Ekonomi Gündemi: Borç, enflasyon, girdi, güven, hizmet, imalat, işgücü, kapasite, perakende, PMI, politika faizi, turizm

20–24 Şubat haftasında; Şubat ayına ilişkin olarak yurt dışında küresel PMI verileri, yurt içinde ise tüketici güveni, imalat sektörü kapasite kullanım oranları, reel kesim güven endeksi ve sektörel güven endeksleri mal ve hizmet üretimindeki resmi ortaya koyacak. Ocak ayına ilişkin olarak turizm istatistiklerine odaklanırken; merkezi yönetimin borç stokunun arttığını, yurt dışı üretici maliyetlerinde aylık artışın sürdüğünü göreceğiz. Aralık ayı tarımsal girdi fiyat endeksinde mazot ve gübre maliyetlerindeki artışa paralel olarak yükseliş kaydedilecek. 2022 yılı son çeyreğinde işgücü girdi endekslerinde istihdam ve ücretlerde artışa tanık olabiliriz.

20 ŞUBAT 2023, PAZARTESİ

OCAK AYI MERKEZİ YÖNETİM BORÇ STOKU – HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI

Aralık 2022’de merkezi yönetimin borç stoku 4,0 trilyon TL seviyesindeydi. Toplam stokun 2,6 trilyon TL’si (%65,5) döviz cinsinden stoku, 1,4 trilyon TL’si (%34,5) TL cinsinden stoku oluşturmaktaydı. Stokun en büyük payını döviz cinsinden borç stokunun oluşturması sebebiyle döviz kurundaki artışlar borç stoku artışını hızlandırmaktadır. 6 Şubat 2023 tarihli yıkıcı depremin ardından merkezi yönetimin harcamalarında dolayısıyla da borçlanma gerekliliğinde hızlanma göreceğiz.

Kaynak: Turkey Data Monitor

OCAK AYI YURTDIŞI ÜRETİCİ FİYAT ENDEKSİ (YD-ÜFE) – TÜİK

Aralık 2022’de YD-ÜFE aylık %2,77, yıllık %49,90 artış kaydetmişti. Yarı yarıya dolar ve Euro’dan oluşan döviz kuru sepetinin artış hızının Ocak ayında önceki aya göre yavaşlaması YD-ÜFE’nin de aylık artışının yavaşlamasına sebep olabilir. Ocak ayı verilerinde özellikle enerji dışı emtia fiyatlarındaki artışın YD-ÜFE üzerinde yaratacağı olası baskıya odaklanacağız.

Kaynak: TÜİK

ŞUBAT AYI TÜKETİCİ GÜVEN ENDEKSİ – TÜİK

Ocak ayında Tüketici Güven Endeksi aylık %4,6’lık artışla 79,1 seviyesine yükselmişti. Endeksin 100 altındaki değerler tüketici güveninde kötümser durumu göstermektedir. Ücret zamları ve döviz kurundaki yatay seyir tüketici güvenini olumlu etkiliyor. Ancak, depremin etkisiyle özellikle hızlanan gıda fiyatları ve gündeme gelen fiyat artışları tüketicinin alım gücünü aşağı çekebilir. Olası etkileri alt endeks verilerinde takip edeceğiz.

Kaynak: TÜİK

21 ŞUBAT 2023, SALI

ŞUBAT AYI KÜRESEL İMALAT VE HİZMET SEKTÖRLERİ PMI İLK TAHMİNLERİ – S&P GLOBAL

Ocak ayında küresel hizmet ve imalat sektörlerini kapsayan JP Morgan Küresel Bileşik Üretim Endeksi aylık 1,6 puan artışla 49,8 seviyesine yükselmişti. Endeksin 50 altındaki değerler önceki aya göre daralmayı, yukarısındaki değerler ise büyümeyi gösteriyor. Küresel Hizmet Sektörü Üretim Endeksi Ocak ayında kaydettiği 50,1 değeriyle önceki aya göre 2,0 puanlık büyüme performansı ortaya koymuştu. Küresel İmalat Sektörü Üretim Endeksi ise Ocak ayında aylık 0,4 puan artışla 49,1 değerini alarak sektördeki daralmanın yavaşladığı işaretini vermişti. Aşağıdaki grafik JP Morgan Küresel Bileşik Üretim Endeksindeki eğilim (yeşil çizgi) ile GSYH büyümesindeki eğilimin (sarı çizgi) ne kadar yakın hareket ettiğini gösteriyor. PMI verileri, GSYH tahmininde öncü göstergelerin başında gelmektedir.

Kaynak: J.P.Morgan, S&P Global

2022 YILI ARALIK AYI TARIMSAL GİRDİ FİYAT ENDEKSİ (TARIM-GFE) – TCMB

Kasım 2022’de Tarım-GFE aylık %2,38, yıllık %121,49 artış kaydetmişti. Aralık 2022’de döviz kuru ile gübre ve enerji maliyetlerinin yıllık artışlarındaki yavaşlamanın etkisiyle Tarım-GFE’nin yıllık artışında da yavaşlama görebiliriz. Ancak Aralık ayında mazot ve gübre maliyetlerinin önceki aya göre artmaya devam etmesine bağlı olarak Tarım-GFE de aylık bazda artışını sürdürecek.

Kaynak: TÜİK

22 ŞUBAT 2023, ÇARŞAMBA

ŞUBAT AYI İMALAT SEKTÖRÜ KAPASİTE KULLANIM ORANI (KKO) – TCMB

Ocak ayında KKO, bir önceki aya göre 1,2 puan azalışla %75,3 seviyesine gerilemişti. Mevsimsel etkilerden arındırılmış KKO aylık 0,6 puan azalışla %75,8 seviyesinde gerçekleşmişti. KKO detaylarında tüketim, yatırım ve ara malları üretimindeki eğilimi görüyoruz.

Kaynak: TCMB

ŞUBAT AYI REEL KESİM GÜVEN ENDEKSİ (RKGE) – TCMB

Ocak ayında mevsimsellikten arındırılmış RKGE aylık 1,8 puan artışla 103,4 seviyesine gerilemişti. Endeksin 100 üzerindeki değerler sektör profesyonellerinin ekonomik faaliyetlere ilişkin güveninin arttığı (iyimser) anlamına geliyor. Detaylarda siparişler ve üretimde artışa ek olarak girdi maliyetleri ve satış fiyatlarında yukarı yönlü baskı işaretleri almıştık. Söz konusu işaretlere paralel olarak Ocak ayında TÜFE’nin ayılık bazda %6,65, Yİ-ÜFE’nin  aylık %4,15 artış kaydettiğini hatırlatalım.

Kaynak: TCMB

ŞUBAT AYI SEKTÖREL GÜVEN ENDEKSLERİ – TÜİK

Ocak ayında inşaat sektörü güven endeksi aylık %0,6 artışla 93,2’ye yükselmiş, hizmet sektörü güven endeksi aylık %1,7 düşüşle 118,1’e ve perakende ticaret sektörü güven endeksi aylık %1 düşüşle 126,2 seviyesine gerilemişti. Endeks değerlerinin 100’den büyük olması sektörün mevcut ve gelecek döneme ilişkin iyimserliğini, 100’den küçük olması ise kötümserliğini göstermektedir. Güven endeksleri ekonomik aktiviteye ilişkin ipuçları vermektedir. Buna göre Ocak ayı perakende ticaret ve hizmet sektörü güven endeksleri ile RKGE verileri perakende satışlarda ve imalat sektörü üretiminde iyileşmeye işaret etmişti.

Kaynak: TÜİK

2022 YILI 4. ÇEYREK İŞGÜCÜ GİRDİ ENDEKSLERİ – TÜİK

2022 yılı üçüncü çeyreğinde istihdam endeksi yıllık %7,1, çalışılan saat endeksi yıllık %3,5, brüt ücret-maaş endeksi yıllık %101,5 artış kaydetmişti. Bir önceki çeyreğe göre ise istihdam endeksi %2,2 artmış, çalışılan saat endeksi %0,3 azalmış, brüt ücret-maaş endeksi %25,2 artmıştı. TÜİK’in yayınladığı “ücretli çalışan” istatistikleri istihdamın 2022 yılı son çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre arttığına işaret etmişti. Bu sebeple 4. çeyrek işgücü girdi endekslerinde istihdam endeksinde artışın sürdüğünü görebiliriz.

Kaynak: TÜİK

23 ŞUBAT 2023, PERŞEMBE

PARA POLİTİKASI TOPLANTISI VE POLİTİKA FAİZİ KARARI – TCMB

TCMB Piyasa Katılımcıları Beklenti Anketi Şubat ayı sonuçlarına göre politika faizinin (grafikte siyah çizgi) %9 seviyesinde sabit tutulması bekleniyor. Aşağıdaki grafikte görüleceği üzere Ağustos 2022’den bu yana politika faizi %14’lerden %9’lara kadar gerilemiş, paralelinde ticari kredi faiz oranları (mavi çizgi) %27’lerden %12’lere, tüketici kredi faiz oranları da (kırmızı çizgi) %34’lerden %30’lara gerilemiştir. Aynı dönemde mevduat faiz oranları (sarı çizgi) ise %18’lerden %26’ların üzerine çıkmıştır.

Kaynak: Turkey Data Monitor

24 ŞUBAT 2023, CUMA

OCAK AYI TURİZM İSTATİSTİKLERİ – TÜİK

Aralık 2022 ’de Türkiye’ye giren turist sayısı aylık %6 düşüşle 2 milyon 399 bin 441 kişiye, ülkeden ayrılan turist sayısı aylık %23 azalışla 2 milyon 266 bin 424 kişiye, net turizm gelirleri ise aylık %35 düşüşle 1,8 milyar dolara gerilemişti. 2022 yılının tamamında net turizm geliri yıllık %53,3 artışla 46,3 milyar dolara yükselmişti.

Kaynak: Turkey Data Monitor

fulyagurbuz.com

Ekonomi Gündemi: Bej Kitap, dış ticaret, döviz pozisyonu, ekonomik güven endeksi, enflasyon, GSYH büyümesi, imalat sektörü PMI, SAMEKS

28 Kasım – 2 Aralık haftasında, Kasım ayına ilişkin olarak ekonomik güven endeksinde iyileşme, imalat sektörü üretiminde yavaşlama, dış ticaret verilerinde zayıflık, küresel ekonomide yavaşlama; 2022 yılı 3. çeyreğinde GSYH’de daralma, ABD ekonomisi aktivitesinde zayıflık görebiliriz.

29 KASIM 2022, SALI

KASIM AYI EKONOMİK GÜVEN ENDEKSİ – TÜİK

Eylül 2022’de ekonomik güven endeksi aylık 2,8 puan artışla 97,1 seviyesine yükselmişti. Endeksin 100 altındaki seviyeler genel ekonomik duruma ilişkin kötümserliğe işaret ediyor. Kasım ayında tüketici, reel kesim, hizmet sektörü, perakende ticaret sektörü ve inşaat sektörü güven endekslerinde kaydedilen artışlara paralel olarak ekonomik güven endeksi de yükselecektir.

Kaynak: TÜİK

EKİM AYI DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ – TÜİK

Eylül 2022’de bir önceki aya göre ihracat 1,3 milyar dolar artışla 22,6 milyar dolara, ithalat 0,3 milyar düşüşle 32,2 milyar dolara gerilemiş, böylece dış ticaret açığı aylık 1,6 milyar düşüşle 9,6 milyar dolara gerilemişti. Kasım ayında Ticaret Bakanlığı Ekim ayı geçici dış ticaret verilerini açıklamıştı. Buna göre Ekim ayında ihracat aylık 1,3 düşüşle 21,3 milyar dolara gerileyecek, ithalat aylık 2,9 milyar düşüşle 29,3 milyar dolara gerileyecek, dış ticaret açığı ise aylık 1,6 milyar dolar azalışla 8,0 milyar dolara gerileyecek. Son 12-aylık toplamlara göre dış ticaret açığı Ekim ayında 103,4 milyar dolara, ihracat 253,1 milyar dolara, ithalat ise 356,5 milyar dolara yükselecek.

Kaynak: TÜİK

30 KASIM 2022, ÇARŞAMBA

FED 2022 YILI EKİM-KASIM DÖNEMİ BEJ KİTAP RAPORU – http://www.federalreserve.gov

Amerikan Merkez Bankası (Fed), 2022 yılı 29 Ağustos – 6 Ekim dönemini kapsayan ve ABD’deki ekonomik aktiviteyi ölçen Bej Kitap raporunda bir önceki rapor dönemine göre; Bölgeler arasında farklılıklar olsa da ekonomik aktivitenin ılımlı bir büyüme sergilediğini, istihdamın çoğu Bölgede ılımlı arttığını, bazı Bölgelerde yavaşlama kaydedilse de enflasyondaki yükselişin sürdüğünü okumuş. Söz konusu gelişmelerin Fed’in faiz artırım patikasını desteklediğini değerlendirmiştik. Nitekim Fed, 2 Kasım tarihli para politikası toplantısında politika faiz aralığını 75 baz puan artışla %3,75-%4,00 aralığına yükseltmişti. Öncü veriler ABD’de talepte daralmaya, hizmet sektörünün Ekim-Kasım döneminde küçülmeye devam ettiğine, Ekim ayında büyüme kaydeden imalat sektörü üretiminin Kasım ayında daraldığına, Ekim ayında çekirdek enflasyonun hafif gerilediğine, işsizlik oranının Ekim ayında arttığına işaret ediyor. Bej Kitap raporunda ekonomik aktivitede zayıflama sinyallerinin ne derece güçlendiğine, ekonomik aktivitede zayıflığın enflasyonist baskıları ne derece hafiflettiğine odaklanacağız. Fed yetkililerinden gelen açıklamalar Fed’in enflasyonla mücadelede faiz artırımlarını sürdürmeye devam edecekleri yönünde. Piyasadaki fiyatlamalar 14 Aralık toplantısında politika faizinin %75 olasılıkla 50 baz puan artışla %4,25-%4,50 aralığına yükseleceği yönünde.

Kaynak: tradingeconomics.com

2022 YILI 3. ÇEYREK GSYH VERİLERİ – TÜİK

Türkiye’de toplam mal ve hizmet üretimi 2Ç2022’de bir önceki çeyreğe göre %2,1, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %7,6 büyüme kaydetmişti. Takvim ve mevsimsellikten arındırılmış olarak ihracatın 3Ç2022’de önceki çeyreğe göre %1,6 daralması, paralelinde sanayi üretiminin bir önceki çeyreğe göre %4 daralma kaydetmesi, perakende satışların ise önceki çeyreğe göre kısmen daha yavaş hızla büyümesi GSYH’de bir önceki çeyreğe göre daralma göreceğimize işaret ediyor. Nitekim Bahçeşehir Üniversitesi BETAM GSYH’nin bir önceki çeyreğe göre %0,3 daralmasını, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %4,3 büyüme kaydetmesini tahmin ediyor. Bilgi Üniversitesi (simditahmin.com) ise GSYH’de çeyrek bazda %0,6 büyüme, yıllık bazda %4,2 büyüme bekliyor. Tradineconomics.com ise çeyrek bazda %1,6 daralma, yıllık bazda %3,8 büyüme öngörüyor.

Kaynak: TÜİK

KASIM AYI SAMEKS HİZMET VE SANAYİ SEKTÖRLERİ PMI VERİLERİ – MÜSİAD

2022 yılı Ekim ayında mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Bileşik Endeksi, aylık 0,7 puan artışla 53,6 değerine yükselmişti. Alt endeks bazında; Hizmet Sektörü SAMEKS Endeksi aylık 0,9 puan artışla 51,9 seviyesine, Sanayi Sektörü SAMEKS Endeksi aylık 0,8 puan artışla 57,8 seviyesine yükselmişti. Endeksin 50 referans değeri üzerindeki seviyeler sektörün önceki aya göre büyüdüğüne işaret ediyor. Sanayi sektörü istihdam alt endeksi Ağustos-Ekim döneminde istihdamın aralıksız düştüğüne işaret ederken, hizmet sektöründe istihdam Temmuz ayından sonra ilk kez Ekim ayında artış kaydetmişti. Hizmet sektöründe iş hacmi ise Haziran-Ekim döneminde aralıksız düşüş kaydediyor.  

Kaynak: MÜSİAD

EKİM AYI HİZMET ÜRETİCİ FİYAT ENDEKSİ (H-ÜFE) – TÜİK

Eylül 2022’de H-ÜFE aylık %2,55, yıllık %107,01 artış kaydetmişti. H-ÜFE’de Eylül ayında kaydedilen hızlanmanın Ekim ayında sürüp sürmeyeceğine odaklanacağız.

Kaynak: TÜİK

1 ARALIK 2022, PERŞEMBE

KASIM AYI KÜRESEL VE TÜRKİYE İMALAT SEKTÖRLERİ PMI ENDEKSLERİ – S&P GLOBAL

Ekim ayında küresel olarak imalat ve hizmet sektörlerinde üretim azalmaya devam etmişti. Türkiye’de imalat sektörü PMI verileri üretimin Ekim ayında üst üste 11’inci ay yavaşladığını göstermişti. Kasım ayına ilişkin öncü PMI verileri en büyük ihracat pazarlarımız olan Avrupa, ABD ve İngiltere’de ekonomik aktivitenin yavaşladığına işaret etti. 

Kaynak: J.P.Morgan, S&P Global

HAFTALIK PARA VE BANKA VERİLERİ (25 KASIM) – BDDK, TCMB

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmeye devam ettiği 2022 yılının 18 Kasım ile biten haftasında piyasadaki likiditeyi gösteren parasal göstergeler (M1, M2, M3) önceki haftaya göre yatay kaldı. Bir önceki haftaya göre TL cinsi mevduat ve TL cinsi kredilerin artış hızı yavaşladı, kur korumalı mevduat hacmi ise önceki haftaya göre ilk kez düştü. TL cinsi mevduat faizleri ortalama %13-21 seviyesine gerilerken, TL cinsi kredi faiz oranları ortalama %15-31 aralığında. Yabancı para kredi hacmi önceki haftaya göre 0,2 milyar dolar düşüşle 133,6 milyar dolara geriledi. Gerçek kişilerin döviz mevduatları (DTH) 125,0 milyar dolar ile önceki haftaya göre 1,2 milyar dolar düştü, tüzel kişilerin 85,3 milyar dolar ile önceki haftaya göre 1,3 milyar dolar geriledi, böylece bankacılık dışı yurt içi DTH haftalık 2,5 milyar dolar düşüşle 210,4 milyar dolara geriledi. Bankacılık dışı yurt içi toplam DTH hacmi en son 24 Aralık 2021’de 239 milyar dolar ile zirve yapmıştı. Bankacılık sistemi yabancı para net genel pozisyon fazlası ise 4,5 milyar dolar ile önceki haftaya göre 0,5 milyar dolar düştü. Merkez Bankasında tutulan uluslararası rezervler 122,9 milyar dolar ile önceki haftaya göre 5,3 milyar dolar arttı; altın rezervleri 42,8 milyar dolar ile önceki haftaya göre 1,9 milyar dolar arttı, brüt döviz rezervleri 80,0 milyar dolar ile önceki haftaya göre 3,4 milyar dolar artış kaydetti. Merkez Bankasının net rezerv açığı 50,7 milyar dolar ile önceki haftaya göre 7,3 milyar dolar geriledi. Yurt dışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki hisse senedi ve devlet iç borçlanma senedi (DİBS) stokları toplamı 25,6 milyar dolar ile bir önceki haftaya göre 0,1 milyar dolar azaldı. Aynı hafta, yurt dışı yerleşikler hisse senetlerinde 56 milyon dolarlık net alış, DİBS’te 24 milyon dolarlık net satış yaptı, böylece yılbaşından bu yana yurt dışı yerleşikler hisse senetlerinde 3,5 milyar dolarlık, DİBS’te ise 2,5 milyar dolarlık net satış gerçekleştirdi.

Kaynak: Turkey Data Monitor

2 ARALIK 2022, CUMA

KASIM AYI DIŞ TİCARET VERİLERİ – TİM & TİCARET BAKANLIĞI

Kasım ayına ilişkin olarak öncü göstergeler ihracatta düşüşe, altın ve enerji dışı ithalatta ise zayıflığa işaret ediyor.

Kaynak: Turkey Data Monitor

EYLÜL AYI FİNANSAL KESİM DIŞINDAKİ FİRMALARIN DÖVİZ POZİSYONU – TCMB

Ağustos 2022’de reel sektörün döviz varlıkları aylık 0,2 milyar düşüşle 171,4 milyar dolara, döviz yükümlülükleri aylık 2,3 milyar düşüşle 260,5 milyar dolara gerilemiş, böylece sektörün net döviz pozisyon açığı aylık 2,0 milyar dolar azalışla 89,1 milyar dolara gerilemişti. Sektörün kısa vadeli net döviz pozisyon fazlası ise aylık 0,4 milyar dolar artışla 69,0 milyar dolara yükseldi; söz konusu artış sektörün gelecek 12-ayda ödemesi gereken dış borç büyüklüğünü karşılaması sebebiyle sektörün borç ödeme kabiliyetini ortaya koyuyor.

Kaynak: TCMB

Dr. Fulya Gürbüz

GRAFİĞİN SÖYLEDİĞİ: “Öncelik Türk lirasına kalıcı güvenin sağlanması”

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası verilerine göre, finans dışı kesimin döviz varlıkları Eylül 2020’de önceki aya göre 1,5 milyar dolar artışla 130,8 milyar dolara yükselirken, döviz yükümlülükleri 1,6 milyar dolar azalışla 293,1 milyar dolara geriledi. Özetle, finans dışı kesimin (reel sektörün) döviz varlıkları önceki aya göre arttı, döviz borçları ise azaldı.

Reel sektörün döviz varlıklarının %71’ini mevduatlar oluşturuyor…

Reel sektörün Eylül ayı itibariyle döviz varlıkları; yurt içi döviz mevduatları (76,1 milyar dolar), yurt dışı bankalardaki döviz mevduatları (16,9 milyar dolar), döviz cinsi devlet tahvilleri (1,9 milyar dolar), ihracat alacakları (15,6 milyar dolar) ve yurt dışına doğrudan sermaye yatırımlarından (20,4 milyar dolar) oluşmaktadır. Demek ki reel sektörün döviz varlıklarının en büyük payını %71 ile döviz mevduatları oluşturuyor.

Reel sektörün döviz yükümlülüklerinin %83’ünü krediler oluşturuyor…

Eylül ayında reel sektörün döviz yükümlülüklerinin 241,9 milyar doları yurt içi (144,3 milyar dolar) ve yurt dışından sağlanan nakdi kredilerden (97,6 milyar dolar), 51,2 milyar doları ise ithalat borçlarından oluşuyor.

Reel sektör bir yandan döviz varlıkları edinimine devam ederken, öte yandan borçlanarak ekonomik faaliyetlerini sürdürebilmektedir.

Reel sektörün döviz pozisyonu ile GSYH büyümesi arasında bir ilişki var mı?

Aşağıdaki grafik, reel sektörün döviz pozisyonu ile Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) arasındaki karşılıklı etkileşimleri göstermektedir. GSYH verilerinin üçer aylık dönemler için yayınlanması sebebiyle grafikte reel sektör döviz pozisyonu verilerinin üç aylık ortalama değerleri dikkate alınmıştır.

Grafikte gri çubuklar reel sektör döviz yükümlülüklerini, sarı çubuklar döviz varlıklarını, kırmızı çizgi sanayi sektörünün önceki çeyreğe göre değişimini, mavi çizgi ise hizmet sektörünün önceki çeyreğe göre değişimini göstermektedir.

2008 yılında patlak veren küresel finansal krizin üstesinden gelebilmek için reel sektör 2009 yılının üçüncü çeyreğinden itibaren tarihi düşük faiz oranlarından yararlanmak amacıyla döviz cinsinden borçlanmayı artırmış, 2018 yılı üçüncü çeyreğine kadar döviz cinsinden borçlanma artarak sürmüştür. Söz konusu dönemde hem sanayi hem de hizmet üretiminin genel olarak önceki döneme göre artışlarını sürdüklerini görüyoruz. 2018 yılı önemli bir yıl zira Trump başkanlığındaki ABD yönetiminin ticaret savaşını başlatması, en büyük ticaret ortağımız olan Avrupa Birliği ekonomisindeki yavaşlamanın derinleşmesi ve Eylül ayında Türkiye’de yaşanan kur krizi bu döneme denk gelmektedir.

Nitekim 2018 yılı üçüncü çeyreğinde reel sektör yurt dışı yükümlülüklerini azaltma yoluna giderken, döviz varlıklarını da artırmaya devam etmişlerdir. Kovid-19’un pandemi ilan edildiği 2020 Mart ayına kadarki dönemde hem sanayi hem de hizmet üretimi çeyrek bazda sınırlı da olsa büyümesini sürdürebilmiştir.

2020 yılı ikinci çeyreğinde GSYH’de yaşanan sert daralmanın ardından reel sektör üçüncü çeyrekte tekrar döviz cinsi borçlanmasını artırırken hem sanayi hem de mal üretiminde önceki çeyreğe göre sert bir düzeltme kaydedilmiştir. Ancak 2020 yılı üçüncü çeyreğinde güven algısındaki bozulmanın artarak devam etmesiyle birlikte reel sektörün döviz varlıkları Haziran ayı sonundaki 123,3 milyar dolardan Eylül 2020 sonunda tarihi rekorla 130,8 milyar dolara kadar yükselmiştir.

Ekonomide sürdürülebilir büyüme için doğrudan yatırımlar cazip kılınmalı…

9 Kasım ile birlikte oluşturulan yeni ekonomi yönetimi Türk lirasına güveni yeniden kazanmak adına hemen harekete geçti: Politika faizinde sert artırımla birlikte para politikası sadeleştirilmeye başlandı. Kamuoyunun bilgilendirilmesi şeffaflık adımı ile öne çıkarken Türkiye Hazinesi uzun bir aradan sonra yurt dışından tahvil yoluyla 10 yıllık borçlanabilmeyi başardı.

Yeni ekonomi yönetiminin önünde zorlu bir süreç var ancak süreci kolaylaştıracak en önemli etken Türk lirasına güvenin kalıcı olarak sağlanması:

. Tedarik zincirindeki aksamalar, hammadde kıtlığı ve Türk lirasında devam eden değer kayıpları girdi maliyetlerini artırıyor. Türk lirasına güven, enflasyon üzerindeki baskıyı azaltacaktır.

. Reel sektörün yatırımlarını dolayısıyla da istihdamı artırabilmesi için yatırım yapmaya elverişli şartların oluşturulması gerekiyor. Kovid-19 sebebiyle adapte olmaya çalıştığımız yeni normalde Türkiye yüksek katma değerli ürün geliştirmek adına somut adımlar ortaya koymalı. Türk lirasına güven kazandıracak hamlelere ek olarak avantajlı coğrafik konumu doğrudan yatırımları çekebilmek adına önemli.

. ABD’de Biden yönetiminin Avrupa ile ticari ilişkilerini kuvvetlendirme hedefi dikkate alındığında Türkiye’nin en büyük ticaret ortağımız olan Avrupa Birliği ile işbirliğinin sağlamlaştırılması ticaret hacmimiz açısından olumlu bir gelişme olacaktır. Türk lirasına güveni sağlayacak böyle bir gelişmenin elbette Türkiye sermaye piyasalarının derinleşmesinde de katkısı olacaktır.

Dr. Fulya Gürbüz