No surprise: GDP of Turkey increased by 15.6% q/q in 3Q2020

Gross Domestic Product (GDP) of Turkey increased by 6.7% in the third quarter of the year 2020 (3Q2020) compared to the same quarter of the previous year according to the unadjusted terms. In 2Q2020 when the Covid-19 was declared as pandemic by WHO, GDP contracted by 11% compared to previous quarter (q/q) and 9.9% compared to the same quarter of the previous year (y/y) due to the Covid-19 based tight restrictions.

In seasonally and calendar-based adjustments GDP expanded by 15.6% q/q in 3Q2020 while the year-on-year expansion realized as 6.5% in calendar adjusted figures. Before the announcement, CEFIS of Bilgi University forecasted q/q expansion of 15.85%.

In the graph below, orange colored bars show q/q percentage changes in seasonally and calendar adjusted production-modelled-GDP figures while blue bars represent the y/y percentage changes in the calendar adjusted figures.

Source: TUIK

In the graph above, we can see that 31.1% q/q increase in the industrial sector and 33.4% q/q increase in the services sector were the main drivers of the q/q GDP growth in 3Q2020. Taxes less subsidies on products expanded 8.7% q/q in 3Q2020. Worth to remind that tax delaying in 2nd quarter to the 3rd quarter influences aforementioned revenue increase.

On the other hand, the graph below shows the quarterly changes in consumption which supports production. The orange colored bars show the quarterly changes in calendar and seasonally adjusted consumption-based GDP components while blue bars show yearly changes in calendar adjusted GDP components.

Source: TUIK

In the graph above, we understand that a 30.1% q/q increase of exports of goods and services in 3Q2020 supported both industrial and services sectors on the production side. Moreover, we see that a 27.6% quarterly increase in imports of goods and services supported the exports of goods and services in 3Q2020. Because we all know that Turkey’s industrial production depends mostly on imports of intermediate goods. Furthermore, gross fixed capital formation rising by 20.8% q/q in 3Q2020 shows the rise in investment expenditures to meet the demand and increase the stocks.

The leading indicators regarding 4Q2020 comprising the period of October-November-December (exports, real sector confidence index, capacity utilization of manufacturing sector, manufacturing sector PMI) signal that;

. the industrial sector supports the industrial sector as well as GDP growth in the period of October-November, and

. the services sector (sectoral confidence indices, SAMEKS indices, tourism) puts downward pressure on GDP growth compared to 3Q2020 due to the latest engaged COVID-19 related restrictions.

Fulya Gürbüz, Ph.D.

Sürpriz yok: GSYH 3. çeyrekte önceki çeyreğe göre yüzde 15,6 büyüdü

Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 2020 yılı üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %6,7 büyüme kaydetti. Kovid-19 kaynaklı kısıtlamaların etkili olduğu 2020 yılı ikinci çeyreğinde GSYH, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %9,9, bir önceki çeyreğe göre %11,0 azalma kaydetmişti.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırıldığında GSYH 2020 yılı üçüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %15,6 arttı. Veri öncesinde yapılan tahminlerde, Bilgi Üniversitesi CEFİS çeyrekten çeyreğe artışı %15,85 olarak tahmin etmişti.

Takvim etkisinden arındırılmış GSYH ise 2020 yılı üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %6,5 arttı.

Aşağıdaki grafikte GSYH üretim modeline göre, turuncu çubuklar mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış alt üretim kategorilerinin 2020 yılı üçüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre değişimlerini, mavi çubuklar ise takvim etkisinden arındırılmış alt üretim kategorilerinin bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzdesel değişimlerini göstermektedir.

Kaynak: TÜİK

Yukarıdaki grafikte üretim modeline göre büyümeye en büyük katkının bir önceki çeyreğe göre %31,1 büyüyen sanayi sektörü ve %33,4 büyüyen hizmet sektöründen geldiğini görüyoruz. Sübvansiyonlar düşülmüş olarak ürünler üzerindeki vergiler ise bir önceki çeyreğe göre %8,7 artış sağladı. Vergi ertelemelerinin üçüncü çeyreğe ötelenmesinin söz konusu gelir artışında etkisi olduğunu hatırlatalım.

Aşağıdaki grafik ise üretime destek veren tüketim tarafındaki değişimleri gösteriyor. Yine turuncu çubuklar tüketim tarafında mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak bir önceki çeyreğe göre değişimi, mavi çubuklar ise takvim etkisinden arındırılmış olarak bir önceki yılın aynı çeyreğine göre değişimi gösteriyor.

Kaynak: TÜİK

Yukarıdaki grafikten, mal ve hizmet ihracatının üçüncü çeyrekte bir önceki çeyreğe göre %30,1 artışının üretim tarafında hem sanayi hem de hizmet sektörünü desteklediğini anlıyoruz. Mal ve hizmet ihracatını ise çeyreklik bazda %27,6 yükselen mal ve hizmet ithalatının desteklediğini görüyoruz. Zira Türkiye’nin sanayi üretiminin ağırlıklı olarak ara mal ithalatına doğrudan bağımlı olduğunu hepimiz biliyoruz. Gayrisafi sabit sermaye oluşumundaki çeyreksel bazda %20,8’lik artış ise hem talebi karşılamak hem de stokları artırmak amacıyla yatırım harcamalarının da arttığını gösteriyor.

Ekim-Kasım-Aralık dönemini kapsayan 2020 yılı son çeyreğine ilişkin öncü göstergeler (ihracat, reel kesim güven endeksi, kapasite kullanımı, imalat sanayi PMI) Ekim-Kasım döneminde sanayi sektörünü dolayısıyla da GSYH büyümesini desteklediğine (Kasım ayında söz konusu destek kısmen vites düşürdü), kısıtlamaların tekrar gündeme gelmesiyle hizmet sektörünün (sektörel güven endeksleri, SAMEKS, turizm) GSYH büyümesini önceki çeyreğe göre aşağı çektiğine işaret ediyor.

Dr. Fulya Gürbüz

Yeni haftada büyüme, enflasyon ve PMI verilerine odaklanacağız

30 Kasım 2020, Pazartesi

3. ÇEYREK GSYH BÜYÜME VERİLERİ Kovid-19 kaynaklı kısıtlamaların etkili olduğu 2020 yılı ikinci çeyreğinde GSYH, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %9,9, bir önceki çeyreğe göre %11,0 azalma kaydetmişti. Mayıs ayıyla birlikte kısıtlamaların gevşetilmesiyle birlikte üçüncü çeyrekte ihracat hacminin desteğiyle sanayi üretimi bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %7,7, bir önceki çeyreğe göre %30,3 artış kaydetmişti. Sanayi üretimindeki iyileşme sanayi sektörü istihdamını da destekledi. Öte yandan, sanayi sektörünün aksine başta turizm sektörü olmak üzere kısıtlamaların hâkim olduğu hizmet sektöründe ekonomik faaliyetler ve istihdam daralmaya devam ediyor. Anket sonuçlarına göre, üçüncü çeyrekte GSYH’nin önceki çeyreğe göre ve önceki yılın aynı çeyreğine göre büyüdüğünü göreceğiz:

2020 yılı son çeyreğine ilişkin öncü göstergeler (ihracat, reel kesim güven endeksi, kapasite kullanımı, imalat sanayi PMI) Ekim-Kasım döneminde sanayi sektörünü dolayısıyla da GSYH büyümesini desteklediğine, ancak Kasım ayında söz konusu desteğin kısmen azalmaya başladığına; kısıtlamaların etkisiyle hizmet sektörünün (sektörel güven endeksleri, SAMEKS, turizm) ise GSYH büyümesini aşağı çektiğine işaret ediyor.

KASIM AYI SANAYİ VE HİZMET SEKTÖRLERİ SAMEKS ENDEKSLERİ

Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Sanayi Sektörü Endeksi, Ekim ayında, bir önceki aya göre 1,9 puan azalarak 48,1 seviyesine gerilemiş, SAMEKS Hizmet Sektörü Endeksi 0,8 puan artışla 48,5 seviyesine yükselmişti. Kovid-19 kaynaklı kısıtlamaların artırılmasına bağlı olarak hizmet sektöründeki daralmanın Aralık ayında hızlanma ihtimali yüksek.

EKİM AYI TÜİK DIŞ TİCARET VERİLERİ

Ticaret Bakanlığı verilerine göre 2020 yılı Ekim ayında ihracat geçen yılın aynı ayına göre %5,6 artarak 17 milyar 333 milyon dolar, ithalat %8,5 artarak 19 milyar 729 milyon dolar oldu.

1 Aralık 2020, Salı

KASIM AYI IHS MARKIT KÜRESEL VE TÜRKİYE İMALAT SEKTÖRÜ PMI (satın alma müdürleri endeksi) VERİLERİ

23 Kasım’da açıklanan ilk tahminlerinde küresel bazda hizmet sektöründe daralmanın sürdüğü, sanayi sektöründe aktivitenin önceki aya göre vites düşürdüğü sinyalini aldık.

KASIM AYI TİCARET BAKANLIĞI DIŞ TİCARET VERİLERİ

Ticaret Bakanlığı verilerine göre 2020 yılı Ekim ayında ihracat geçen yılın aynı ayına göre %5,6 artarak 17 milyar 333 milyon dolar, ithalat %8,5 artarak 19 milyar 729 milyon dolar olmuştu. IHS Markit Kasım ayı ilk tahminlerinden gelen özellikle Avrupa imalat sektöründeki vites düşüşü sinyalinin Türkiye’nin Kasım ayı ihracat performansına yansıyıp yansımadığını göreceğiz.

3 Aralık 2020, Perşembe

KASIM AYI ENFLASYON VERİLERİ

Ekim ayında tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık %11,75, aylık %0,97 artış kaydetti. Benzer şekilde yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) de yıllık %14,33, aylık %2,65 artış kaydetti. Kasım ayında önceki aya göre Türk lirasının yarı yarıya ABD doları ve Euro’dan oluşan döviz sepetine göre %1,5 değer kaybetmesinin girdi maliyetleri ve çıktı fiyatları üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturma ihtimali yüksek. Nitekim, TCMB Beklenti Anketi’ne göre Kasım ayında TÜFE’nin önceki aya göre %1 artması bekleniyor.

IHS MARKIT KASIM AYI KÜRESEL HİZMET SEKTÖRÜ PMI (satın alma müdürleri endeksi) VERİLERİ

23 Kasım’da açıklanan öncü verilere göre hizmet sektörü, Kovid-19 kaynaklı kısıtlamaların artması sebebiyle Kasım ayında da daralmaya devam etti.

TCMB VE BDDK, 27 KASIM 2020 TARİHLİ HAFTALIK PARA VE BANKA VERİLERİ

20 Kasım ile biten haftada, TL cinsinden ticari kredi faiz oranı %17,09, tüketici kredileri faiz oranı %19,97, mevduat faiz oranı %13,58 seviyelerine yükseldi. 7 Eylül 2020’de 343,1 milyar TL ile zirve yapan Merkez Bankasının günlük toplam fonlama miktarı ise 27 Kasım’da 234 milyar TL seviyesinde bulunuyor.

20 Kasım 2020 tarihli para ve banka verileri aşağıdaki gibidir:

Kaynak: BDDK, TCMB, TDM

4 Aralık 2020, Cuma

ABD KASIM AYI İŞGÜCÜ İSTATİSTİKLERİ

Kovid-19 kaynaklı ilk kısıtlamaların başladığı Nisan ayında %14,7’ye yükselen işsizlik oranı Ekim ayında %6,9’a kadar geriledi.

Dr. Fulya Gürbüz

İmalat sektörünü ihracat siparişleri destekledi

Merkez Bankasının, Kasım ayında imalat sanayinde faaliyet gösteren 1708 işyerinden anket yoluyla oluşturduğu Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) verilerine göre endeks Kasım ayında bir önceki aya göre 4,2 puan azalışla 103,9 seviyesinde gerçekleşti. Endeksin 100 seviyesi üzerindeki değerler imalat sektöründeki görünüme dair iyimser olunduğuna işaret ediyor. Yayınlanan raporda gerekçeler şöyle sıralanmış:

“… sabit sermaye yatırım harcaması ve mevcut toplam sipariş miktarına ilişkin değerlendirmeler endeksi artış yönünde etkilerken, gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarı, gelecek üç aydaki üretim hacmi, son üç aydaki toplam sipariş miktarı, mevcut mamul mal stoku, gelecek üç aydaki toplam istihdam ve genel gidişata ilişkin değerlendirmeler endeksi azalış yönünde etkilemiştir.”

Yukarıda yazılan değerlendirmeyi Merkez Bankası aşağıdaki tabloyla görsel olarak özetlemiş:

Kaynak: TCMB

Tablonun altında küçük puntoyla yazılan açıklamaya göre kısa oklar önceki aya göre değişimi, uzun oklar ise bir önceki yılın aynı ayına göre değişimi gösteriyor.

“Mevcut” duruma odaklandığımızda toplam siparişi oluşturan hem iç piyasa hem ihracat siparişlerinde önceki aya göre artış var. İhracat siparişlerindeki artışın sebebini dün IHS Markit tarafından açıklanan imalat sektörü Kasım ayı PMI ilk tahminlerini sunan Euro Bölgesi raporlarından okumuş ve değerlendirmelerimi paylaşmıştım. Raporlarda kaydedildiği üzere, ülke bazında en büyük ticaret ortağımız olan Almanya’nın imalat sektörü, Asya kaynaklı ihracat siparişlerinin etkisiyle Kasım ayında büyümesini sürdürdü. Almanya dahil, bölgesel olarak en büyük ticaret ortağımız olan Euro Bölgesi genelinde imalat sektörleri Kasım ayında büyümeye devam etse de Ekim ayına göre hafif bir vites düşüklüğü var. Tekrar edeyim, en büyük ticaret ortaklarımızın imalat sektöründeki iyileşme Türkiye’nin ihracat hacmini, dolayısıyla da imalat sektörünü olumlu etkiliyor.

Benzer şekilde, Türkiye’nin ihracatının hızlanma gösterdiği İngiltere’de imalat sektörü PMI ilk tahminleri de sektörde ihracat desteğiyle büyümenin Kasım ayında sürdüğüne işaret etti. Aşağıdaki grafik ağırlıklı olarak ihracat siparişlerinin (kırmızı çizgi) imalat sektörünü desteklediğini gösteriyor. Ek olarak, mal stoklarında kaydedilen mevcut artışın ve yatırım harcamalarındaki artış beklentilerinin mevcut durumda yurt içi siparişlerini de olumlu etkilediğini anlıyorum.

Kaynak: TCMB

İmalat sektöründe aktivitenin canlı kalmasına bağlı olarak, imalat sektörü kapasite kullanım oranı da Kasım ayında önceki aya göre 0,4 puan artışla %75,8 seviyesine yükseldi.

Mevcut veriler, Kasım ayında Türkiye’nin ihracat performansının Ekim ayına göre bir miktar zayıflasa da rotasını koruduğuna işaret ediyor.

İmalat sektörü PMI verilerinin, ülkenin sanayi üretimi ve GSYH performansını doğrudan etkileyen önemli bir veri olduğunu hatırlatmak isterim.

Dr. Fulya Gürbüz

Euro Bölgesi imalat sektöründen iyi haber geldi

Kasım ayı imalat ve hizmet sektörlerine ilişkin ilk veriler gelmeye başladı.

IHS Markit tarafından açıklanan ilk tahminlere göre Almanya’da imalat sektörü PMI endeksi Kasım ayında vites kısmen düşmüş olsa da 57,9 değeri ile büyümesini sürdürdü. Endeksin 50 üzerindeki değerler sektörün bir önceki aya göre büyüdüğünü gösteriyor. PMI verilerinin, hem sanayi üretimi hem de GSYH performansını doğrudan etkileyen önemli bir veri olduğunu hatırlatalım.

Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı olan Almanya’nın imalat sektöründeki iyileşme Türkiye’nin ihracat hacmini, dolayısıyla da imalat sektörünü olumlu etkiliyor. Kasım ayında Alman imalat sektöründeki büyümeyi destekleyen en önemli faktör Ekim ayına benzer olarak Kasım ayında da devam eden Asya kaynaklı ihracat talebindeki artış. İmalat sektöründeki büyüme sektörde istihdam artışını beraberinde getirirken, girdi maliyetlerindeki artışın etkisiyle çıktı fiyatları yükseldi.

Euro Bölgesi genelinde imalat sektörü PMI endeksi Kasım ayında ilk tahminlere göre 53,6 değeri ise yine imalat sektörünün önceki aya göre büyüme kaydettiğine işaret etti, büyüme hızı ise Almanya verilerine benzer olarak kısmen yavaşladı.

Avrupa Birliği’nden ayrılma sürecindeki İngiltere’de imalat sektörü PMI endeksi de ihracattaki artışın desteğiyle Kasım ayı ilk tahminlerine göre son üç ayın en yükseği olan 55,2 değeri ile önceki aya göre büyüme kaydetti. Ancak hizmet sektöründeki daralma Kasım ayında da sürdü.

Almanya dahil olmak üzere Euro Bölgesi genelinde, Kovid-19 pandemisinde yaşanan ikinci dalganın hizmet sektöründe kapatmaları beraberinde getirmesi sebebiyle hizmet sektörü sert daralma kaydetti. Düşen talep, hizmet fiyatlarında indirimleri getirdi.

Yarın açıklanacak olan Türkiye Kasım ayı reel kesim güven endeksi verilerinde imalat sektörünün Türkiye’nin en büyük ticaret ortaklarının Kasım ayında kaydettiği performansa benzer bir performans gösterip göstermediğine odaklanacağız.

Dr. Fulya Gürbüz

Makro-ekonomi gündemi: İmalat sektörü verileri, uluslararası rezervler ve finansal istikrar raporu

23 Kasım, 2020, Pazartesi

EKİM AYI TURİZM VERİLERİ

2019 yılında Türkiye’ye gelen turist sayısı tarihi rekorla 45 milyon 58 bin kişiye ulaşırken, 30,1 milyar dolar net turizm geliri elde edilmişti. 2020 yılının ilk 9 ayında ise KOVİD-19 salgının etkisiyle toplam 9 milyon 459 bin turist ülkemize giriş yaparken, toplamda 7,2 milyar dolar net turizm geliri elde edildi. KOVİD-19 etkisiyle Nisan-Haziran döneminde turizm geliri elde edilemedi ancak küresel bazda kısıtlamaların gevşemesiyle Temmuz-Eylül döneminde gelen turist sayısında artış yaşandı.  Pandemide ikinci dalganın getirdiği küresel kısıtlamalar sebebiyle Ekim ayıyla birlikte turizm sektörünün gelir yaratmakta zorlanacağı bir döneme girdik. Hatırlatalım, 2019 yılı Ekim-Aralık döneminde turizm sektörü 6,9 milyar dolar net gelir elde etmişti. Cari işlemlerde önemli bir döviz girdisi sunan turizm sektöründe 2019 yılında kaydedilen rekor gelir artışının etkisiyle yıl genelinde toplam 8,6 milyar dolar cari fazla kaydedilmişti. 2020 yılının ilk dokuz ayında ise turizm geliri kayıplarının etkisiyle 28 milyar dolar cari işlemler açığı verilmiş durumda. Maliyeti ise 2020 yılı ilk dokuz ayında rezervlerin 42,6 milyar dolar azalması ve Türk lirasında %18’lik değer kaybı.

KASIM AYI IHS MARKIT ABD, EURO BÖLGESİ VE İNGİLTERE İMALAT SEKTÖRLERİ PMI İLK TAHMİNLERİ

Ekim ayında ABD PMI aylık 0,2 puan artışla 53,4, Euro Bölgesi PMI 1,1 puan artışla 54,8, İngiltere 0,4 puan düşüşle 53,7, Japonya 1,0 puan artışla 48,7 değerlerini almıştı. Endeksin 50 üzerindeki değerler imalat sektöründe önceki aya göre büyüme, altındaki değerler ise küçülme yaşandığını gösteriyor. En büyük ticaret ortağımız olan Euro Bölgesi imalat sektörünün özellikle Almanya PMI’ının 58,2 seviyesine yükselmesine bağlı olarak bölge genelinde büyüme göstermesi Türkiye imalat sektörü PMI endeksinin de aylık 1,1 puan artışla 53,9 seviyesine yükselmesine katkı sağladı. Söz konusu veriler Salı günü açıklanacak olan Kasım ayı kapasite kullanımı, reel kesim ve sektörel güven endeksleri için bir ön gösterge niteliği taşıyor. Cuma günü Japonya PMI Kasım ayı ilk tahminlerinde hem imalat sektörünün hem de hizmet sektörünün önceki aya göre daha sert küçüldüğünü gördük. Raporda, dünya genelinde artan KOVİD-19 vakalarının küresel ticareti dolayısıyla da Japon ihracatçılarını olumsuz etkilediği ifade ediliyor. Japonya imalat sektörü Ekim ayında canlanan Çin imalat sektörünün etkisiyle önceki aya göre küçülmeye devam etse de küçülme hızı yavaşlamıştı. Çin imalat sektöründeki iyileşme de Almanya imalat sektörünü doğrudan olumlu etkilemişti. Ne yazık ki Japonya PMI Kasım ayı raporunda Çin ile ilgili bir detay yer almıyor.

24 Kasım, 2020, Salı

KASIM AYI İMALAT SEKTÖRÜ KAPASİTE KULLANIMI

Mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı Ekim ayında bir önceki aya göre 0,6 puan artışla %74,9 seviyesine yükselmişti.

KASIM AYI REEL KESİM GÜVEN ENDEKSİ (RKGE)

Ekim ayında RKGE, bir önceki aya göre 2,8 puan artışla 108,1 seviyesine yükselmişti. 0-200 arasında değer alan endeksin 100 seviyesinin üzerinde olması anketin kapsadığı reel kesim temsilcilerinin ekonomik faaliyetlere ilişkin güveninin arttığını (iyimser), 100 seviyesinin aşağısındaki değerler ise güvenin azaldığını (kötümser) gösteriyor. Ekim ayında imalat sektöründe, mevcut yurt içi ve ihracat siparişlerinde önceki aya göre artış görmüştük. Pazartesi günü açıklanacak Kasıma ayı Euro Bölgesi ve Alman PMI verileri ile birlikte RKGE verileri Türkiye’nin Kasım ayı ihracat performansı hakkında ipucu vermiş olacak.

KASIM AYI SEKTÖREL GÜVEN ENDEKSLERİ

Ekim ayında hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörleri güven endeksleri önceki aya göre sırasıyla %6,4, %1,7 ve %0,6 artış kaydetmişti. Artan KOVİD-19 vakalarının etkisiyle özellikle restoran ve kafelerin 20 Kasım itibariyle kapanması hizmet sektörünü olumsuz etkileyecek.

26 Kasım 2020, Perşembe

TCMB VE BDDK, 13 KASIM 2020 TARİHLİ HAFTALIK PARA VE BANKA VERİLERİ

13 Kasım ile biten haftada, TL cinsinden ticari kredi faiz oranı %16,78, tüketici kredileri faiz oranı %19,80, mevduat faiz oranı %12,28, TCMB’nin ortalama fonlama maliyeti %14,96 seviyelerine yükseldi. 7 Eylül 2020’de 343,1 milyar TL ile zirve yapan Merkez Bankasının günlük toplam fonlama miktarı ise sıkılaştırıcı tedbirlerin etkisiyle 20 Kasım’da 210,5 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. 13 Kasım 2020 tarihli para ve banka verileri aşağıdaki gibidir:

Kaynak: BDDK, TCMB, TDM

27 Kasım 2020, Cuma

KASIM AYI EKONOMİK GÜVEN ENDEKSİ

Ekim ayında ekonomi güven endeksi önceki aya göre 4,3 puan artışla 92,8 seviyesine yükselmişti.

TCMB EKİM AYI ULUSLARARASI REZERVLER VE DÖVİZ LİKİDİTESİ VERİLERİ

Eylül ayında Merkez Bankasının 36,3 milyar dolar döviz ve 41,8 milyar dolar altın olmak üzere toplam rezervleri 79,7 milyar dolarken; yükümlülük tarafında 25,7 milyar dolar kredi, menkul kıymet ve mevduat borcu; swap gibi TL karşılığı döviz borçları 57,9 milyar dolar; Merkez Bankası’nda tutulmakta olan ticari bankaların yabancı para ve altın cinsinden zorunlu karşılıkları gösteren şarta bağlı döviz yükümlülükleri ise 39,9 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. Zorunlu karşılıklar hariç olmak üzere, swap yükümlülüğünü dikkate aldığımızda Merkez Bankasının net döviz rezervini hesaplarsak 36,3 – 57,9 = -21,6 milyar dolar (eksi 21,6 milyar dolar) seviyesinde olduğunu görüyoruz.

2020 YILI KASIM AYI FİNANSAL İSTİKRAR RAPORU

Finansal İstikrar Raporu Mayıs ve Kasım olmak üzere senede iki kere yayınlanmaktadır. Raporda; uluslararası ve yurt içi makro ekonomik görünüm; hanehalkı, reel sektör ve finansal kesim gelişmeleri ile risk görünümüne dair Merkez Bankası analizleri yer alıyor. Merkez Bankası Temmuz 2019’dan itibaren %24 seviyesindeki politika faiz oranını kademeli olarak düşürerek, en son Haziran 2020’de %8,25 seviyesine kadar indirmişti. Mayıs ayı Finansal İstikrar Raporunda yapılmış olan faiz indirimlerinin özellikle de KOVİD-19 sonrasında finansal istikrarı olumlu desteklemeye devam ettiği ifadelerini okumuştuk. Eylül ayında ise TL’de yaşanan değer kayıpları ve artan enflasyonist baskılara istinaden ilk gelen faiz artırımıyla politika faizi %10,25’e, Ekim ayında ise politika faizi yerine Geç Likidite Penceresi kapsamında kullandırılan borç verme faizi %14,75’e yükseltilmişti. Kasım toplantısında yeni Merkez Bankası yönetiminin para politikasını sadeleştirerek 1-haftalık borç verme faizi olan politika faizini %15’e yükseltmesiyle birlikte Kasım ayı raporunda finansal istikrara yönelik alınacak tedbirlere ve beklentilere odaklanacağız.

Dr. Fulya Gürbüz

Dünya’nın en değersiz parası Brezilya reali mi Türk lirası mı?

Deutsche Bank Menkul Kıymetler’de Gelişmekte Olan Ülkeler Araştırma Biriminin başı olan Drausio Giacomelli, 16 Kasım tarihli bir makalesinde Türk lirası dahil dünya para birimlerini ucuzdan pahalıya doğru sıralıyor. Sıralama yaparken Giacomelli, dört farklı modele başvuruyor:

1) Ticaret bazlı değerlemeye göre, dünyanın en ucuz para birimi Brezilya reali (BRL) iken hemen arkasından Türk lirası (TRY), ardından sırasıyla Güney Afrika randı (ZAR), Japon yeni (JPY) ve Şili pesosu (CLP) geliyor. Aşağıdaki grafik en düşük değere sahip olan Brezilya realinden (BRL) başlayıp saat yönünde ilerlendiğinde en değerli para birimi olan Filipin pesosuna (PHP) ulaşıyorsunuz. En değerli beş para birimi sıralandığında ise karşımıza Filipin pesosu (PHP), Yeni İsrail Şekeli (ILS), Çin yuanı (CNY), İsviçre frangı (CHF) ve Yeni Zelanda doları (NZD) çıkıyor.

2) Sermaye ve ticaret bazlı değerlemeye göre, Türk lirası (TRY) en değersiz para birimi olarak ortaya çıkıyor. Türk lirasını, Şili pesosu (CLP), Kolombiya pesosu (COP), Brezilya reali (BRL) ve Güney Afrika randı (ZAR) takip ediyor. Bu modele göre en değerli ilk 5 para birimi ise sırasıyla ABD doları (USD), Yeni Zelanda doları (NZD), İsviçre frangı (CHF), Çek korunası (CZK) ve Çin yuanı (CNY). Aşağıdaki grafik en düşük değere sahip olan Türk lirasından (TRY) başlayıp saat yönünde ilerlendiğinde en değerli para birimi olan ABD dolarına (USD) ulaşıyorsunuz.

3) Deutsche Bank’ın Davranışsal Denge Döviz Kuru (DBEER- Behavioral Equilibrium Exchange Rate) modeline göre en değersiz para birimi %35’lere yakın değer kaybı yaşayan Türk lirası (TRY) iken ardından sırasıyla Şili pesosu (CLP), Brezilya reali (BRL), Malezya ringgiti (MYR) ve Kolombiya pesosu (COP) geliyor. En değerli ilk beş para birimi ise sırasıyla İsviçre frangı (CHF), Çek korunası (CZK), Filipin pesosu (PHP), Yeni İsrail Şekeli (ILS) ve Arjantin Pesosu (ARS).

Aşağıdaki grafikte sıfır çizgisi olan yatay çizginin üzerindeki mavi çubuklar para birimlerinin mevcut seviyelerinin ne kadar değerli olduğunu, yatay çizginin altındaki mavi çubuklar ise para birimlerinin ne kadar değer kaybettiğini gösteriyor.

BEER modelinde, tam istihdam gibi bir şart aramadan bir ülkenin seçilmiş makro-ekonomik verileri (örneğin faiz, ticaret, enflasyon, devlet harcamaları gibi) ile başka bir ülkenin benzer makro ekonomik verileri arasındaki ilişkiyi (korelasyonu) iki ülke para birimleri arasındaki reel döviz kuru ile birlikte tahmin etmeye çalışır.

4) Ülkelerin makro-ekonomik dengesini (tam istihdam, cari denge gibi) dikkate alan Temel Denge Döviz Kuru (Fundamental Equilibrium Exchange Rate-FEER) modeline göre ise Türk lirasının değer kaybına rağmen Brezilya realindeki daha yüksek değer kaybıyla kıyaslandığında adil değerine daha yakın olduğu gibi bir sonuç ortaya çıkıyor.

Aşağıdaki grafikte sıfır çizgisi olan yatay çizginin üzerindeki mavi çubuklar para birimlerinin mevcut seviyelerinin ne kadar değerli olduğunu, yatay çizginin altındaki mavi çubuklar ise para birimlerinin ne kadar değer kaybettiğini gösteriyor.

BEER ve FEER modelleri arasındaki farklardan biri de BEER modelinin kısa vadeli döneme, FEER modeli orta vadeli döneme odaklanmaktadır.

Dört modeli değerlendirdiğimizde ortaya çıkan sonuç, Türk lirasının mevcut durumda en değersiz para birimi kategorisinde Brezilya reali ile yarıştığı.

Dr. Fulya Gürbüz

Makro-ekonomi gündemi: TCMB faiz kararı, dış borç, bütçe, konut, tüketici güveni

16 Kasım, 2020, Pazartesi

EKİM AYI TARIM ÜRÜNLERİ ÜRETİCİ FİYAT ENDEKSİ

Tarım ÜFE, Eylül 2020’de bir önceki aya göre %2,56, bir önceki yılın aynı ayına göre %18,48 artış kaydetti. Endeks, Mayıs 2020’den itibaren aralıksız yükselişini sürdürüyor.

EKİM AYI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE VERİLERİ

Bütçe Eylül ayında 29,7 milyar TL açık vermiş böylece 2020 yılının ilk 9 ayında bütçe açığı toplamı 140,6 milyar TL olmuştu. 2019 yılı toplamında ise 123,7 milyar TL bütçe açığı kaydedilmişti. Ekim ayına ilişkin olarak öncü veri olan ve merkezi yönetim bütçesine benzer performans gösteren Hazine’nin nakit bütçesi 6,7 milyar TL açık verdi.

EKİM AYI KONUT SATIŞLARI

Eylül ayında Türkiye’de toplam 136 bin 744 konut satışı gerçekleşmiş, böylece 2020 yılının ilk 9 ayında konut satışları toplamı 1 milyon 161 bin 278 olmuştu. 2019 yılı toplamında konut satışları 1 milyon 348 bin 729 olarak gerçekleşmişti. 2019 yılı genelinde yabancılara yapılan konut satışları 45 bin 483 iken 2020 yılının ilk 9 ayında yabancılar Türkiye’de 26 bin 165 konut satın aldı.

EYLÜL AYI ÖZEL SEKTÖR UZUN VADELİ KREDİ BORCU

Ağustos ayında özel sektörün uzun vadeli kredi borcu 0,3 milyar dolar azalışla 162,2 milyar dolar seviyesine gerilemişti. Borcun 70,7 milyar doları finans sektörüne, 91,5 milyar doları finans dışı sektöre ait. Toplam borcun 29,6 milyar dolarlık kısmını tahvil borçları oluşturuyor.

17 Kasım, 2020, Salı

EYLÜL AYI TCMB KONUT FİYAT ENDEKSİ

Merkez Bankası konut fiyat endeksi Ağustos ayında bir önceki aya göre %2,12, bir önceki yılın aynı ayına göre %26,2 artış kaydetmişti.

EYLÜL AYI KISA VADELİ DIŞ BORÇ STOKU

Mayıs ayından beri yükseliş eğiliminde olan kısa vadeli dış borç stoku Ağustos ayında 132,8 milyar dolar seviyesine yükselmişti. Borçlu bazında; Merkez Bankasının 20,7 milyar dolar, kamunun 27,7 milyar dolar, özel sektör finansal kuruluşların 31,7 milyar dolar, özel sektör finans dışı sektörün ise 52,7 milyar dolar kısa vadeli dış borcu bulunuyor. Kalan vadeye göre dış borca bakıldığında, gelecek 12 ayda Türkiye’nin ödemesi gereken toplam dış borç miktarı ise 181,3 milyar dolar.

18 Kasım 2020, Çarşamba

EYLÜL AYI NET ULUSLARARASI YATIRIM POZİSYONU (NUYP)

Ağustos ayında uluslararası varlıklar 227,4 milyar dolara, uluslararası yükümlülükler ise 592,2 milyar dolar seviyesine gerilemiş, böylece NUYP açığı 364,8 milyar dolar seviyesine gerilemişti.

19 Kasım 2020, Perşembe

MERKEZ BANKASI POLİTİKA FAİZİ KARARI

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, 22 Ekim tarihli olağan toplantısında 1-haftalık borç verme faizi olan politika faizini %10,25 ile sabit tutarken, Geç Likidite Penceresi (GLP) gecelik borç verme faiz oranını %14,75 seviyesine yükseltmişti. O tarihte %12,75 olan Merkez Bankası ortalama fonlama maliyeti, faiz artırım kararından itibaren yükselerek en son 13 Kasım’da %14,56 seviyesine yükseldi. Yeni atanan Başkan Naci Ağbal başkanlığında toplanacak olan Merkez Bankasından politika faizinde artırım hamlesi gelmesi bekleniyor. Merkez Bankası, %10,25 olan ve anlamsız kalan 1-hafta vadeli politika faizini, GLP gecelik borç verme faiz oranı olan %14,75 seviyesine yaklaştırmalı. Başkan Ağbal ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fiyat istikrarı ve finansal istikrar odaklı söylemleri 19 Kasım’da aksi bir hamleyle karşılaşmayacağımıza işaret ediyor.

TCMB VE BDDK, 6 KASIM 2020 TARİHLİ HAFTALIK PARA VE BANKA VERİLERİ

6 Kasım ile biten haftada, bankaların ticari kredi faiz oranı Eylül 2019 seviyeleri olan %16,70, tüketici kredileri faiz oranı da yine Eylül 2019 seviyeleri olan %19,15 seviyesine yükseldi. TL mevduat faizleri ise aynı hafta %11,87 ile Kasım 2019 seviyelerine yükselmiş bulunuyor.

6 Kasım 2020 tarihli para ve banka verileri aşağıdaki gibidir:

Kaynak: BDDK, TCMB, TDM

20 Kasım 2020, Cuma

KASIM AYI TÜİK TÜKETİCİ GÜVEN ENDEKSİ

Ekim ayında mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi aylık 0,1 puan azalışla 81,9 seviyesine gerilemişti. Geçen hafta TL’de yaşanan değer artışının anket sürecine yansıması halinde endekste yukarı yönlü bir eğilim görülme ihtimali yüksek.

EKİM AYI MERKEZİ YÖNETİM BORÇ STOKU

Merkezi yönetimin toplam borç stoku Eylül ayında 1 trilyon 863 milyar TL seviyesine yükselmişti. Toplam borcun %59’unu (1 trilyon 106 milyar TL) iç borç, %41’ini (757 milyar TL) dış borç stoku oluşturuyor. Para cinsi olarak değerlendirildiğinde merkezi yönetimin toplam borcunun %44’ü Türk lirası cinsinden (818 milyar TL), %56’sı ise (1 trilyon 45 milyar TL) yabancı para cinsinden borcunu oluşturuyor.

EKİM AYI YURT DIŞI ÜRETİCİ FİYAT ENDEKSİ (YD-ÜFE)

Eylül ayında YD-ÜFE bir önceki aya göre %3,08, bir önceki yılın aynı ayına göre %33,15 artış kaydetmişti. Ekim ayında Türk lirasında devam eden değer kaybının etkisiyle YD-ÜFE’de artış göreceğiz. Geçen haftaki olumlu gelişmelerin etkisiyle Türk lirasında yaşanan değer kazancı piyasalara nefes aldırdı. Kurda yükselişlerin yaşanmaması elbette enflasyon üzerindeki baskının da azalmasına sebep olacaktır. Her ne kadar piyasa dostu söylemler TL’ye güveni artırmış olsa da devamlılığı, söylemlerin zaman kaybı yaşanmadan fiiliyata geçirilmesine bağlı olacak.

Dr. Fulya Gürbüz

Eylül ayında ihracat, sanayi üretimini ve istihdamı destekledi, tüketim arttı

9-13 Kasım haftasında açıklanan üretim, dış ticaret ve tüketime ilişkin takvim ve mevsimsellikten arındırılmış TÜİK verilerine göre;

. Sanayi üretimi Eylül ayında önceki aya göre %1,7 arttı,

. İhracat miktar endeksi Eylül ayında önceki aya göre %11,2 arttı,

. İthalat miktar endeksi Eylül ayında önceki aya göre %2,0 arttı,

. Sanayi sektörü istihdamı Ağustos döneminde (Tem-Ağu-Eyl) önceki döneme göre %2,0 arttı,

. Perakende satış hacmi Eylül ayında önceki aya göre %2,8 arttı.

İhracat, sanayi üretimini desteklemeye devam ediyor…

Bir önceki aya göre değişimleri gösteren aşağıdaki grafikte, Mayıs 2020’den itibaren ihracatın (kırmızı çubuk) ve hammadde ithalatının (mavi çubuk) sanayi üretimini (gri çubuk) desteklediğini görebilirsiniz. Gri renkli 0 noktasını gösteren uzun yatay çizginin üzerindeki değerler önceki aya göre artış olduğunu, çizginin altındaki değerler ise önceki aya göre azalma olduğunu göstermektedir. Ağustos ayında ihracatta kaydedilen düşüşe rağmen hammadde ithalatı ve sanayi üretimindeki artışın imalat sektöründe mal stoklarını (turuncu çubuk) beslediğini anlıyorum. Eylül ayında ise ithalattaki sınırlı artışa rağmen ihracatı mal stoklarının beslediğini tahmin ediyorum. Pandemide ikinci dalganın tedarik zincirinde olası kırılmaları beraberinde getirebileceği endişeler sebebiyle, IHS Markit küresel imalat sanayi PMI endeksleri ülke raporlarında tedbir amaçlı satın alımların hızlandığı sinyalini almıştık.

Sanayi üretimindeki artış sanayi istihdamını destekliyor…

Aşağıdaki grafikte sol eksen, sanayi sektöründe istihdam edilen kişi sayısını (turuncu çubuklar) göstermektedir. Grafiğin sağ ekseninde ise sanayi üretimi (gri çizgi) ve imalat sektörü mevcut siparişlerinde (bordo çizgi) önceki aya göre nasıl bir değişim olduğu gösteriliyor. Yılbaşından itibaren imalat sektöründeki siparişlerde ve paralelinde sanayi üretiminde ardı ardına yaşanan gerilemelerin ardından, pandemi tedbirlerindeki gevşetmelerin etkisiyle sanayi istihdamının Haziran dönemiyle birlikte yükseliş eğilimine girdiğini görüyoruz. Eylül ve Ekim ayına ilişkin göstergeler sanayi istihdamında yükselişin devam edeceğine işaret ediyor.

Türk lirasındaki değer kaybına rağmen yurt içinde perakende satışlar hızlandı…

Aşağıdaki grafik, sol eksende sanayi sektörü (gri çubuk), imalat sektöründe mevcut siparişler (bordo çubuk), perakende satışlar (yeşil çubuk) ve tüketim malları ithalatındaki (mor çubuk) bir önceki aya göre kaydedilen değişimleri gösteriyor. Sağ eksende ise Dolar/TL kurunun (mavi çizgi) aylık ortalama değerleri gösteriliyor. Grafikte neler gördüğümü sıralayayım:

. Ağustos ayında Dolar/TL kurunun önceki aya göre %6,1 yükselmesinin etkisiyle tüketim malı ithalatında önceki aya göre sert düşüş var. Perakende satışlardaki artış ise Temmuz ayına göre hız kesti.

. Eylül ayında Dolar/TL’deki %3,5 yükselişe rağmen hem perakende satışlarda hem de tüketim malları ithalatında yükseliş var. Perakende satışlardaki hızlanmada özellikle Tekstil, Giyim ve Ayakkabı satışlarındaki aylık %13,1’lik artışın etkili olduğunu söyleyeyim. Türk lirasındaki sert değer kaybına rağmen Eylül ayında tüketim malları ithalatındaki %7,5’lik artışın ana tetikleyicisinin ise otomotiv sektörü ithalatında Eylül ayında kaydedilen %30,8’lik artış ve paralelinde otomotiv satışlarının aynı ay %46,9 yükselmesinin etkisi olduğunu düşünüyorum.

Ekim ayı göstergeleri ne söylüyor?

Ticaret Bakanlığı verilerine göre Ekim ayında ihracat ve ithalatta artışın devam etmesi sanayi üretiminde, dolayısıyla da sanayi sektörü istihdamında iyileşme göreceğimize işaret ediyor. Ekim ayında Dolar/TL kurunun %4,8 yükselmesi ve artan kredi faiz oranları sebebiyle perakende satışlarda önemli bir iyileşme olmayacağını tahmin ediyorum.

Dr. Fulya Gürbüz

Cari işlemler dengesini Eylül ayında dış ticaret ve turizmi destekledi

Cari işlemler açığı Eylül ayında önceki aya göre 1,96 milyar dolar azaldı…

Merkez Bankası tarafından her ay açıklanan Ödemeler Dengesi tablosunda yer alan Cari İşlemler Hesabında yerleşik hanehalkının yerleşik olmayanlarla yaptığı faaliyetleri karşılığında oluşan döviz giriş ve çıkışları gösterilmektedir. Cari işlemler dengesi ise Cari İşlemler Hesabında yer alan Dış Ticaret Dengesi, Hizmetler Dengesi, ücret ödemeleri ve yatırım dengesinden (doğrudan, portföy ve diğer yatırımlar) oluşan Birincil Gelir Dengesi ile hükumetin yaptığı transferlerden oluşan İkincil Gelir Dengesi kalemlerinin toplamından oluşmaktadır.

Ağustos ayında 4,32 milyar dolar cari işlemler açığı kaydedilmişti. Eylül ayında Cari İşlemler Hesabı altındaki ana kalemlerin Ağustos ayına göre nasıl değiştiğine bakarsak:

. Eylül ayında Dış Ticaret açığı, Ağustos ayına göre 1,65 milyar dolar azaldı.

. Hizmet Dengesi, Ağustos ayına göre 0,17 milyar dolar arttı.

. Birincil Gelir Dengesi, Ağustos ayına göre 0,08 milyar dolar arttı.

. İkincil Gelir Dengesi Ağustos ayına göre 0,06 milyar dolar arttı.

Yukarıdaki maddeler halinde belirtilen artış ve azalışları netleştirdiğimizde Eylül ayında cari işlemler açığı Ağustos ayına göre 1,96 milyar dolar iyileşerek 2,36 milyar dolar seviyesine gerilemiş oldu.

Dolayısıyla, cari işlemler açığına Eylül ayında önceki aya göre en büyük katkı, dış ticaret dengesindeki 1,65 milyar dolarlık daralmadan geldi. Söz konusu katkının 0,7 milyar doları altın ithalatında önceki aya göre kaydedilen düşüş.

Eylül ayında turizm gelirleri cari işlemler dengesini iyileştirdi…

Yukarıdaki hesaplamalar, Ağustos ayına göre cari işlemler dengesinin Eylül ayında nasıl değiştiğini ortaya koymuştu. Ana resimde Dış Ticaret Dengesindeki iyileşmeyi açıkça görebilmişken, diğer üç ana kalemde nette önemli bir etki yok gibi duruyor. Etkinin olup olmadığını anlamak için alt kalemleri dikkate almak gerekiyor. Gelin, ana resmi büyütelim ve Hizmetler Dengesi kalemine odaklanalım.

Covid-19 etkisiyle Hizmetler Dengesi Mart-Temmuz döneminde cari işlemler dengesine önemli bir katkı sağlayamazken, Temmuz ayındaki 0,5 milyar dolarlık net gelirin ardından Ağustos ayında 1,52 milyar dolar, Eylül ayında ise 1,69 milyar dolarlık net Hizmetler Dengesi geliri elde edildi. Arka arkaya elde edilen görece yüksek gelirlerin ana sebebi, Hizmetler Dengesi’nin alt kalemi olan ve turizm gelirlerini gösteren Seyahat kalemindeki iyileşme oldu. Nisan-Haziran döneminde sınır kapatmaları ve seyahat yasaklarının etkisiyle Türkiye’de turizm geliri kaydedilmemişken Temmuz ayında 0,43 milyar dolar, Ağustos ayında 1,33 milyar dolar, Eylül ayında ise 1,56 milyar dolar net turizm geliri elde edilmiştir. Dolayısıyla Seyahat gelirlerindeki artış Ağustos-Eylül döneminde cari işlemler açığını azaltıcı yönde etki yaratmıştır. Aşağıdaki grafikte, tarihsel olarak cari işlemler dengesinin (gri çubuklar) dış ticaret dengesindeki (mavi çizgi) değişime benzer hareket ettiğini, yaz aylarında artan turizm gelirlerinin (kırmızı çizgi) ise cari işlemler dengesini iyileştirdiğini görüyoruz. Turizm gelirlerinin, Covid-19 tedbirlerinin etkisiyle Nisan-Temmuz döneminde cari işlemler dengesine önemli bir katkı sağlayamazken, Ağustos-Eylül döneminde önceki yıllara göre düşük miktarda da olsa cari işlemler açığını iyileştirici rol oynadı. Aşağıdaki grafikte turizm gelirlerinin cari işlem üzerindeki iyileştirici rolünü görebilirsiniz.

Ek olarak, aşağıdaki grafikte ise son 12 aylık toplamlar dikkate alındığında cari işlemler dengesi (gri kolonlar) ile dış ticaret dengesinin (kırmızı çizgi) paralel hareketini daha net görebiliyoruz. Eylül 2020 itibariyle 12-aylık cari işlemler açığı 27,5 milyar dolar seviyesine yükselmiş durumda. Özellikle en büyük ticaret ortağımız olan Almanya ekonomisindeki hareketlenmeler Türkiye’nin ihracat ve ithalat hacmini yukarı çekmeye başladı. Tekrar başlayan kapatmaların ise dış ticaret dolayısıyla da cari işlemler dengesi üzerindeki etkilerini takip etmekte fayda var.

Eylül ayında bankalar net borç kullanan, banka dışı sektör net borç ödeyen oldu…

Cari işlemler dengesinin finansman tarafını gösteren Finans Hesabında ise özellikle hükumet, banka ve banka dışı sektörün borçlanma ve borç ödeme kabiliyeti ile döviz rezervlerindeki gelişmeleri görebiliyoruz. Yurtdışı bankalar ve yurtdışı kişilerin mevduatları Eylül ayında 1,05 milyar dolar azaldı. Öte yandan kredi tarafında; bankalar Eylül ayında nette 0,81 milyar dolar net kredi kullanırken, banka dışı sektör 0,4 milyar dolar net borç ödeyicisi oldu. Türkiye’nin resmi rezervleri ise Eylül ayında 3,6 milyar dolar azaldı. Aşağıdaki grafik kredi yoluyla yurtdışından borçlanan hükumet (mavi çubuk), bankalar (kırmızı çubuk) ve banka dışı sektörün (yeşil çubuk) 2018 yılı Mayıs ayından bu yana ağırlıklı olarak net borç ödeyen konumunda olduğunu gösteriyor. Aylar itibariyle, pozitif değerler net borçlanma gerçekleştirildiğini, negatif değerler ise net borç ödeyicisi konumunda olunduğunu göstermekte.

Ekim ayında dış ticaret açığındaki azalma cari açığı da azaltacak…

Ekim ayına ilişkin olarak Ticaret Bakanlığı verilerine göre, hem ihracat hem de ithalat Eylül ayına göre artış kaydetti, dış ticaret açığı ise Eylül ayındaki 4,8 milyar dolardan Ekim ayında 2,4 milyar dolara geriledi. Dış ticaret açığındaki söz konusu gerileme cari işlemler açığında Eylül ayına göre 2,4 milyar dolarlık azalma etkisi yaratacak. Öte yandan Hazine’nin Ekim ayında tahvil ihracı yoluyla sağladığı 2,5 milyar dolarlık dış borç tutarını Finansman Hesabı’nın altındaki Portföy Yatırımları kaleminde göreceğiz. Aşağıdaki grafik; hükumet (mavi çubuk), bankalar (kırmızı çubuk) ve banka dışı sektörün (yeşil çubuk) tahvil yoluyla yurt dışı borçlanma eğilimlerini gösteriyor. Ağırlıklı olarak hükumet ve bankalar tahvil yoluyla borçlanmayı tercih ederken banka dışı sektör daha kısa vadeli olan kredi yoluyla yurt dışından borçlanmayı tercih etmektedir.

Dr. Fulya Gürbüz