Ekonomi Gündemi: Enflasyon, gıda, GSYH, güven, hizmet, ihracat, imalat, ithalat, PMI

27 ŞUBAT 2023, PAZARTESİ

ŞUBAT AYI EKONOMİK GÜVEN ENDEKSİ – TÜİK

Ocak ayında Ekonomik Güven Endeksi aylık %1,3 artışla 99,3 seviyesine yükselmişti. Endeksin 100’den büyük olması genel ekonomik duruma ilişkin iyimserliği, 100’den küçük olması genel ekonomik duruma ilişkin kötümserliği gösteriyor. Endeksi oluşturan 5 alt endeksten tüketici güven endeksi Şubat ayında aylık %4,3 artış kaydederken, reel kesim güven endeksi aylık %1 düştü, hizmet sektörü güven endeksi aylık %2,2 düştü, perakende ticaret sektörü güven endeksi aylık %2,4 düştü, son olarak inşaat sektörü güven endeksi aylık %3,6 düştü. Söz konusu öncü göstergeler ekonomik güven endeksinin (grafikte siyah çizgi) Şubat ayında önceki aya göre düşebileceğine, kötümserliğin artacağına işaret ediyor.

Kaynak: Turkey Data Monitor

OCAK AYI DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ – TÜİK

Ticaret Bakanlığı her ayın ikinci iş gününde bir önceki ayın dış ticaret verilerini yayınlamaktadır. Dolayısıyla Şubat ayı başında Ticaret Bakanlığı, Ocak ayı dış ticaret verilerini açıklamıştı. Buna göre ihracat Ocak ayında aylık %15,4 düşüşle 19,4 milyar dolara geriledi, ithalat aylık %3,5 artışla 33,7 milyar dolara yükseldi. Böylece dış ticaret açığı Aralık 2022’deki 9,7 milyar dolardan Ocak 2023’te 14,4 milyar dolara yükseldi. TÜİK’in açıklayacağı verilerde alt detaylara odaklanacağız.

Kaynak: Turkey Data Monitor

28 ŞUBAT 2023, SALI

ŞUBAT AYI SAMEKS HİZMET VE SANAYİ SEKTÖRLERİ ENDEKSLERİ – MÜSİAD

Ocak ayında Hizmet Sektörü SAMEKS Endeksi aylık 0,5 puan artışla 54,3 puana, Sanayi Sektörü SAMEKS Endeksi aylık 2,6 puan artışla 55,2 seviyesine yükselmiş, böylece bu iki endeksin bileşkesinden oluşan SAMEKS Bileşik Endeksi aylık 0,9 puan artışla 54,3 seviyesine yükselmişti. Endeksin 50 üzeri değerler sektörde bir önceki aya göre iyileşmeyi gösteriyor. Endeksin alt detaylarında her iki sektörde iş hacmi, üretim, yeni siparişler, satın alımlar, stok, istihdam ve tedarikçilerin teslim süresine ilişkin gelişmelere odaklanacağız.

Kaynak: MÜSİAD

OCAK AYI HİZMET ÜRETİCİ FİYAT ENDEKSİ (H-ÜFE) – TÜİK

Aralık 2022’de H-ÜFE aylık %1,41, yıllık %78,72 artış kaydetmişti. Gıda ve içecekler ile ulaştırma hizmetlerinin Ocak ayında yıllık artış hızlarının yavaşlamasına bağlı olarak H-ÜFE’de de yıllık artışın yavaşlamasını bekleyebiliriz.

Kaynak: TÜİK

2022 YILI 4. ÇEYREK (4Ç2022) GSYH VERİLERİ – TÜİK

Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 3Ç2022’de bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %3,9 artış kaydetmiş, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH bir önceki çeyreğe göre %0,1 azalmıştı. Hizmet sektörü yıllık %6,9 büyüme kaydederken, sanayi sektörü %0,3’lük artış kaydetmişti. 3Ç2022’de GSYH’yi hane halkı ve devlet harcamaları desteklemiş, ihracatın katkısı azalmıştı. 4Ç2022 tahminlerine göre İstanbul Bilgi Üniversitesi GSYH’de bir önceki çeyreğe göre %2,21, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %2,7 büyüme beklerken 2022 yılı genelinde GSYH büyüme beklentisi %5,23 seviyesindedir. Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) ise çeyrek bazda %1,3, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %3,1 artış bekliyor. Bloomberg HT Araştırma Birimi’nin anketine göre ekonominin 4Ç2022’de bir önceki yılın aynı çeyreğine göre ortalama %2,8, 2022 yılı genelinde %5,2, 2023 yılında %3 büyümesi bekleniyor.

Kaynak: TÜİK

1 MART 2023, ÇARŞAMBA

ŞUBAT AYI TÜRKİYE VE KÜRESEL İMALAT SEKTÖRLERİ PMI ENDEKSLERİ – S&P GLOBAL

S&P Global’in geçen hafta yayınladığı Şubat ayı öncü göstergeleri gelişmiş ekonomilerde imalat sektöründe üretimin karışık sinyaller verdiğini, hizmet sektöründe ise büyüme kaydedildiği, fiyat baskılarının hafiflemesine rağmen sürdüğü, istihdamda ise iyileşme işaretleri gelmişti. Türkiye imalat sektörüne ilişkin öncü göstergeler Şubat ayında stoklardaki azalmaya bağlı olarak siparişlerde ve yatırım harcamalarında hafif iyileşme sinyalleri verdi. Küresel ihracat siparişlerindeki azalma eğilimi ise Türkiye’nin ihracat performansı için olumsuz bir görünüm ortaya koydu. Söz konusu sinyallerin PMI verileriyle paralellik gösterip göstermediğine odaklanacağız. 3 Mart Cuma günü S&P Global küresel hizmet sektörü PMI verilerini yayınlayacak. Akabinde JP Morgan’ın yayınlayacağı Küresel Bileşik PMI verileri Şubat ayında küresel ekonomideki eğilimi daha net ortaya koyacak.

Kaynak: İSO, S&P Global

ŞUBAT AYI İTO ÜCRETLİLER GEÇİNME ENDEKSİ – İTO

Ocak ayında İTO İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi yıllık %79,7 artış kaydetmiş, aynı dönemde TÜFE yıllık %57,7, TÜRK-İş açlık ve yoksulluk sınırı yıllık %108,6 artış kaydetmişti.

Kaynak: Turkey Data Monitor

2 MART 2023, PERŞEMBE

ŞUBAT AYI DIŞ TİCARET VERİLERİ – TİCARET BAKANLIĞI

Ticaret Bakanlığı verilerine göre Ocak ayında ihracat aylık %15,4 düşüşle 19,4 milyar dolara geriledi, ithalat aylık %3,5 artışla 33,7 milyar dolara yükseldi. Böylece dış ticaret açığı Aralık 2022’deki 9,7 milyar dolardan Ocak 2023’te 14,4 milyar dolara yükseldi. Öncü göstergeler Şubat ayında ihracatta önemli bir iyileşme ortaya koymazken, ithalatta kayda değer bir artış olmayabilir.

Kaynak: Turkey Data Monitor

3 MART 2023, CUMA

ŞUBAT AYI TÜFE VE Yİ-ÜFE İSTATİSTİKLERİ – TÜİK

Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) Ocak ayında yıllık %57,68, aylık %6,65 artış kaydetmişti. Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) ise yıllık %86,46, aylık %4,15 yükselmişti. Deprem etkisiyle enflasyonda yüksek aylık artışlar görebiliriz.

Kaynak: Turkey Data Monitor

ŞUBAT AYI BM GIDA FİYAT ENDEKSLERİ – http://www.fao.org/worldfoodsituation/foodpricesindex/en/

Ocak ayında BM gıda fiyatları bir önceki aya göre %0,8 düşmüş, yıllık bazda %3,3 gerilemişti. Küresel gıda fiyatları Nisan 2022’den bu yana son 10 aydır düşüyor. Türkiye’de ise gıda fiyatlarındaki yapışkanlık sürüyor.

Kaynak: Turkey Data Monitor

ABD ŞUBAT AYI İŞGÜCÜ VERİLERİ – http://www.bls.gov

Ocak ayında ABD’de işsizlik oranı tarihi düşük seviye olan %3,4 seviyesine gerilemiş, ortalama saatlik kazançlardaki yıllık artış da %4,4’e gerilemişti. İşsizlik oranındaki düşüş, ücretlerdeki artış ve kişisel tüketim harcamalarında (PCE) beklenenden fazla hızlanma ABD Merkez Bankası’nın (FED) sert faiz artırımları yapabileceği ihtimalini artırıyor. Piyasadaki fiyatlamalar FED’in 22 Mart toplantısında politika faiz aralığını 25 baz puan artışla %4,75-5,00 aralığına yükselteceği yönünde. Geçen hafta açıklanan çekirdek PCE verilerinin hem aylık hem de yıllık bazdaki artışları piyasa beklentisinin yukarısında geldi. Enflasyonda olası hızlanmalar politika faizinde de daha hızlı artışları getirebilir.  Politika faizlerinin yükselmesi Türkiye’nin yurt dışından ABD doları cinsinden borçlanma maliyetlerini yukarı çekmektedir.

Kaynak: Turkey Data Monitor

fulyagurbuz.com

Ekonomi Gündemi: Döviz pozisyonu, enflasyon, faiz, güven, ihracat, ithalat, PMI, SAMEKS, turizm

30 Ocak – 3 Şubat haftasında, Ocak ayına ilişkin olarak ekonomik güven endeksinde artış, enflasyon verilerinde yavaşlama, küresel PMI verilerinde zayıflık, Türkiye PMI ve SAMEKS verilerinde iyileşme görebiliriz. Amerikan, Avrupa ve İngiltere merkez bankaları politika faizini artıracak.   

30 OCAK 2023, PAZARTESİ

OCAK AYI EKONOMİK GÜVEN ENDEKSİ – TÜİK

Aralık 2022’de mevsim etkilerinden arındırılmış ekonomik güven endeksi, aylık 0,7 puan artışla 97,6 seviyesine yükselmişti. Endeksin alt endeksleri olan tüketici, inşaat sektörü, reel sektör güven endekslerinin Ocak ayında önceki aya göre artış kaydetmesi ekonomik güven endeksinin de yükselmesinde etkili olacaktır. Hizmet ve perakende ticaret güven endekslerinin Ocak ayında hafif gerilemesi ise ekonomik güven endeksinde görece hızlı artışı yavaşlatacaktır.

Kaynak: TÜİK

31 OCAK 2023, SALI

OCAK AYI SAMEKS ENDEKSLERİ – MÜSİAD

2022 yılı Aralık ayında mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Bileşik Endeksi, aylık 0,2 puan artışla 53,3 değerine yükselmişti. Endeksin 50 üzeri değerler sektörde ekonomik aktivitenin önceki aya göre iyileştiğini gösteriyor. Endeksin alt bileşenleri olan Hizmet Sektörü SAMEKS Endeksi aylık 2,7 puan artışla 53,6 puana yükselmiş, Sanayi Sektörü SAMEKS Endeksi aylık 6,3 puan düşüşle 52,6 değerini almıştı. Öncü göstergeler iç talebin Ocak ayında ekonomiyi desteklediğini, dolayısıyla da Hizmet Sektörü SAMEKS Endeksi’nin SAMEKS Bileşik Endeksi’ni destekleyeceğine işaret ediyor. Ocak ayı verilerinde özellikle sanayi sektörü ile ilgili gelişmelere odaklanacağız.

Kaynak: MÜSİAD

ARALIK 2022 HİZMET ÜRETİCİ FİYAT ENDEKSİ (H-ÜFE) – TÜİK

2022 yılı Kasım ayında H-ÜFE aylık %0,25, yıllık %98,82 artış kaydetmişti. Aralık ayı fiyatlar genel seviyesinde aylık ve yıllık artış hızlarının yavaşladığını gösteriyor. Aralık ayında özellikle enerji maliyetlerindeki düşüş ve döviz kurlarının yatay hareket etmesine bağlı olarak benzer yavaşlamayı H-ÜFE’de de görebiliriz.

Kaynak: TÜİK

ARALIK 2022 DIŞ TİCARET VERİLERİ – TÜİK

Her ayın ikinci iş günü Ticaret Bakanlığı bir önceki ayın dış ticaret verilerini yayınlamaktadır. Buna göre Aralık 2022’de aylık %4,6’lık artışla 22,9 milyar dolar ihracat, aylık %8,6’lık artışla 33,3 milyar dolar ithalat yapılmış, 10,4 milyar dolar dış ticaret açığı kaydedilmişti. Böylece 2022 yılı toplamında 254,2 milyar dolarlık ihracat, 364,4 milyar dolarlık ithalat yapılmış, 110,2 milyar dolarlık dış ticaret açığı kaydedilmiştir. 2 Ocak’ta Ticaret Bakanlığının Ocak ayı dış ticaret verilerini takip edeceğiz.

Kaynak: TÜİK

ARALIK 2022 YURDA GİRİŞ-ÇIKIŞ YAPAN YABANCI VE VATANDAŞLAR – KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI

2022 yılı Kasım ayında 2 milyon 551 bin turist Türkiye’ye giriş yapmış, 2 milyon 958 bin turist Türkiye’den çıkış yapmıştı.

Kaynak: Kültür ve Turizm Bakanlığı

1 ŞUBAT 2023, ÇARŞAMBA

OCAK AYI TÜRKİYE VE KÜRESEL İMALAT PMI – pmi.spglobal.com/Public/Release/PressReleases

JP Morgan küresel imalat sektörü PMI endeksi Aralık ayında son 30 ayın en düşüğü olan 48,6 seviyesine gerilemişti. Endeksin 50 altındaki değerler sektörün önceki aya göre daraldığını gösteriyor. Ocak ayı öncü veriler Çin hükumetinin “sıfır Covid” politikasından vazgeçmesi, ılımlı hava şartlarına bağlı olarak enerji fiyatlarının korkulan kadar yükselmemesi, sıkı finansal şartlar, talepteki azalmaya bağlı olarak tedarik sürelerinde iyileşme Ocak ayında küresel ekonomide -özellikle hizmet sektöründe- çok kötü bir resim ortaya koymadı. Evet, PMI verileri küresel ekonomide yavaşlama işaretleri ortaya koydu ancak beklenen kadar sert bir yavaşlama olmayacağı görünümü ağırlık kazanıyor. Dahası küresel enflasyonist baskı sürüyor. Türkiye’de ise imalat sektörü PMI endeksi Aralık 2022’de aylık 2,4 puan artışla 48,1’e yükselerek sektördeki zayıflama ılımlı düzeyde kalmıştı.

Kaynak: JP Morgan ve S&P Global

ABD MERKEZ BANKASI (FED) FAİZ KARARI –federalreserve.gov

ABD’de Ocak ayı öncü PMI verileri; hizmet ve imalat sektörlerinde daralmanın Ocak ayında yavaşladığını; çalışan ücretlerinde yükseliş ve tedarikçilerden gelen fiyat artışlarının girdi maliyetlerini baskıladığını, ancak yeni siparişleri çekebilmek adına maliyetlerdeki artışın çıktı fiyatlarına benzer oranda yansıtılmadığını, hizmet sektöründe istihdamın arttığını, işgücü maliyetlerinde artış ve düşük iş hacmine bağlı olarak 2,5 yıl aradan sonra ilk kez imalat sektöründe işten çıkarmaların yaşandığını, satın alımlara değil stoklardan kullanımın tercih edildiğini okuduk. Ekonomik büyümede yavaşlama olmasına rağmen Fed’in politika faizini %2’ye düşürme hedefinde dikkate aldığı çekirdek PCE enflasyon Haziran 2022’de yıllık %6,98’e yükselerek tarihi rekor kırmış, sıkı para politikasının etkisiyle çekirdek PCE Kasım 2022’de yıllık %5,54’e kadar gerilemişti. Aşağıdaki grafikte de görüleceği gibi Fed’in bilançoyu küçülterek (gri çubuklar) ve faiz artırarak (mavi çizgi) ekonomik aktivitenin yavaşlamasına ve enflasyonun düşmesine katkı sağlamıştır. Küresel piyasalarda Fed’in 25 baz puanlık artırımla politika faiz aralığının 450-475 baz puan seviyesine yükseleceği fiyatlanıyor.

Kaynak: Turkey Data Monitor

2 ŞUBAT 2023, PERŞEMBE

AVRUPA MERKEZ BANKASI (AMB) FAİZ KARARI – http://www.ecb.europa.eu/home/html/index.en.html

Ocak ayı öncü PMI verilerine göre, en büyük ticaret ortağımız olan Euro Bölgesi’nde hizmet sektörü 6 ay sonrasında ilk kez bir önceki aya göre büyürken, imalat sektöründeki daralma yavaşladı. Düşen talebin etkisiyle tedarik zincirinde iyileşme yaşandı, girdi maliyet enflasyonu yavaşlasa da çıktı fiyat artışları hızlandı. Söz konusu hızlanmada çalışan ücretlerinde, enerji fiyatlarında ve hammadde maliyetlerindeki artış etkili oldu. Yeni siparişler azalmaya devam etti, girdi stokları ve nihai ürün stokları azaldı, istihdam arttı. Teknoloji, sağlık, ilaç ve sanayi hizmetleri sektörleri önceki aya göre büyüme kaydetti. Veriler, Euro Bölgesi’nde olası ekonomik zayıflığın (resesyon) beklendiği kadar kötü olmayabileceğine işaret etti. Euro Bölgesi’nde çekirdek enflasyon Aralık 2022’de tarihi zirve olan %5,2’ye yükseldi. Enflasyondaki katılığa bağlı olarak piyasada AMB’nin 2 Şubat tarihli para politikası toplantısında 50 baz puanlık faiz artırımıyla politika faizinin %3 seviyesine yükselmesi bekleniyor.

Kaynak: tradingeconomics.com

KASIM 2022 FİNANSAL KESİM DIŞINDAKİ FİRMALARIN NET DÖVİZ POZİSYONU – TCMB

Ekim 2022 ’de finansal kesim dışındaki firmaların döviz varlıkları 172,2 milyar dolara, yükümlülükleri 256,1 milyar dolara yükselmiş, net döviz pozisyonu açığı 83,9 milyar dolara gerilemişti. Sektörün gelecek 12 aya ilişkin net döviz pozisyon fazlası ise 72,6 milyar dolara yükseldi.

Kaynak: Turkey Data Monitor

3 ŞUBAT 2023, CUMA

OCAK AYI ENFLASYON VERİLERİ – TÜİK

Aralık 2022’de Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık %64,27, aylık %1,18 artış kaydetmişti. Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) ise yıllık %97,72 artarken, aylık %0,24 azalma kaydetmişti. Aşağıdaki grafikte de görüleceği gibi yüksek baz etkisiyle Aralık ayında yıllık enflasyon artış hızında yavaşlama gördük, Ocak ayında da baz etkisiyle yıllık enflasyondaki düşüş sürecek. Öte yandan aylık bazda artışları dikkate aldığımızda döviz kuru ve enerji fiyatlarının Ocak ayında yükselmesine bağlı olarak aylık fiyat baskılarının devam edeceğini söyleyebiliriz.  

Kaynak: Turkey Data Monitor

ABD OCAK AYI İŞSİZLİK VERİLERİ – http://www.bls.gov

ABD’de işsizlik oranı Aralık ayında %3,5 seviyesine gerilemiş, ortalama saatlik kazançlarda yıllık artış %4,52’ye gerilemişti. Fed’in uyguladığı sıkı para politikasının ekonomide yavaşlamaya sebep olması istihdam tarafında özellikle de sanayi sektöründe işten çıkarmaları gündeme getirdiğini Ocak ayı öncü PMI verilerinde okuduk. Çekirdek PCE enflasyonunda %2 ve maksimum istihdam hedeflerini ön planda tutan Fed’in faiz artırımlarını daha yavaş hızla artıracağı beklentilerinin genele yayılmasının sebebi bu.

Kaynak: Turkey Data Monitor

OCAK AYI BM GIDA FİYAT ENFLASYONU – http://www.fao.org/worldfoodsituation/foodpricesindex/en/

BM küresel gıda fiyat endeksi Aralık 2022’de aylık %1,9 gerilemiş, yıllık baz  %1’lik düşüş kaydetmişti. Aylık bazda küresel gıda fiyatları Nisan-Aralık 2022 döneminde ardı ardına düşerken, son iki aydır yıllık bazda düşüş yaşanıyor.

Kaynak: Turkey Data Monitor

Dr. Fulya Gürbüz

Ekonomi Gündemi: ABD istihdam, BM gıda endeksi, dış ticaret, döviz pozisyonu, enflasyon, Fed Bej Kitap, GSYH, imalat PMI, reel faiz, SAMEKS

30 Mayıs–3 Haziran haftasında, Mayıs ayına ilişkin olarak enflasyonda yükselişin devam edeceğini, küresel imalat sektöründe yavaşlama sinyallerini, GSYH’nin 2022 yılı ilk çeyreğinde çeyrek ve yıllık bazda yükseldiğini göreceğiz. SAMEKS endeksleri sanayi ve hizmet sektörlerinin Mayıs ayındaki performansını, Fed’in yayınlayacağı Bej Kitap ABD ekonomisinin Nisan ortasından itibaren ılımlı görünümünü koruyup korumadığını, Mart ayı finans dışı kesimin net döviz pozisyonu ise sektörde döviz varlıklarının yükümlülüklerine göre zayıflamaya devam edip etmediğini gösterecek.

31 MAYIS 2022, SALI

2022 YILI 1. ÇEYREK GSYH VERİLERİ – TÜİK

Türkiye ekonomisi 2021 yılı son çeyreğinde çeyrek bazda %1,5, bir önceki yılın son çeyreğine göre %9,1 artmış; böylece 2021 yılı genelinde GSYH 2020 yılına göre %11,0 artış kaydetmişti. Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi, Betam 2022 yılı ilk çeyreğinde GSYH’nin bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %6,3, bir önceki çeyreğe göre %0,8 büyümesini tahmin ediyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi Finansal Uygulama ve Araştırma Merkezi (CEFIS) tahminleri ise sırasıyla %7,81 ve %1,42 seviyesinde bulunuyor.

Kaynak: TÜİK

MAYIS AYI SAMEKS SANAYİ VE HİZMET SEKTÖRLERİ ENDEKSLERİ – MÜSİAD

2022 yılı Nisan ayında mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Bileşik Endeksi, bir önceki aya göre 0,7 puan azalarak 53,7 değerine gerilemişti. Endekste gözlenen bu ivme kaybında önceki aya göre 1,8 puan azalış kaydederek 53,0 değerine gerileyen hizmet sektörü endeksi belirleyici rol oynarken; sanayi sektörü endeksi ise önceki aya göre 2,1 puanlık artışla 54,2 değerine yükselmiş ve son 5 ayın en yüksek seviyesinde gerçekleşmişti. Mayıs ayı öncü göstergelerini dikkate aldığımızda (kapasite kullanımı, reel kesim güven endeksi, sektörel güven endeksleri) SAMEKS sanayi ve hizmet endekslerinde iyileşmenin sürmesi beklenebilir.

Kaynak: MÜSİAD

NİSAN AYI DIŞ TİCARET VERİLERİ – TÜİK

Ticaret Bakanlığı her ayın ilk haftasında bir önceki ayın dış ticaret verilerini açıkladığı için TÜİK’in yayınlayacağı Nisan ayı verileri sürpriz olmayacak. Ticaret Bakanlığı verilerine göre Nisan ayında ihracat aylık %2,9 artışla 23,4 milyar dolara yükseldi, ithalat aylık %4,6 düşüşle 29,5 milyar dolara geriledi. Mart ayında 8,2 milyar dolar açık verilmişken, Nisan ayında artan ihracat ve düşen ithalatın etkisiyle dış ticaret açığı 6,1 milyar dolara gerileyecek. Söz konusu düşüş cari işlemler açığının da aynı paralelde düşmesini sağlayacak. Ticaret Bakanlığı Mayıs ayı dış ticaret verilerini 2 Haziran Perşembe günü açıklayacak.

Kaynak: Turkey Data Monitor

1 HAZİRAN 2022, ÇARŞAMBA

MAYIS AYI KÜRESEL İMALAT SEKTÖRÜ PMI ENDEKSLERİ – S&P GLOBAL

12-20 Mayıs verilerini kapsayan öncü PMI raporuna göre Euro Bölgesinde hizmet sektörü PMI endeksi 56,3 ile önceki aya göre gerilerken, imalat sektörü üretim endeksi 51,2 ile önceki aya göre yükseldi. Endeksin 50 üzerindeki değerler bir önceki aya göre büyüme olduğunu gösteriyor. Girdi maliyetleri ve çıktı fiyatlarının artış hızı Mayıs’ta kısmen yavaşladı, istihdamda ücret artışları hızlandı. Almanya özelinde imalat sektörü üretim endeksi 51’e, imalat sektörü endeksi 54,7’ye yükseldi. İmalat sektöründe ihracat siparişleri önceki aya göre sert düştü. Almanya’dan sonra en yüksek ihracat ortaklarımızdan olan ABD’de ise imalat sektörü üretim endeksi 55,2’ye geriledi, imalat sektörü PMI endeksi 57,5’e geriledi. İmalat sektöründe yurt içi yeni siparişler önceki aya göre arttı, ancak yeni ihracat siparişleri yavaşladı. Satın alımlar hızlansa da artan siparişleri karşılayabilmek adına stoklarda düşüşü engelleyemedi. Girdi maliyetlerindeki artış tüketiciye yansıtılmaya devam etti. İstihdam arttı. Üçüncü en büyük ihracat pazarımız olan İngiltere’de de imalat üretim endeksi 51,8’e, imalat sektörü PMI endeksi 54,6’ya yavaşladı, ihracat siparişleri geriledi, fiyat baskıları arttı. Genel olarak bakıldığında küresel olarak tedarik zincirindeki sıkıntılar Mayıs ayında devam etti.

Kaynak: S&P Global

MAYIS AYI TÜRKİYE İMALAT SEKTÖRÜ PMI ENDEKSİ – S&P Global, İSO

Mart ayında 49,4 olan manşet PMI, Nisan’da hafif düşüşle 49,2’ye gerilemişti. Öncü Mayıs ayı küresel PMI verileri Türkiye’nin en büyük ihracat pazarlarının imalat sektörlerinde üretimin Nisan ayına göre yavaşladığını ortaya koydu. Söz konusu gelişme Türkiye imalat sektörü PMI endeksi üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturabilir. Öte yandan Mayıs ayına ilişkin öncü veriler Türkiye’de imalat sektörünü destekleyici bir resim ortaya koyduğunu eklemekte fayda var.

Kaynak: S&P Global, İSO

ABD 2022 YILI 4. BEJ KİTAP (BEIGE BOOK) RAPORU – FED

20 Nisan tarihli Fed’in 2022 yılı üçüncü Bej Kitap raporunda Şubat ortasından 11 Nisan tarihine kadarki süreçte ekonomik aktivitenin ve istihdamın ılımlı büyüdüğü, enflasyonist baskıların ise güçlü kalmaya devam ettiğini okumuştuk. Nisan ayında imalat sektörü PMI endeksi hızlanırken, Mayıs ayında hafif yavaşladı; hizmet sektörü PMI endeksi ise Mart ayında kaydettiği hızlanmanın ardından Nisan ve Mayıs aylarında yavaşlama gösterdi. Söz konusu gelişmelerin yansımasını Bej Kitap raporunda detaylarıyla okuyacağız.

Kaynak: Turkey Data Monitor

2 HAZİRAN 2022, PERŞEMBE

MAYIS AYI DIŞ TİCARET VERİLERİ – TİCARET BAKANLIĞI

Nisan ayında ihracat aylık %2,9 artışla 23,4 milyar dolara yükseldi, ithalat aylık %4,6 düşüşle 29,5 milyar dolara geriledi. Mart ayında 8,2 milyar dolar açık verilmişti.

MAYIS AYI BM GIDA FİYAT ENDEKSİ – FAO

BM Gıda Fiyat Endeksi Nisan ayında aylık %0,8 düşerken yıllık bazda %29,8 yükseliş kaydetmişti.

Kaynak: Turkey Data Monitor

27 MAYIS TARİHLİ HAFTALIK PARA VE BANKA VERİLERİ – BDDK, TCMB

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmeye devam ettiği 20 Mayıs ile biten haftada piyasadaki likiditeyi gösteren parasal göstergeler (M1, M2, M3), özellikle kurdaki artışın da etkisiyle önceki haftaya göre yükselişini sürdürdü. TL cinsi mevduat faiz oranları %14-18, TL cinsi kredi faiz oranları %18-29 aralığında değişmedi. TL cinsi mevduat ve kredi hacmi önceki haftaya göre yükseldi. Gerçek kişilerin döviz mevduatları (DTH) 136,4 milyar dolar ile önceki haftaya göre 1,7 milyar dolar arttı, tüzel kişilerin 0,4 milyar dolar düşüşle 78,1 milyar dolara geriledi. Böylece yurt içi döviz mevduatları haftalık 0,3 milyar dolar düşüşle 214,5 milyar dolara yükseldi. Yurt dışı döviz mevduatları 25,1 milyar dolar ile önceki haftaya göre 0,3 milyar dolar arttı. Bankacılık sistemi yabancı para net genel pozisyonu önceki haftaya göre 0,2 milyar dolar düşüşle 3,6 milyar dolara geriledi. Merkez Bankasında tutulan toplam uluslararası rezervler 100,3 milyar dolar ile önceki haftaya göre 1,7 milyar dolar düştü; altın rezervleri 40,2 milyar dolar ile önceki haftaya göre 0,5 milyar dolar düştü, brüt döviz rezervleri 60,0 milyar dolar ile önceki haftaya göre 1,2 milyar dolar geriledi. Merkez Bankasının net rezerv açığı önceki haftaya göre 4,2 milyar dolar artışla 60,0 milyar dolara yükseldi (hesaplamaya SDR sepetinde olmayan paralar “açık” olarak dahil edildi). Yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki hisse senedi ve devlet iç borçlanma senedi (DİBS) stokları toplamı 19,0 milyar dolar ile bir önceki haftaya göre 1,5 milyar dolar azaldı. Yurt dışı yerleşikler hisse senetlerinde 603 milyon dolar, DİBS’te 51 milyon dolar net satış gerçekleştirdi.

Kaynak: Turkey Data Monitor

3 HAZİRAN 2022, CUMA

MAYIS AYI ENFLASYON VERİLERİ – TÜİK

Nisan ayında tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık %7,25, yıllık %69,97 artış kaydetmişti. Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) de aylık %7,67 artış kaydederken yıllık bazda artış %121,82 olmuştu. Döviz kuru ve petrol fiyatlarının arttığı Mayıs ayında tüketici ve üretici fiyatlarında yükseliş sürecek.

Kaynak: Turkey Data Monitor

MAYIS AYI REEL FAİZ ORANLARI – TURKEY DATA MONITOR

Turkey Data Monitor, Nisan ayında 12-ay geriye dönük gerçekleşen reel faiz oranını eksi yüzde 27,51, 12-ay ileriye dönük reel faiz oranını ise eksi yüzde 4,05 olarak hesaplamıştı.

Kaynak: Turkey Data Monitor

MAYIS AYI ABD İŞGÜCÜ VERİLERİ – U.S. BUREAU OF LABOR STATISTICS

Nisan ayında ABD’de işsizlik oranı %3,6 ile önceki aya göre değişmemiş, ücretler yıllık %5,46 artış kaydetmişti. Nisan ayında tarım dışı istihdam önceki aya göre 428 bin kişi artmıştı.

Kaynak: Turkey Data Monitor

MART AYI FİNANS DIŞI KESİM DÖVİZ POZİSYONU – TCMB

2022 yılı Şubat ayında finans kesimi dışındaki firmaların döviz varlıkları aylık 1,1 milyar dolar artışla 156,6 milyar dolara, döviz yükümlülükleri aylık 2,0 milyar dolar artışla 276,5 milyar dolara yükselmişti. Böylece sektörün net döviz pozisyon açığı 0,9 milyar dolar artışla 119,9 milyar dolara yükselmişti. Sektörün kısa vadeli net döviz pozisyon fazlası ise 52,6 milyar dolar ile önceki aya göre 1,1 milyar dolar azalmıştı.

Kaynak: Turkey Data Monitor

Dr. Fulya Gürbüz

Ekonomi Gündemi: Bütçe, dış borç, fiyat, tüketici güveni, konut

17-21 Mayıs haftasında gıda ve yurt dışı üretim yapan üreticilerin Nisan ayı fiyat enflasyonunu, merkezi yönetim bütçe dengesi, kısa ve uzun vadeli dış borç verileri, konut fiyat endeksi ve tüketici güven endeksi verileri açıklanacak. Enflasyon tarafında küresel tedarik zincirindeki sorunların fiyat artışlarına dolayısıyla da üretici açısından maliyet artışlarına sebep olmaya devam ettiğini göreceğiz. Bütçe tarafında bütçe giderlerindeki hızlanmaya odaklanacağız. Dış borç tarafında ise ön gösterge olarak Mart ayı ödemeler dengesi verilerinde bankacılık ve reel sektörün uzun vadeli yurt dışı kredi borcunu hafif artırdığını, kısa vadeli borcunu da kısmen azalttığını düşünürsek dış borç toplamında yatay görünümün korunduğunu görebiliriz. Son olarak tüketici güveni tarafında iyileştirici bir faktör henüz yokken, artan enflasyon ve inşaat maliyetlerine istinaden konut fiyat endeksinde artış eğilimi devam edecek.

17 MAYIS 2021, PAZARTESİ

NİSAN AYI TARIM ÜRÜNLERİ ÜRETİCİ FİYAT ENDEKSİ (TARIM-ÜFE) – TÜİK

Tarım-ÜFE Mart ayında yıllık %22,06, aylık %2,52 artış kaydetmişti. Tarım-ÜFE’deki artışın en önemli sebebi gıda hammaddeleri ithalat fiyatlarındaki artıştır. Ağustos 2020’den Mart 2021 sonuna kadarki süreçte gıda hammadde ithalatı maliyetleri %40 artış gösterdi.

Kaynak: Turkey Data Monitor

NİSAN AYI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ – HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI

Merkezi yönetim bütçesi Mart ayında 23,8 milyar TL fazla vermiş, böylece yılın ilk üç ayında toplam 22,8 milyar TL bütçe fazlası verilmiş oldu. Bütçe 2020 yılı toplamında 173 milyar TL açık ile rekor kırmıştı.

Kaynak: Turkey Data Monitor

MART AYI ÖZEL SEKTÖR UZUN VADELİ YURT DIŞI KREDİ BORCU – TCMB

Şubat ayında özel sektörün uzun vadeli yurt dışı kredi borcu 164,4 milyar dolar ile önceki aya göre 0,4 milyar dolarlık artış göstermişti. 2020 yılı başından bu yana özel sektörün uzun vadeli yurt dışı kredi borcu yataya yakın bir seyir izlemektedir.

Kaynak: Turkey Data Monitor

18 MAYIS 2021, SALI

MART AYI KISA VADELİ DIŞ BORÇ STOKU – TCMB

2021 yılı Şubat ayında 1 yıl ve daha kısa vadeli dış borç stoku Ocak ayına göre 1 milyar dolar artışla 141,2 milyar dolar seviyesine yükselmişti. Merkez Bankasının 22,8 milyar dolar, bankacılık sektörünün 61,5 milyar dolar, bankacılık dışı sektörün 56,9 milyar dolar kısa vadeli dış borç stoku bulunuyor. Şubat ayı itibariyle gelecek 12 ayda ödenecek olan dış borç stoku ise bir önceki aya göre 1,7 milyar dolar artışla 192,0 milyar dolar seviyesine yükseldi.

Kaynak: Turkey Data Monitor

20 MAYIS 2021, PERŞEMBE

NİSAN AYI YURT DIŞI ÜRETİCİ FİYAT ENDEKSİ (YD-ÜFE) – TÜİK

YD-ÜFE, belirli bir referans döneminde ülke ekonomisinde üretimi yapılan ve yurt dışına satışa konu olan ürünlerin üretici fiyatlarını zaman içinde karşılaştırarak fiyat değişimlerini ölçen fiyat endeksidir. Mart ayında YD-ÜFE yıllık %33,19, aylık %7,45 artış kaydetmişti.

Kaynak: TÜİK

NİSAN AYI MERKEZİ YÖNETİM BORÇ STOKU – HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI

Mart ayında merkezi yönetimin borç tutarı 90 milyar TL artışla 1 trilyon 950 milyar TL seviyesine yükselmişti. Toplam borcun 1 trilyon 111 milyar TL’sini iç borç, 839 milyar TL’sini dış borç oluşturuyor.

Kaynak: Turkey Data Monitor

14 MAYIS 2021 TARİHLİ HAFTALIK PARA VE BANKA VERİLERİ – BDDK, TCMB

30 Nisan ile biten haftada piyasadaki likiditeyi gösteren parasal göstergeler (M1, M2, M3) önceki haftaya göre artışlarını sürdürdü. TL cinsi mevduatlar önceki haftaya göre gerilerken, TL cinsi kredilerde haftalık %0,7’lik artış kaydedildi. Mevduat faizleri %18,9, ihtiyaç kredileri %24,3 seviyelerinde seyretti, ticari krediler %21,1 seviyelerinde seyretti. Döviz mevduatlarında önceki haftaya göre değişiklik olmadı. Bankacılık sistemi yabancı para net genel pozisyonu 6,1 milyar dolar ile önceki haftaya göre değişiklik göstermedi. Uluslararası rezervler haftalık 0,8 milyar dolar azalışla 87,9 milyar dolar seviyesine geriledi; altın rezervleri 0,2 milyar dolar artarken, brüt döviz rezervleri 1,0 milyar dolar azaldı. Rezervlerin azalmasına bağlı olarak Merkez Bankası döviz likiditesi açığı 1,7 milyar dolar artışla 45,1 milyar dolar seviyesine yükseldi. Yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki hisse senedi ve devlet iç borçlanma senedi (DİBS) stoku toplamı önceki haftaya göre 0,3 milyar dolar artışla 29,5 milyar dolar seviyesine yükseldi; hisse senedi stoku haftalık 0,3 milyar dolar artarken DİBS stokunda önemli bir değişiklik olmadı. Yurt dışı yerleşikler 30 Nisan haftasında nette hisse senetleri ve DİBS’te önemli bir alım/satım yapmadı.

Kaynak: Turkey Data Monitor

21 MAYIS 2021, CUMA

MAYIS AYI TÜKETİCİ GÜVEN ENDEKSİ – TÜİK

Nisan ayında tüketici güven endeksi aylık %7,5 azalışla 80,2 seviyesine gerilemişti. Endeksin 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durum olduğunu göstermektedir.

Kaynak: TÜİK

MART AYI MERKEZ BANKASI KONUT FİYAT ENDEKSİ – TCMB

Şubat ayında MB konut fiyat endeksi aylık %2,6’lık artışla 161,8 seviyesine yükselmişti. Grafikte de görüleceği gibi konut fiyatları (mavi çizgi) 2019 yılı başından bu yana sürekli artmaktadır. Bunda döviz kurundaki yükselişlere paralel olarak inşaat maliyetindeki artışlar etkili olmaktadır. 

Kaynak: Turkey Data Monitor

Dr. Fulya Gürbüz

Kasım ayında gıda ve ulaştırma, enflasyonu yukarı çekti

TÜİK verilerine göre yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %23,11, bir önceki aya göre %4,08 arttı.

TÜİK

Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ise Kasım ayında yıllık %14,03, aylık %2,30 artış kaydetti.

Kaynak: TÜİK

Aşağıdaki grafik Dolar/TL kurundaki değişimlerin üretici fiyatlarını doğrudan etkilemeye devam ettiğini gösteriyor. Kırmızı çubuklar TÜFE, mavi çubuklar Yİ-ÜFE, yeşil çizgi ise Dolar/TL kurundaki yıllık değişimleri gösteriyor.

Üretim tarafında ana metal ve gıda üretimi en yüksek artışı kaydetti…

Salı günü IHS Markit tarafından açıklanan küresel imalat sektörü PMI endeksleri ülke alt detayları raporlarında hammadde kıtlığı ve ulaştırma fiyatlarındaki artışın etkisiyle girdi maliyetlerinin arttığını, söz konusu maliyet artışının ise kısmen çıktı fiyatlarına yansıtılabildiği bilgisini almıştık.

Nitekim Türkiye’de de Kasım ayında önceki aya göre %4,33 yükselen imalat sektörü fiyat artışının ana tetikleyicisi ara mal üretiminde kaydedilen aylık %4,77’lik artış oldu.

Türkiye sanayi sektörü alt sektörlerinde aylık en yüksek artış sırasıyla %7,43 ile ana metal, %6,40 ile gıda, %5,46 ile kağıt ve kağıt ürünleri, %5,32 ile kok ve rafine petrol ürünleri üretiminde kaydedildi.

Yİ-ÜFE endeksinin %89,2’sini imalat sektöründeki fiyat değişiklikleri etkilerken, detayında en büyük ağırlığı %18,6 ile gıda ürünleri, %9,8 ile ana metaller, %9,5 ile tekstil ürünleri, %6,6 ile elektrik ve gaz üretimi ile dağıtımı oluşturmaktadır.

Üretim maliyetleri tüketiciye yansıtılabilirken hizmet fiyatlarındaki artış sınırlı kalıyor…

Kasım ayında aylık %2,30 artış kaydeden TÜFE’yi yukarı çeken iki faktör oldu: Aylık bazda ulaştırma fiyatları bir önceki aya göre %4,51, gıda fiyatları ise %4,16 artış kaydetti. TÜFE’deki değişimlerin %21,1’ini gıda fiyatlarındaki değişimler etkiliyor.

Aşağıdaki grafik mal ve hizmet fiyatlarındaki yıllık değişimleri gösteriyor. TÜFE’yi (koyu kırmızı) yukarı çeken faktörün mal fiyatlarındaki (açık kırmızı) artış olduğu görülürken, hizmet fiyatlarındaki (mavi çizgi) artış daha sınırlı kalıyor.

Kovid-19 kaynaklı sınırlamaların üretim maliyetlerini artırmaya devam ettiği mevcut şartlarda Türk lirasında yaşanan değer kayıpları da maliyetler üzerinde ek yük yaratıyor. Özellikle hane halkının Türk lirasına güveni sağlanana kadar enflasyon üzerindeki etkisi devam edecek gibi gözüküyor.

Dr. Fulya Gürbüz

Merkez Bankasının iyimserliğini riskler bozacak

Merkez Bankası 2020 yılı III. çeyrek Enflasyon Raporu’nu yayınladı. Rapor önemli çünkü Merkez Bankasının hem makro ekonomik görünüme dair görüşlerini hem de varsayımları dahilinde enflasyona yönelik öngörülerini okuyabiliyoruz.

2020 yılı III. Çeyrek Enflasyon Raporu’nda Merkez Bankası enflasyon tahminlerini II. çeyrek Enflasyon Raporu tahminlerine göre yukarı revize etti:

. 2020 yıl sonu enflasyon tahmini 1,5 puanlık artışla %7,4’ten %8,9’a yükseldi. Tahmini yukarı çeken faktörlerin 0,5 puanı tüketici enflasyonundan, 0,2 puanı gıda enflasyonundan, 0,3 puanı çıktı açığından, 0,2 puanı birim maliyetlerinden, 0,3 puanı yılın ikinci çeyreğindeki tahmin sapması ve enflasyonun ana eğilimindeki yükselişten kaynaklandı.

. 2021 yılı enflasyon tahmini ise 0,8 puanlık artışla %5,4’ten %6,2’ye yükseldi. 0,8 puanlık artışın 0,1 puanı petrol fiyatlarına bağlı olarak Türk lirası cinsi ithalat fiyatları varsayımında yapılan artıştan, 0,2 puanı gıda enflasyonu varsayımının %7’den %8’e çıkarılmasından, 0,2 puanı toplam talep koşullarında öngörülen toparlanmanın güçlenmesiyle çıktı açığının yukarı yönlü güncellenmesinden, 0,3 puanı ise yakın dönemdeki gerçekleşmelerin etkisiyle enflasyonun ana eğilimindeki artıştan kaynaklandı.

Merkez Bankasının beklentilerinin altında yatan varsayımlarını ve yorumlarımı sıralayayım:

. “Salgında hareketliliği yeniden kısıtlamayı gerektirecek ikinci bir dalga olmayacak” (Ekonomiler ikinci bir dalgayı kaldırabilecek güçte değil).

. “Küresel ekonomi yılın ikinci yarısında toparlanmaya devam edecek” (Toparlanma olsa bile ekonomik aktivite pandemi öncesi seviyelerine ulaşamayacak).

. “Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin atmakta olduğu genişletici parasal ve mali adımlara karşın, bu politikaların etkinliğine ve toparlanmaya ilişkin belirsizliklerin sürmesi nedeniyle ülke risk primindeki iyileşme kademeli olarak gerçekleşecek” (TL’deki gelişmeler risk primindeki iyileşmenin kademeleri üzerinde baskı oluşturacak).

. “Salgının seyrine ve ekonomik etkilerine ilişkin belirsizlikler, varsayımlara ve tahminlere dair belirsizliği de belirgin şekilde artırıyor”

. “Ekonomideki toparlanmanın yılın ikinci yarısında devam edeceği tahmin edilmekle birlikte, toparlanma hızı, normalleşmenin süreci yurt içindeki ve yurt dışındaki seyrine bağlı olacak” (Euro Bölgesinde olası bozulma sinyalleri, ABD seçimleri ve Türkiye’de olası bir erken seçim kararı yatırım harcamalarını durduracak, ekonomik aktiviteyi zayıflatacak, bütçe açığındaki deliği daha da büyütecek, TL üzerindeki baskıyı artıracaktır).

. “Salgına bağlı tedbirlerle kısa vadede etkili olan arz yönlü unsurlar, normalleşme sürecinin devamıyla kademeli olarak ortadan kalkacak” (İyimser senaryoda bile arz yönlü unsurlar kısa vadede ortadan kalkmayacak).

. “Enflasyon, Temmuz ayından başlayarak düşüş eğilimine girecek.” (İyimser senaryoda yıllık bazda düşme ihtimali var ancak olası her risk aylık bazda fiyat artışlarını getirecek).

Merkez Bankası, enflasyon tahminleri üzerindeki temel riskleri ise şöyle sıralıyor:

. Salgınının seyrine ve normalleşme adımlarına dair belirsizlikler;

. Küresel büyüme görünümüne ilişkin riskler;

. Talep kompozisyonu, büyüme ve işgücü piyasası görünümüne ilişkin belirsizlikler;

. Kredi arzı ve kompozisyonuna yönelik riskler;

. Gıda fiyatlarının seyrine dair riskler;

. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarına ilişkin riskler;

. Gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarına dair belirsizlikler ve ülke risk primindeki oynaklıklar;

. Ham petrol ve ithalat fiyatlarındaki oynaklıklar;

. Para ve maliye politikası eşgüdümüne (mali duruş, yönetilen/yönlendirilen fiyat, ücret ve vergi ayarlamaları) dair riskler.

Dolayısıyla varsayımlar olası olumlu senaryoyu ortaya koyarken olası riskler Merkez Bankasının enflasyon tahminlerini yukarı revize etmekte etkili olacak, bu da politika faizi üzerinde baskı yaratacak.

Dr. Fulya Gürbüz

Merkez Bankası risklere dikkat çekti, politika faizini değiştirmedi

Merkez Bankası 23 Temmuz tarihli olağan para politikası kurulu toplantısında (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını %8,25 seviyesinde sabit tuttu. Toplantı sonrası yayınlanan basın duyurusunda şu gerekçeleri okuyoruz:

. “Koronavirüs salgınına ilişkin gelişmelere bağlı olarak küresel büyümedeki zayıflama yılın ikinci çeyreğinde derinleşmiştir. Ülkelerin attığı normalleşme adımlarıyla üçüncü çeyrekte kısmi toparlanma sinyalleri gözlenmekle beraber toparlanmaya ilişkin belirsizlikler yüksek seyretmektedir.”

Nitekim geçen hafta 15 Temmuz’da Japonya Merkez Bankası (BoJ) ve 16 Temmuz’da Avrupa Merkez Bankası (ECB), olağan PPK toplantılarında %2 olan enflasyon hedeflerine ulaşana kadar politika faizlerini sabit bırakarak genişlemeci politikalarını sürdürmeye devam edeceklerini duyurdular. BoJ ve ECB’nin politika faizlerinden biri olan mevduat faiz oranları sırasıyla eksi %0,1 ve eksi %0,5 seviyelerinde bulunuyor. Mevduat faizinin “eksi” olması demek bankaya para yatırdığınız zaman vadesi geldiğinde paranızdan faiz geliri kazanmak yerine bankaya faiz ödüyorsunuz demektir. Diğer bir anlatımla, BoJ ve ECB diyor ki “Bana para getirme, kredi olarak finansman ihtiyacı olanlara dağıt” (Bankalar ellerinde fazla para kaldığı zaman merkez bankalarında mevduat olarak değerlendirebiliyorlar). Ek olarak, Almanya ve Fransa liderleri AB ekonomisinin toparlanabilmesi amacıyla 21 Temmuz’da diğer AB liderlerini de ikna ederek 390 milyar eurosu hibe olmak üzere 2021-2027 dönemini kapsayan toplam 1,8 trilyon euroluk bütçe ve koronavirüs paketi üzerinde uzlaşmaya vardı. Dolayısıyla buradan ekonomik toparlanma hedefine ulaşabilmek için merkez bankaları politikalarının maliye politikaları ile desteklenmesi gerektiğini okuyabiliriz.   

. “İktisadi faaliyette kademeli normalleşme adımlarıyla birlikte Mayıs ayında başlayan toparlanma güç kazanmaktadır. Salgın hastalığa bağlı gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlandırılması amacıyla yakın dönemde uygulamaya konulan parasal ve mali tedbirler, ekonominin üretim potansiyelini destekleyerek finansal istikrara ve iktisadi faaliyetteki toparlanma sürecine katkı yapmaktadır. Turizm gelirlerinde salgın hastalığa bağlı olarak gözlenen düşüşe rağmen seyahat kısıtlamalarının hafifletilmesiyle kısmi bir iyileşme beklenmektedir. Mal ihracatındaki toparlanma ve emtia fiyatlarının düşük seviyeleri önümüzdeki dönemde cari işlemler dengesini destekleyecektir.”

.. Kısıtlamaların etkisiyle takvim ve mevsimsellikten arındırılmış sanayi üretimi Nisan ayında önceki aya göre %30 daraldı, Mayıs ayında kısıtlamaların hafifletilmesiyle önceki aya göre %17 iyileşme kaydetti.

.. Takvim ve mevsimsellikten arındırılmış perakende satışlar Nisan ayında önceki aya göre %21 daraldıktan sonra Mayıs ayında önceki aya göre %4 iyileşme kaydetti.

.. Konut satışları Nisan ayında önceki aya göre %61 azalmasının ardından kredi ve mevduat faizlerindeki düşüşün etkisiyle Mayıs ayında konut satışları %19, Haziran ayında %273 artışla 190.012’ye yükseldi.

.. Otomotiv sektörü satışları Nisan ayında önceki aya göre %47 azalmasının ardından Mayıs ve Haziran aylarında kredi ve mevduat faizlerindeki düşüşün etkisiyle sırasıyla aylık olarak %22 ve %119 artış kaydetti.

.. İhracat, Nisan ayında önceki aya göre %33 daraldıktan sonra Mayıs ve Haziran aylarında sırasıyla aylık olarak %11 ve %35 artış kaydetti. Ödemeler dengesi verilerine göre, altın hariç ihracat Mayıs ayında önceki aya göre %19 artış kaydetti.

.. İthalat, Nisan ayında önceki aya göre %31 daraldıktan sonra Mayıs ve Haziran aylarında sırasıyla %3 ve %22 artış kaydetti. Ödemeler dengesi verilerine göre, altın hariç ithalat Mayıs ayında önceki aya göre %4 artış kaydetti.

Turizm gelirlerindeki sert düşüşü dikkate aldığımızda, mal ihracatının mal ithalatından daha hızlı artması ve düşük emtia fiyatları elbette cari işlemler dengesini olumlu etkileyecektir. ABD-Çin ticaret geriliminin devam etmesi ve pandeminin tedarik zincirinde yarattığı sıkıntıya bağlı olarak umudumuz Türkiye’nin tedarik zincirinden pay kapabilmesi. Bu olasılığın gerçekleşmesi hem sanayi üretiminde hem de dış ticaretteki artışta sürdürülebilir bir devamlılık getirecektir. Tersi durumda ise talep daralması kaynaklı ithalatta gerileme sebebiyle cari işlemler dengesinde iyileşme göreceğiz.   

. “Toplam talep koşullarının sınırlayıcı etkisine karşın, salgına bağlı birim maliyet artışlarının yansımalarıyla çekirdek enflasyon göstergelerinin eğilimlerinde yükseliş gözlenmektedir. Uluslararası emtia fiyatları tüketici enflasyonunu sınırlamaya devam ederken, gıda enflasyonu dönemsel ve salgına bağlı etkiler nedeniyle artmıştır. Salgına bağlı tedbirlerle kısa vadede etkili olan arz yönlü unsurların, normalleşme sürecinin devamıyla kademeli olarak ortadan kalkacağı öngörülmektedir. Nitekim öncü göstergeler, normalleşme sürecinde kapasite kısıtlarına tâbi olan hizmet gruplarındaki aylık fiyat artışlarının yavaşlamaya başladığına işaret etmektedir. Yılın ikinci yarısında talep yönlü dezenflasyonist etkilerin daha belirgin hale geleceği öngörüsü korunmakla birlikte, yakın dönemdeki gerçekleşmeler nedeniyle yıl sonu enflasyon tahmini üzerindeki risklerin yukarı yönlü olduğu değerlendirilmektedir. Bu çerçevede Kurul, enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurları dikkate alarak, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir.”

Kredi hacmindeki yükselişin devam etmesi, konut ve otomotiv satışlarında Haziran ayında yaşanan hızlanma, ek olarak tedarik zincirindeki aksamalar fiyatlar genel seviyesinin aşağı gelmesini önleyen faktörler. Merkez Bankasının dezenflasyonist beklentisini canlı tutmasına rağmen %7,4 olan yılsonu enflasyon hedefi üzerinde risklerin yukarı yönlü olduğunu vurgulaması yaz döneminin sonuna yaklaşırken kredi büyümesindeki hızlanmanın devamlılığını sorgulatan bir gelişme.

Ekonomik ve finansal aktivite Haziran ve Temmuz aylarında ağırlıklı olarak kredi büyümesi ile beslendi. Bu taraftan gelecek bir bozulma, özellikle bankaların bilanço kalitesi üzerinde sorgulamaların başlamasına sebep olabilir.

Öte yandan, 2019 yılında toplam 124 milyar TL açık veren bütçenin, 2020’nin ilk 6 ayında 109 milyar TL açık vermesi Ekim ayında yüksek iç borç ödemesi yapacak olan Hazine’nin borçlanma maliyeti üzerinde risk oluşturuyor. Bu da faiz harcamalarında artış olması demek.

Yabancı turist bazlı turizm sektöründeki zayıflık, Merkez Bankasının ardından kamu bankalarının negatif net döviz varlıkları, ek olarak sonbaharla birlikte okulların başlaması, giyim ve gıda fiyatları ile enerji maliyetlerindeki artış gibi faktörleri dikkate alırsak, Ekim ayına kadar Merkez Bankasının %8,25 seviyesindeki politika faizini düşürmesini gerektirecek bir sebep şu an için gözükmüyor.

Dr. Fulya Gürbüz

Enflasyon yıllık bazda düşüyor ama fiyatlar düşüyor mu?

Nisan ayı enflasyon verileri pazartesi yayınlanmıştı. Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık %10,94, aylık %0,85 artmış, yurt içi üretici fiyat endeksindeki (Yİ-ÜFE) artışlar yıllık %6,71, aylık %1,28 olmuştu. TÜİK’ten aldığım grafikler yıllık enflasyonun düştüğünü gösteriyor. Elbette sevindirici bir gelişme ama…

 

…bir de aylık gelişmelere bakalım. TÜİK, içinde birçok ürünün bulunduğu bir sepet yapıyor ve bu sepetteki her bir ürüne bir ağırlık veriyor. Sepetteki tüm ürünlerin payını %100 kabul edersek mesela gıda ürünlerinin sepet içindeki payı %21,1, giyim ürünlerinin %5,2, kiranın %5, ulaştırma hizmetlerinin %3,5, sağlığın %2,8, eğitimin %2,6 gibi. Türkiye İstatistik Kurumu, TÜFE için endeksi 2003 yılı Ocak ayından başlatmış. Sepetteki tüm ürünlerin fiyatlarını sepetteki ağırlıklarıyla çarpmış, toplamış ve bu toplam değere 100 demiş. Ay sonunda sepetteki tüm ürünlerin tekrar fiyatlarını almış, aynı işlemi tekrarlamış ve yine sepetin ay sonu ortalama fiyatını bulmuş. Her iki tarih arasındaki fiyat değişimini hesaplamış ve bu değişimi “Acaba endeksin en baştaki 100 değerinden nasıl değişiklik göstermiş?” diye hesaplamış ve yeni bir endeks değeri bulmuş. Her ay sonu yeni ortalama fiyatları bulmuş ve bulduğu her değeri endeksin başlatıldığı 2003 yılı başına göre kıyaslamış. Grafikten göreceğiniz gibi 2003 yılı başında 100 olan TÜFE endeksi 2020 yılına geldiğimizde 4 kattan fazla artmış. Elbette yurt içi üretici fiyat endeksi (ÜFE) de benzer bir artış sergilemiş. Son 6 aydır aylık bazda hem TÜFE hem de ÜFE’nin endeks değerleri ardı ardına yükseliyor.

Unutmayalım bu fiyat değişimleri ortalama. Yani sepetteki ürünlerin fiyatları hesaplandığı dönem ya düşmüştür ya aynı kalmıştır ya yükselmiştir; çok yükselmiştir, az yükselmiştir vs. Bir örnek vermek adına hane halkını en çok etkileyen TÜFE endeksindeki gıda fiyatları endeksine bakalım. Bir de bu fiyat değişimlerini mevsimsellikten arındıralım ki yaz-kış etkisini ortadan kaldıralım. Grafik size ne söylüyor?

Doğru, gıda fiyatları ortalama TÜFE değeriyle kıyaslandığında son altı aydır daha hızla yükseliyor.

Özetle, evet enflasyon yıllık bazda düşüyor ancak fiyatlar düşmüyor; fiyatlardaki artış hızı düşüyor.

Aşağıda Türkiye ve diğer ülkelerin TÜFE enflasyonu, politika faizini ve işsizlik oranını bir arada gösterdim. Venezuela’nın %2430 olan -yanlış okumuyorsunuz- enflasyon değerini grafikte göstermedim. Grafik verilerini tradingeconomics.com’dan derledim. Peki, bu grafik ne söylüyor?

Benim anladığım, enflasyondaki artış hızını azaltmak ve işsizlik oranında düşüşü sağlamak için mevcuttan farklı bir ekonomik modele ihtiyacımız olduğu.

Dr. Fulya Gürbüz

Türk lirasındaki değer kaybı üretim maliyetlerini ve tüketim fiyatlarını yükseltiyor

Ulaşımda aylık bazda %1,9’luk düşüş tüketici enflasyonunu aşağı çekti…

Tüketici fiyat enflasyonu Mart ayında önceki aya göre %0,57, önceki yılın aynı ayına göre %11,86 yükseldi.

Aylık bazda fiyatlar gıda ve alkolsüz içeceklerde %1,95, sağlıkta %2,78 artış gösterdi; ulaşımda %1,91’lik düşüş gerçekleşti. İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç tüketici fiyat enflasyonu (çekirdek enflasyon) önceki aya göre %0,77, önceki yılın aynı ayına göre %11,65 artış kaydetti. Ulaşım fiyatları dışında haberleşme fiyat enflasyonu aylık bazda %0,5 düşüş kaydetti. Ulaşım fiyatlarındaki düşüşün ana sebebi Mart ayında petrol fiyatlarında yaşanan %56’lık düşüştü. Petrol fiyatlarında olası artışlar ve Türk lirasında değer kaybının devam etmesi tüketici fiyatlarında aylık bazda yukarı seyri hızlandıracak.  

Petrol fiyatlarındaki düşüşe rağmen, Türk lirasındaki değer kaybı üretim maliyetlerini yükseltti…

Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) Mart ayında yıllık %8,50, aylık %0,87 artış kaydetti.

İmalat sektöründe üretim fiyatları önceki aya göre %0,91, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %0,99, su temininde %0,43 artış gerçekleşti.

Ana sanayi grupları bazında baktığımızda; ara malı enflasyonu aylık bazda %2,03, sermaye malı enflasyonu %2,01, dayanıklı tüketim malı enflasyonu %1,35 artış kaydetti, enerji malı enflasyonu ise önceki aya göre %6,82 düşüş kaydetti. Türk lirasındaki değer kaybı, petrol fiyatlarındaki dalgalı seyir ve havaların ısınmaya başlamasına rağmen koronavirüs salgını etkisiyle küresel gıda fiyatları, önümüzdeki dönemde imalat fiyatlarını baskılayacak önemli faktörler olacak.

Aylık en fazla azalış; %22,46 ile kok ve rafine petrol ürünleri, %14,79 ile ham petrol ve doğal gaz, %3,74 ile tütün ürünleri olarak gerçekleşti.

Aylık en fazla artış; %7,71 ile temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları, %3,39 ile ana metaller, %2,90 ile diğer mamul eşyaları olarak gerçekleşti.

Dr. Fulya Gürbüz

Şubat ayında aylık bazda gıda harcamaları %2,3, üretim fiyatları ise 30 sektörün 13’ünde %1,0 ve üzerinde arttı

Tüketici fiyatları Şubat ayında aylık bazda %0,35, yıllık bazda %12,37 artış kaydetti

Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) Şubat ayında bir önceki aya göre %0,35, bir önceki yılın aynı ayına göre %12,37 artış kaydetti.

TÜFE’de bir önceki aya göre en yüksek artışlar %2,33 ile gıda ve alkolsüz içeceklerde, %2,03 ile sağlık harcamalarında gerçekleşti. Aylık bazda en yüksek düşüşler %4,83 ile giyim ve ayakkabıda, %1,34 ile alkollü içecekler ve tütünde kaydedildi.

Özel kapsamlı TÜFE göstergesi (B: İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç) olan çekirdek enflasyon ise bir önceki aya göre değişiklik göstermezken, bir önceki yılın aynı ayına göre %11,10 artış kaydetti.

Yurt içi üretici fiyatları Şubat ayında aylık bazda %0,48, yıllık bazda %9,26 artış kaydetti

Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) Şubat ayında bir önceki aya göre %0,48, bir önceki yılın aynı ayına göre %9,26 artış gösterdi.

Dayanıklı tüketim malı imalatı Şubat ayında aylık bazda %1,30, ara malı imalatı aylık bazda %1,29, dayanıksız tüketim malı imalatı %0,94 artış kaydetti.

30 sektörün 13’ünde fiyatlar aylık bazda %1 ve üzerinde arttı.

Sektörlere göre Yİ-ÜFE aylık değişim oranları (%), Şubat 2020 :

Veriler bize ne söylüyor?

Üretici fiyatlarındaki artışta Türk lirasında Şubat ayında yaşanan değer kaybının etkisi olduğunu düşünüyorum. Girdi maliyetlerindeki artışın ise tüketici fiyatlarına tam olarak yansıtılmadığını anlıyorum. Nitekim dün açıklanan imalat sektörü PMI verileri de küresel bazda ham maddeye ulaşımdaki zorluğa bağlı olarak artan girdi maliyetlerine rağmen bu etkinin çıktı fiyatlarına yansıtılmadığına işaret etmişti. Küresel bazda tedarik zincirindeki aksaklıklardan dolayı artan ham madde ihtiyacı ve Türk lirasındaki kırılganlık devam ettiği sürece fiyatlar üzerindeki baskı da devam edecektir.

Dr. Fulya Gürbüz