretim önceki aya göre zayıflayan bir hızla da olsa büyümesini sürdürdü, hatta aşılamadaki hızlanmanın desteğiyle işe alımlarda hızlanma kaydedildi. İmalat sektöründe girdi maliyetleri yavaşlayan bir hızla artışını sürdürürken, çıktı fiyatları sert yükseldi.
(Turuncu Çizgi, Sol Eksen, “Japonya Kompozit Üretim Endeksi”); (Gri Çubuk, Sağ Eksen, “GSYH”)
2 – 6 Ağustos haftasında Temmuz ayına ilişkin enflasyon, dış ticaret, İSO imalat sektörü PMI ve Hazine nakit bütçe verileri açıklanacak. Tüketici ve üretici fiyat enflasyonlarında yükselişlerin sürdüğünü, ihracatta olumlu seyrin devam ettiğini, siparişlerin imalat sektörünü desteklediğin göreceğiz. İngiltere Merkez Bankası para politikası toplantısından faiz değişikliği gelmeyecek.
2 AĞUSTOS 2021, PAZARTESİ
TEMMUZ AYI DIŞ TİCARET VERİLERİ – TİCARET BAKANLIĞI
TÜİK ile Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2021 yılı Haziran ayında aylık 3,3 milyar dolar (aylık %20) artışla 19,8 milyar dolar seviyesine yükselirken, ithalat aylık 2,0 milyar dolar (aylık %9,7) artışla 22,6 milyar dolar seviyesine yükselmişti. İhracatın ithalattan daha hızlı artmasına bağlı olarak dış ticaret açığı Haziran ayında önceki aya göre 1,3 milyar dolar iyileşerek 2,9 milyar dolar seviyesine geriledi. Geçmiş 12-aylık toplam olarak bakıldığında ihracat, Haziran ayında 199,5 milyar dolar değeri ile rekor yüksek seviyesine ulaştı. Temmuz ayına ilişkin öncü veriler ihracat tarafında olumlu seyrin sürdüğüne işaret ediyor.
Geçen hafta IHS Markit, Temmuz ayına ilişkin ABD, Almanya, Fransa, İngiltere, Japonya imalat ve hizmet sektörleri PMI endeksleri ilk tahminlerini açıklamıştı. Dikkat edileceği üzere Japonya dışında diğer ülkeler Türkiye’nin en büyük dış ticaret ortakları. Dolayısıyla bu ülkelerin talep ve üretim tarafındaki gelişmeler Türkiye’nin de üretim ve dış ticaretine ilişkin tahmin yapmamızda yardımcı oluyor. Söz konusu verilere göre, en büyük ticaret ortağımız olan Almanya’da hizmet ve imalat sektörleri PMI endeksleri Temmuz ayının ilk yarısında rekor seviyelerine yükseldi, yurt içi siparişlerde hızlanma yaşandı, ihracat siparişlerindeki artış hızı kısmen yavaşlasa da işe alımlar hızlandı. ABD’de imalat sektörü büyümesini sürdürürken istihdam sıkıntısı yaşayan hizmet sektörü kısmen zayıfladı. İmalat sektöründe ihracat ve yurt içi siparişler güçlü büyümesini sürdürürken hizmet sektörü talebinde kısmi zayıflama yaşandı. Covid-19 vaka sayılarında artış yaşanan İngiltere’de azalan yurt içi ve ihracat siparişlerine bağlı olarak imalat ve hizmet sektöründe de güç kaybı yaşandı. Genel olarak değerlendirildiğinde söz konusu gelişmeler Türkiye imalat sektörü PMI endeksinde iyileşme görme ihtimalini yükseltiyor ki bu noktada destek iç ve dış talepten gelecek. Öte yandan pandemiye ilişkin varyantların sebep olduğu vaka sayılarındaki artışlar, küresel bazda önümüzdeki döneme ilişkin iyimserlikte bozulmaya sebep oluyor. Devam eden tedarik zincirindeki sıkıntılara bağlı yüksek taşıma maliyetleri ile istihdamda yaşanan sıkıntıların beraberinde getirdiği ücret artışları maliyet enflasyonu üzerinde yukarı yönlü baskının artmasına sebep oluyor.
Haziran ayında tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık %17,53, aylık %1,94 artış kaydederken yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık %42,89 ve aylık %4,01 artışlar yaşadı. 2020 yılı başından bu yana Yİ-ÜFE enflasyonundaki hız artışı TÜFE’nin üzerinde seyretmeye devam ediyor. Yİ-ÜFE’deki hızlanmanın başlıca sebepleri artan enerji fiyatları ve döviz kurlarındaki artışlar (Türk lirasındaki değer kaybı) oldu. Yükselen enerji maliyetleri (kok kömürü ve rafine petrol ürünleri) ve ara malı ithalat fiyatları üreticilerin üzerindeki maliyet yükünü artırıyor. Özellikle maliyet tarafındaki baskılar, Yİ-ÜFE’de yükselişin Temmuz ayında ve sonrasında da sürmeye devam edeceğine işaret ediyor. Tüketici enflasyonunda (TÜFE) ise AA Finans’ın yaptığı anket sonuçlarına göre aylık bazda TÜFE artışının Temmuz ayında ortalama %1,62 olması öngörülüyor, bunun da yıllık bazda %18,74’lük artışa işaret ettiği tahmin ediliyor.
Kaynak: TÜİKKaynak: TÜİK
4 AĞUSTOS 2021, ÇARŞAMBA
TEMMUZ AYI REEL EFEKTİF DÖVİZ KURU – TCMB
TCMB, Türkiye’nin dış ticaretinde önemli paya sahip olan ülkelerin para birimlerinden oluşan sepete göre, Türk lirasının ağırlıklı ortalama değerini Nominal Efektif Döviz Kuru olarak nitelendirmekte, söz konusu kuru nispi fiyat etkilerinden arındırarak Reel Efektif Döviz Kuru (REDK) değerini hesaplamaktadır. Haziran ayında TÜFE bazlı REDK önceki aya göre 0,67 puan değer kaybıyla tarihi düşük seviye olan 59.77 seviyesine gerilemişti. Türk lirasının Temmuz ayında kaydettiği hafif değer artışının REDK üzerinde yukarı yönlü bir etki yaratacaktır.
BOE, Haziran ayı toplantısında %0,1 olan politika faizini değiştirmemişti. Ağustos ayı toplantısında da BOE politika faizini koruyacak. Çünkü; manşet ve çekirdek enflasyon yıllık bazda %2 seviyesinin üzerine çıkmış olsa da %4,8 seviyesindeki işsizlik oranı pandemi öncesi seviyelerinin hayli yukarısında. Öte yandan bireysel kredilerin pandemi öncesi seviyelerin aşağısında seyretmesi, tüketici harcamaları ve sanayi üretiminde momentum kaybı yaşanması, en önemlisi de pandemi kaynaklı varyantların beklentilerde bozulmalara sebep olması BOE’nin finansal desteğini ve düşük politika faiz oranını korumaya devam edeceğini gösteriyor.
TCMB VE BDDK, 23 TEMMUZ 2021 TARİHLİ HAFTALIK PARA VE BANKA VERİLERİ – BDDK, TCMB
16 Temmuz ile biten haftada piyasadaki likiditeyi gösteren parasal göstergeler (M1, M2, M3) özellikle “dolaşıma çıkan banknot ve demir para” olarak nitelendirilen emisyon artışının etkisiyle önceki haftaya göre artış kaydetti. Söz konusu emisyon artışının sebebi 1 haftalık Kurban Bayramı tatilinde piyasaya yeterli likiditenin sağlanmasıdır. TL cinsi mevduat ve TL cinsi kredi büyüklükleri önceki haftaya göre yükseldi. TL cinsi mevduat faiz oranları %14-19, TL cinsi kredi faiz oranları %17-25 aralığında seyretti. Tüzel kişilerin döviz mevduatlarını (DTH) önceki haftaya göre 0,8 milyar dolar, gerçek kişilerin 0,7 milyar dolar artırmasına bağlı olarak toplam DTH 221,6 milyar dolar seviyesine yükseldi. Bankacılık sistemi yabancı para net genel pozisyonu kamu bankalarının pozisyon açığı kaydetmesine bağlı olarak 6,0 milyar dolar ile önceki haftaya göre hafif geriledi. Merkez Bankasında tutulan uluslararası rezervler 104,9 milyar dolar ile önceki haftaya göre 0,8 milyar dolar artış gösterdi; bunda altın rezervlerinde haftalık 0,5 milyar dolar, brüt döviz rezervlerinde 0,3 milyar dolarlık artışın etkisi var. Merkez Bankasının net rezerv açığı da 16 Temmuz ile biten haftada 1-aya kadar olan döviz kredileri, menkul kıymetleri ve mevduatlarına ait yükümlülüklerindeki 2,5 milyar dolarlık azalışa bağlı olarak 26,5 milyar dolar seviyesine geriledi. Yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki hisse senedi stoku ve devlet iç borçlanma senedi (DİBS) stoku toplamı 28,7 milyar dolar ile önceki haftaya göre yatay kaldı. Yurt dışı yerleşikler 16 Temmuz ile biten haftada hisse senetlerinde 61 milyon dolarlık net satış, DİBS’te 56 milyon dolarlık net alış gerçekleştirdiler.
Kaynak: Turkey Data Monitor
6 AĞUSTOS 2021, CUMA
TEMMUZ AYI HAZİNE NAKİT BÜTÇE VERİLERİ – HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI
Hazine nakit bazlı bütçe verilerine göre Haziran ayında 111,3 milyar TL gelir elde edilirken harcamalar 119,7 milyar TL olmuştu. Böylece nakit dengesi 7,2 milyar TL açık vermişti. 2020 yılı ilk yarısında toplam 109,3 milyar TL açık veren nakit bütçe, 2021 yılı ilk yarısında 38,3 milyar TL açık verdi. 2020 yılı toplamında nakit bütçe 182 milyar TL açık vermişti.
Kaynak: Turkey Data Monitor
ABD TEMMUZ AYI İŞGÜCÜ VERİLERİ – TÜİK
ABD’de işsizlik oranı Haziran ayında önceki aya göre 0,1 yüzde puan artışla %5,9 seviyesine yükselmiş, ortalama saatlik kazançlar yıllık bazda %3,58 artış kaydetmişti.
Covid-19 kaynaklı kapatmaların hakim olduğu Mayıs ayında sanayi üretimi aylık %1,3, yıllık %40,7 artış kaydetti.
Kaynak: Turkey Data Monitor
Sanayi üretimi endeksinin ağırlıklı kısmını oluşturan imalat sanayi endeksi ise Mayıs ayında aylık %1,1 arttı. Alt detaylarda ara malı imalatı aylık olarak %3,9, dayanıksız tüketim malı üretimi %0,7, enerji malı üretimi %0,2 arttı; dayanıklı tüketim malı imalatı aylık %1,0, sermaye malı imalatı %2,1 düştü.
Kaynak: TÜİK
Sermaye malı imalatı alt endeksinde aylık %2,1’lik düşüşe rağmen alt detaylara odaklandığımızda makina ve teçhizat imalatında aylık olarak %1,0, metalik olmayan diğer mineral madde imalatında ise %3,6’lık yükselişler kaydedildi. Buradan anladığımız, imalat sektörünün Mayıs ayında özellikle inşaat yatırımlarına yöneldiğini gösteriyor. Nitekim Mayıs ayı işgücü verileri de inşaat sektöründe istihdamın önceki aya göre artış gösterdiğine işaret etmişti.
Mayıs ayında otomotiv sektörü üretimi ve ihracatındaki azalış, sanayi üretimi endeksini aşağı çeken önemli bir faktör oldu.
Kaynak: Turkey Data Monitor
Ara malı imalatındaki aylık %3,9’luk hızlanmanın sebeplerini ise Mayıs ayı dış ticaret miktar endeksleri verilerinde buluyoruz. Mayıs ayında ara malı imalatındaki artış kısmen ara malı ihracatından kaynaklanırken, ağırlıklı olarak stok artırım amaçlı olduğunu tahmin ediyoruz.
Kaynak: Turkey Data Monitor
Haziran ayına ilişkin imalat sektörü PMI endeksi verileri, üretim ve yeni siparişlerin Mayıs ayındaki kapanmanın ardından kısıtlamaların gevşetildiği Haziran ayı ile birlikte büyüme kaydettiğini göstermişti. Nitekim Haziran ayı ihracat verileri de Mayıs ayına göre %20’lik hızlı bir artışa işaret etmişti. Elbette söz konusu gelişmeler Haziran ayında sanayi üretiminde aylık bazda hızlanma göstereceğimize işaret ediyor. Öte yandan, tedarik zincirindeki sorunların Haziran ayında da devam etmesi, imalat sektörünün ara malı üretimine ve stok artırım hamlelerine ne kadar ağırlık verdiğini gösterecek.
Küresel bazda imalat sektörleri aşılamanın desteğiyle Mayıs ayında büyüme kaydetti, istihdam arttı, tedarik zincirinde artan zorluklar talep artışına cevap veremedi, enflasyonist baskılar arttı.
IHS Markit tarafından yayınlanan ve Türkiye dahil 30 ülkenin imalat sektöründeki gelişmeleri dikkate alan küresel imalat sektörü PMI verileri, Covid-19’un ağırlığını hissettirmesine rağmen Mayıs ayında büyüme eğilimini sürdürdüğüne işaret etti. Bu 30 ülkeyi kapsayan JP Morgan Küresel İmalat Sektörü PMI Endeksi Mayıs ayında önceki aya göre 0,1 puan artışla 56 seviyesine yükseldi. Endeksin 50 üzerindeki değerler sektörün önceki aya göre büyüdüğü anlamına geliyor, 50 değerinin altındakiler ise küçüldüğünü gösteriyor.
30 ülkenin geneline bakıldığında, küresel olarak imalat sektörlerinde üretim, yeni siparişler ve yeni ihracat siparişleri Mayıs ayında önceki aya göre hızlanarak büyümelerini sürdürürken, gelecek 12-aya ilişkin beklentilerdeki artış hafif yavaşladı. İstihdam yavaş hızla da olsa büyümeye devam ederken, girdi maliyetleri ve çıktı fiyatları enflasyonu önceki aya göre hızlanarak arttı. Küresel imalat sektöründeki iyileşmelerde, aşılamanın desteğiyle hizmet sektörlerinde açılmanın, dolayısıyla da iç ve dış talepte artışların etkisi var. Öte yandan enflasyonist baskının artmasında ham madde kıtlığına bağlı yüksek ham madde fiyatları, yüksek nakliye ücretleri ve konteyner sayısında yetersizlik etkili oldu. Yükselen üretim maliyetleri, artan talebin desteğiyle müşteri fiyatlarına yansıtılmaya devam etti.
Ülke bazında 30 ülkenin 25’inde imalat sektörleri büyüme kaydederken; en azdan çoğa doğru sırasıyla Filipinler, Türkiye, Tayland, Meksika, Kolombiya ve Myanmar’da imalat sektörleri önceki aya göre daralma kaydetti. Özellikle Kolombiya ve Myanmar’da politik gerilimlerin söz konusu kötüleşmede etkisi olduğunu belirtelim. Karantinaya yönelik olarak tedbirlerin hafiflediği Filipinler’de imalat sektöründeki daralma Mayıs ayında yavaşlarken; Türkiye, Tayland ve Meksika’nın imalat sektörlerinde Covid-19’un ekonomi üzerinde yarattığı ağırlığın artmasının etkisi var.
Türkiye özelinde, Mayıs ayının büyük bölümünde yürürlükte olan COVID-19 kapanma ve kısıtlamalarının etkisiyle üretim ve yeni siparişler yavaşladı, istihdam artış hızı son 1 yılın en düşük düzeyinde gerçekleşti. Yeni ihracat siparişleri ise hız kaybederek 4 aylık büyüme süreci sona erdi. Ham madde teminine ilişkin zorluklar girdi maliyetleri ile satış fiyatlarındaki artışların hızlanmasında etkili oldu. Arz kısıtları imalat sektörünün ara mal (ham madde) üretiminin artmasında tetikleyici olurken ihracat siparişlerindeki yavaşlama yatırım malları üretiminin ivme kaybetmesine sebep oluyor.
Kaynak: İSO, IHS MARKIT
Sırasıyla en büyük ticaret ortaklarımız olan Almanya, ABD, İngiltere, İtalya, Fransa ve İspanya’da ihracat siparişlerindeki artışa rağmen Türkiye söz konusu iyileşmeden Nisan ve Mayıs aylarında pay alamadı. Türkiye’de aşılamaya ilişkin belirsizlik ve ihracat ortaklarımızla olan dış politikada somut adımlar atılması gerekliliği sektörün Nisan-Mayıs döneminde yatırım harcamalarını ötelemesine sebep oldu. Haziran ile birlikte aşılamanın başlaması ve hizmet sektörüne yönelik gevşeme adımları üretim tarafında olumlu beklentileri beraberinde getirse de dış politikada kaydedilecek olumlu adımların dış ticarete yansıması, artan yatırım harcamalarıyla birlikte, ekonomik büyümenin daha sağlıklı gelişmesinde etkili olacaktır.
Nisan ayına ilişkin olumlu makro-ekonomik veriler, Japonya ve Amerikan merkez bankalarının politika değişikliğine imkan tanımıyor… Japonya Merkez Bankası (BOJ) 27 Nisan’da, ABD Merkez Bankası (Fed) 28 Nisan’da para politikası kararlarını açıklayacak. Zayıf ekonomik göstergeler BOJ’un teşvik paketlerini sürdürmeye devam edeceğine işaret ediyor. Fed ise aşılamadaki hızlanmanın beraberinde getirdiği üretim artışı ve fiyat baskılarına rağmen gevşek para politikasını terk edemeyecek. İki sebepten böyle söylüyorum. İlki, Nisan ayında Fed tarafından yayınlanan Bej Kitap (Beige Book) üretimdeki artışın bölgesel olarak farklılık gösterdiğine, genele yayılmadığına işaret etmişti. İkincisi de, ham madde kısıtları sektörleri olumsuz etkilemeye devam ederken, maliyet enflasyonunun talep enflasyonundan daha ağır basması.
Kaynak: Turkey Data Monitor
Türkiye’nin başlıca dış ticaret ortaklarına ilişkin Nisan ayı makro-ekonomik öncü göstergeleri IHS Markit tarafından 23 Nisan cuma günü yayınlandı… Türkiye dahil 50’den fazla ülkenin hizmet ve imalat sektörlerini mercek altına alan IHS Markit, her ayın sonlarına doğru Avustralya, Japonya, Almanya, Fransa, Euro Bölgesi, İngiltere ve ABD’nin o aydaki PMI endeksleri tahminlerini açıklamaktadır. Tüm ülkeler için aylık nihai veriler ise bir sonraki ayın ilk haftasında yayınlanmaktadır. Hizmet ve imalat sektörleri PMI endekslerinin 50 üzerindeki değerleri sektörlerde önceki aya göre büyümeyi, altındaki değerler ise daralmayı gösteriyor. IHS Markit, hizmet ve imalat sektörlerinin birleşimini kompozit üretim endeksi olarak duyuruyor.
Ham madde kısıtlarına rağmen Nisan ayında imalat sektöründe üretim ve istihdam arttı, fiyat baskıları artışını sürdürdü… ABD, Avustralya ve İngiltere’de aşılamaların verdiği avantajla; hizmet sektöründe kısıtlamalar gevşetildi, istihdam arttı. İç talepteki artış ithalat talebini doğururken; ülkelerin ihracat siparişleri hızlandı. Artan iç ve dış talep, girdi maliyetleri ve çıktı fiyatlarında artışa sebep oldu. Özellikle ham madde temininde yaşanan zorluklar ham madde fiyatlarını yukarı çekerken; yakıt, nakliye ve navlun maliyetleri ile artan personel ücretleri hem mal hem de hizmet üreticilerinin girdi maliyetlerinin artmasında etkili oldu. Söz konusu maliyet artışları, doğrudan tüketici fiyatlarına yansıtıldı.
Tedarik sorunu ve fiyat artışları öncü merkez bankalarını gevşek para politikasının en az bir yıl daha sürmesine sebep olacak… Yarı iletken mallara ve sonrasında plastik üretiminde kullanılan ara mallara ulaşmadaki zorluklar fabrikaların üretimlerini durdurmalarına sebep olmaya devam ediyor. Harvard Business Review’da yayınlanan bir makalede tedarik sorununun önümüzdeki 12 ayda da sürmesi tahmin edildiğini okuyoruz. Dolayısıyla, pandemiyle mücadelede başarılı olunduğu fakat tedarik zincirinde sorunların devam ettiği sürece, küresel olarak tüketici fiyatları da yukarı seyrini sürdürecek. Ancak talep ve maliyet kaynaklı enflasyonist baskı büyük merkez bankalarının finansal erişimi kolaylaştırmayı sağlayan parasal genişleme adımlarını durduramayacak çünkü pandemide yeni dalgalar ve aşılamada yetersizlik sıkı para politikasından henüz uzak olunduğunu gösteriyor.
Gelelim IHS Markit’in yayınladığı ülke ve bölge detaylarına…
Amerika Birleşik Devletleri (ABD):
Dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD’de aşılamada hızlı hareket edilmesinin sonucu olarak gevşetilen Covid-19 kısıtlamalarının etkisiyle imalat ve hizmet sektörleri -tedarik zincirindeki sıkıntılara rağmen- Nisan ayında önceki aya göre büyüme kaydetti. Kompozit PMI üretim endeksi, ilk tahminlere göre, aylık 2,5 puan artışla Nisan ayında 62,2 seviyesine yükseldi. Paralelinde işe alımlar arttı. Talep artışı fiyatlar genel seviyesinde de artışı beraberinde getirdi. Hizmet sektörü tarafında yakıt, personel ücretleri, taşıma ve ekipman maliyetlerindeki artışlar girdi maliyetlerini yukarı çekti; maliyetlerdeki artışlar tüketici fiyatlarına yansıtıldı. İmalat tarafında ise maliyet artışlarının ana tetikleyicileri ham madde kısıtları ve artan nakliye ücretleri olmaya devam etti.
Euro Bölgesi:
Bölge genelinde hizmet sektörü PMI endeksinin Nisan ayında, Ağustos 2020’den bu yana ilk kez önceki aya göre büyüyerek 50,3 değerini aldığı, imalat sektörü PMI’ın ise aylık 0,8 puan artışla 63,3 seviyesine yükseldiği tahmin edildi. Kompozit PMI endeksi de böylece aylık 0,5 puan artışla 53,7 değerine işaret etti. Bölge genelinde, imalat sanayi üretimi Nisan ayında özellikle artan yeni ihracat siparişleri, satın alımlarda artış, stok artırma ve yatırım harcamalarındaki artışa bağlı olarak önceki aya göre büyüme kaydetti. Almanya hariç Bölge genelinde Covid-19 kaynaklı tedbirlere rağmen hizmet sektörü 2020 yılı yaz aylarından bu yana ilk kez önceki aya göre büyüdü. Pandemide artan kısıtlamalara rağmen şirketlerin pandemiyi süreçlerine adapte edebilmeleri ve daha iyi dönemlere hazır olabilmek adına artan güven algısı, işe alımlarda artışı beraberinde getirdi. Artan talebin etkisiyle hem girdi maliyetleri hem de çıktı fiyatları yükselişini sürdürdü. Girdi maliyetlerindeki artışı tetikleyen iki unsura dikkat çekildi: Artan talep ve tedarik zincirindeki sorunlara bağlı olarak ham madde fiyatlarındaki yükseliş. Euro Bölgesinde TÜFE, Mart ayında önceki aya göre %0,9’luk sert artışla yıllık bazda %1,3 yükseliş kaydetmişti. Talep artışında devamlılık, TÜFE’nin yukarı seyrini korumasına sebep olacak.
Almanya:
Dünyanın dördüncü büyük ekonomisi olan Almanya’da hizmet ve imalat sektörleri Nisan ayında üçüncü dalga Covid-19 kaynaklı kısıtlamaların etkisiyle önceki aya göre büyümüş olsalar da büyüme hızları zayıfladı. Kompozit üretim PMI endeksinin Nisan ayında aylık 1,3 puan düşüşle 56,0 seviyesine, hizmet sektörü PMI aktivite endeksinin aylık 1,4 puan düşüşle 50,1 seviyesine, imalat sektörü PMI’ın aylık 0,2 puan düşüşle 66,4 seviyesine geriledikleri tahmin edildi. İmalat sektöründe kapasite artırım hamleleri, Nisan ayında istihdamda artışı beraberinde getirdi. Tedarik zincirindeki dengesizlikler imalat maliyetlerini artırırken, hizmet sektörü fiyat artışlarında daha temkinli kaldı.
İngiltere:
Dünyanın altıncı büyük ekonomisi olan İngiltere’de imalat sanayi ve hizmet sektörleri PMI endeksleri Nisan ayında özellikle gıda ve içecek hizmeti veren işletmelerin açılmasıyla birlikte önceki aya göre hızlı artışlar kaydetti. Kompozit üretim PMI endeksinin aylık 3,6 puanlık artışla 60,0 seviyesine yükseldiği tahmin edildi, sektörlerde işe alımlar arttı. Uluslararası seyahatlerdeki sıkı kısıtlamalar turizm sektörünü olumsuz etkilemeye devam etse de imalat sektörü tarafında özellikle Euro Bölgesinden olmak üzere yeni ihracat siparişleri yılbaşından bu yana en sert yükselişini kaydetti. Öte yandan girdi maliyetleri de hızlı şekilde arttı; ülke genelinde şirketlerin yakıt faturaları, personel ücretleri, emtia fiyatları ve navlun maliyetleri Nisan ayında yükselişini sürdürdü. Bu da tüketici fiyat enflasyonunda yükselişin sürmesine işaret etti.
Japonya:
Dünyanın üçüncü büyük ekonomisi olan Japonya’da kompozit PMI endeksi Nisan ayında 50,2 seviyesi ile Ocak 2020’den bu yana ilk kez 50 seviyesinin üzerine çıkarak ekonomide önceki aya göre büyümeye işaret etti. İmalat sektörü PMI endeksinin Nisan ayında önceki aya göre 0,6 puanlık artışla 53,3 seviyesine yükseldiği, hizmet sektörü PMI endeksinin 48,3 değeri ile Mart ayında değişiklik göstermediği tahmin edildi. Dolayısıyla Nisan ayında ekonomik büyümeyi omuzlayan sektör yine imalat sektörü oldu; yeni siparişler, yeni ihracat siparişleri ve üretim önceki aya göre güçlü bir şekilde büyüme kaydetti. İstihdam tarafında zayıflık sürerken, girdi maliyetleri ve çıktı fiyatlarında enflasyonist baskı izlenmedi.
Avustralya:
Covid-19 kaynaklı kısıtlamaların gevşemesine bağlı olarak dünyanın 14. büyük ekonomisi olan Avustralya’da hizmet ve imalat sektörleri Nisan ayında önceki aya göre büyüme kaydetti. Kompozit PMI endeksinin Nisan ayında tarihi rekor seviyesi olan 58,8 değerini aldığı tahmin edildi. Yurt içi ve yurt dışından gelen talep artışları istihdam talebini artırırken personel ücretleri de arttı. Tedarik zincirindeki kısıtlar, yüksek petrol fiyatları ve istihdam maliyetlerindeki artış girdi maliyetleri ve çıktı fiyatlarının yükselmesine sebep oldu. Çeyrek dönemler olarak açıklanan enflasyon 2020 yılının ilk çeyreğinde %2,2 seviyesindeyken 2020 yılını %0,9 seviyesinden kapatmıştı. Ön göstergeler enflasyonda 2021 yılı ilk çeyreğinde hızlanmaya işaret ediyor.