Ekim ayında sanayi sektöründe vites düşüş sinyali

Bileşik Endeks Ekim ayında daralma bölgesinde kalmaya devam etti

Her ay sonunda MÜSİAD hizmet ve sanayi sektörlerini kapsayan anket sonuçlarını SAMEKS endeksleri olarak yayınlıyor. Her iki sektörün bileşiminden oluşan mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Bileşik Endeksi Ekim 2020’de bir önceki aya göre 0,5 puan azalarak 49,6 değerine geriledi. Endeksin 50 seviyesinin altındaki değerler sektörün önceki aya göre daraldığını, 50 üzerindeki değerler ise önceki aya göre büyümeyi gösteriyor.

Kaynak: MÜSİAD

Sanayi üretimindeki düşüş SAMEKS Bileşik Endeksi aşağı çekti

Bileşik Endeksin Ekim ayında önceki aya göre gerilemesinin ana sebebi sanayi sektöründeki önceki aya göre daralma . Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Sanayi Sektörü Endeksi, Ekim ayında önceki aya göre 1,9 puan azalışla 48,1 seviyesine geriledi. Böylece, SAMEKS Sanayi Endeksi 2020 yılı üçüncü çeyreğinde ortalama 52,0 değeri ile sektörde büyüme ortaya koyarken dördüncü çeyreğe daralmayla girdi. Ekim ayında sanayi sektöründe satın alımlar, stoklar ve istihdamda büyüme devam ederken üretim ve yeni siparişler düştü. Geçen hafta açıklanan, imalat sektörü üreticilerini kapsayan Reel Kesim Güven Endeksinde Ekim ayında stok ve yatırım harcamalarında önceki aya göre büyüme kaydedilmişti.

Kaynak: MÜSİAD

Ağustos ve Eylül aylarında daralma yaşayan SAMEKS Hizmet Endeksi ise Ekim ayında önceki aya göre 0,8 puan artışla 48,5 puan değeri alarak sektörde daralmanın zayıflasa da devam ettiğini gösterdi.

Ekim ayı dış ticaret verileri sanayi üretimine ilişkin net bilgi verecek

Türk lirasında devam eden değer kaybı, imalat sektörünü kapsayan SAMEKS ve RKGE anket sonuçları ve geçen hafta açıklanan Ekim ayı Almanya imalat sektörü PMI verisinden gelen ihracat ve üretim artışı sinyalleri beraber değerlendirildiğinde özellikle Avrupa kaynaklı olarak pandeminin ikinci dalgasının tedarik zincirini bozma ihtimaline karşılık Türkiye’de imalatçıların Ekim ayında yatırım harcamalarına ağırlık verip stok biriktirdiğini, ihracatın ise sanayi üretimini kısmen de olsa desteklediğini tahmin ediyorum. Tahminimde yanılıp yanılmadığımı gelecek hafta Ticaret Bakanlığı ve TİM tarafından açıklanacak olan Ekim ayı dış ticaret verileri gösterecek.

Dr. Fulya Gürbüz

Rezervlerdeki azalışla Türk lirası eriyor

Merkez Bankası Eylül ayı Uluslararası Rezervler ve Döviz Likiditesi verilerini açıkladı.

Menkul kıymetler, nakit, mevduat ve altın rezervlerinden oluşan döviz varlıkları (aşağıdaki kırmızı çizgi) Eylül ayında önceki aya göre 4,1 milyar dolar azalışla 79,7 milyar dolara geriledi. Düşüşte döviz varlıklarının (aşağıdaki grafikte lacivert çizgi) önceki aya göre 2,4 milyar dolar, altın varlıklarının ise (aşağıdaki grafikte mavi çizgi) 1,6 milyar dolar azalması etkili oldu.

Kaynak: TDM

Yükümlülükler tarafında ise; döviz kredileri, menkul kıymetler ve mevduat yükümlülükleri (aşağıdaki grafikte mavi çizgi) 25,7 milyar dolar ile önceki aya göre değişmedi. TL karşılığı döviz vadeli sözleşmelerinden (future, forward ve swap dahil) doğan yükümlülükler ise (aşağıdaki grafikte yeşil çizgi) önceki aya göre 0,7 milyar dolar azalma kaydetti. Repo, ters repo ve ticari kredi yükümlülükleri de (aşağıdaki grafikte turuncu çizgi) benzer eğilimle 0,4 milyar dolar azalışla 5,0 milyar dolar seviyesine geriledi. Böylece, döviz ve altın varlıklarındaki azalmaya bağlı olarak net uluslararası rezervler (aşağıdaki grafikte gri çubuklar) Ağustos ayındaki 5,8 milyar dolar açık seviyesinden Eylül ayında 8,9 milyar dolar açık seviyesine gerilemiş oldu.

Kaynak: TDM

Daha az likit özelliği taşıyan altın rezervleri hariç tutulduğunda ise net uluslararası rezervler moral bozuyor. Aşağıdaki grafikte gri çubuklarla gösterilen “altın hariç net uluslararası rezervler” Ağustos ayındaki 49,3 milyar dolarlık açık pozisyon seviyesinden Eylül ayında 50,7 milyar dolar açık pozisyonu seviyesine yükseldi. Aşağıdaki grafikte kırmızı çizgiyle gösterilen Dolar/TL kurundaki yukarı yönlü sert yükselişten de görüleceği gibi Merkez Bankasının açık uluslararası rezerv pozisyonundaki artış Türk lirasının da erimesine sebep oluyor.

Kaynak: TDM

Dr. Fulya Gürbüz

Ekim ayında enflasyon, dış ticaret ve sanayi üretiminde artış işaretleri

Kaynak: TCMB

Merkez Bankası her ay imalat sanayinde faaliyet gösteren işyerlerinin üst düzey yöneticilerinin katılımlarıyla gerçekleştirdiği Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) verilerini yayınlıyor. RKGE Ekim ayında bir önceki aya göre 2,8 puan artarak 108,1 seviyesine yükseldi.

Mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi de bir önceki aya göre 4,0 puan artarak 109,7 seviyesinde gerçekleşti.

Endeksin 100 seviyesi üzerindeki değerler sektör temsilcilerinin ekonomik faaliyetlere ilişkin güveninin arttığını gösteriyor.

Anket sonuçlarına göre, Ekim ayında imalat sektöründeki gelişmeleri sıralarsak:

. Üretim hacmi, iç piyasa siparişleri, ihracat siparişleri önceki aya göre yükseldi.

. Gelecek üç ay için beklentiler üretim hacminde önceki aya göre iyileşirken iç piyasa ve ihracat siparişlerinde geriledi. İstihdam beklentilerinde de önceki aya göre iyimserlik arttı.

. Fiyatlar tarafından ise ortalama birim maliyet ve satış fiyatları önceki aya göre artışını sürdürürken gelecek üç ayda da söz konusu eğilimin süreceği bekleniyor.

Geçen hafta Avrupa’dan gelen Ekim ayı imalat sektörü PMI verileri özellikle Almanya ve İngiltere’de sektörün büyüdüğüne ve ihracat siparişlerinde artışa işaret etmişti. RKGE sonuçlarıyla birlikte değerlendirdiğimizde Ekim ayında en büyük dış ticaret ortaklarımızdaki söz konusu iyileşmenin Türkiye imalat sektörüne de olumlu yansıdığını anlıyoruz.

Aynı paralelde TCMB verilerine göre imalat sanayi kapasite kullanım oranı (KKO), Ekim ayında bir önceki aya göre 0,8 puan artarak %75,4 seviyesine yükseldi. Mevsimsel etkilerden arındırılmış KKO da aylık 0,6 puan artışla %74,9 değerini aldı.

Kaynak: TCMB

Söz konusu gelişmeler Ekim ayında enflasyonda, sanayi üretiminde ve dış ticaret verilerinde Eylül ayına göre artış işareti veriyor.

İmalat sektöründeki iyileşmenin izdüşümünü TÜİK’in yayınladığı Ekim ayı sektörel güven endeksleri sonuçlarında gördük. Mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi Ekim ayında bir önceki aya göre; hizmet sektöründe %6,4 artışla 79,7, perakende ticaret sektöründe %1,7 artışla 95,0 ve inşaat sektöründe %0,6 artışla 83,8 değerlerini aldı. Endeksin 100’den küçük olması sektörde kötümserliği gösterse de önceki aya göre yükselişler kötümserlikte zayıflama olduğuna işaret ediyor. Aşağıdaki grafikte, pandeminin en fazla hizmet sektörünü olumsuz etkilediğini görebilirsiniz.

Kaynak: TÜİK

Koronavirüs vakalarının artmaya başladığı mevcut durumda yeniden kısıtlamaların devreye girmesi ekonomik aktivitede yavaşlama getirecektir. Şiddeti ise alınacak tedbirlerin ne kadar sert olacağına bağlı.

Dr. Fulya Gürbüz

Haftanın makro-ekonomi gündemi: İmalat sektörü verileri, güven endeksleri, uluslararası rezervler, enflasyon raporu, Avrupa ve Japonya merkez bankaları faiz kararları, dış ticaret ve turizm

26 Ekim 2020, Pazartesi

EKİM AYI İMALAT SEKTÖRÜ KAPASİTE KULLANIMI

Eylül ayında mevsimsellikten arındırılmış imalat sektörü kapasite kullanım oranı önceki aya göre 1,3 puan artışla 74,3 seviyesine yükselmişti.

EKİM AYI REEL KESİM GÜVEN ENDEKSİ

Eylül ayında mevsimsellikten arındırılmış Reel Kesim Güven Endeksi önceki aya göre 0,5 puan artışla 105,7 seviyesine yükselmişti. Endeks, imalat sektöründe faaliyet gösteren işyerlerini kapsamaktadır.

EKİM AYI SEKTÖREL GÜVEN ENDEKSLERİ

Eylül ayında mevsimsellikten arındırılmış Hizmet Sektörü Güven Endeksi önceki aya göre 4,4 puan artışla 74,9 seviyesine yükselmiş; Perakende Ticaret Sektörü Güven Endeksi önceki aya göre 1,4 puan azalışla 93,5 seviyesine, İnşaat Sektörü Güven Endeksi ise önceki aya göre 1,7 puan azalışla 83,3 seviyesine gerilemişti.

EKİM AYI GÖRÜNÜMÜ… Her ayın 3. haftası IHS Markit tarafından yayınlanan Almanya, Euro Bölgesi ve İngiltere Ekim ayı imalat sektörü Satın Alma Müdürleri Endeksi (PMI) ilk tahminleri Türkiye imalat sektöründeki seyir konusunda önemli ipuçları veriyor. 23 Ekim’de açıklanan verilere göre en büyük ticaret ortağımız olan Almanya imalat sektörü PMI verisi 58 değeri ile son 30 ayın, üretim PMI ise 62,4 değeri ile son 116 ayın en yüksek değerlerine ulaştı. Endeksin 50 seviyesi üzerindeki değerler sektörde önceki aya göre büyüme olduğuna işaret ediyor. Söz konusu yükselişte, başta Çin olmak üzere Asya, ABD ve Avrupa’dan gelen siparişlerdeki artış etkili oldu. Benzer şekilde öncü ticaret ortaklarımızdan İngiltere imalat sektörünü de Ekim ayında Asya, ABD ve Avrupa kaynaklı ihracat siparişleri destekledi. Öte yandan ABD imalat sektörü Ekim ayında büyüme eğilimini korusa da diğerlerinden farklı olarak ihracat siparişlerinde daralma yaşandı. Toparlarsak, Almanya ve İngiltere imalat sektörlerinde üretim ve ihracat taleplerinde Ekim ayında kaydedilen artış Türkiye imalat sektörü üretimi, ithalatı ve ihracatı açısından da iyimser bir görünüm ortaya koyuyor. Bu hafta açıklanacak olan Reel Kesim Güven Endeksi ve SAMEKS Sanayi Endeksi verilerinin söz konusu iyimserliği destekleyip desteklemediğini anlayacağız.

27 Ekim, 2020, Salı

ULUSLARARASI REZERVLER VE DÖVİZ LİKİDİTESİ

Ağustos ayında Merkez Bankasının resmi rezervleri (grafikteki kırmızı çizgi) önceki aya göre 6,5 milyar dolar azalışla 83,8 milyar dolar seviyesine gerilemişti. Bunda döviz varlıkları (menkul kıymetler, mevduat ve nakit) içerisindeki yabancı para menkul kıymetlerinin önceki aya göre 5,1 milyar dolar azalarak 9,6 milyar dolar seviyesine gerilemesinin etkisi olurken altın rezervleri (grafikteki lacivert çizgi) Ağustos ayında 43,4 milyar dolar ile önceki aya göre değişiklik göstermedi. Öte yandan döviz yükümlülükleri (krediler, menkul kıymetler ve mevduatlar) (grafikteki yeşil çizgi) Ağustos ayında 25,6 milyar dolarken Türk lirası karşılığı yapılan vadeli ve swap işlemleri sebebiyle oluşan döviz yükümlülüğü (grafikteki turuncu çizgi) aylık 5,6 milyar dolar artarak 58,6 milyar dolar seviyesine yükseldi. 5,4 milyar dolarlık diğer yükümlülükleri (grafikteki mor çizgi) de dikkate aldığımızda net uluslararası rezervler 5,8 milyar dolar açık verdi. Altın hariç net uluslararası rezervler (grafikteki gri çubuklar) ise Ağustos ayında 49,3 milyar dolar açık vererek tarihi rekorunu kırdı.

Kaynak: TDM

28 Ekim 2020, Çarşamba

EKİM AYI EKONOMİK GÜVEN ENDEKSİ

Eylül ayıda Ekonomik Güven Endeksi önceki aya göre 2,6 puan artışla 88,5 seviyesine yükselmişti. Ekonomik Güven Endeksi; Tüketici Güven Endeksi, Reel Kesim Güven Endeksi, Hizmet Sektörü Güven Endeksi, Perakende Ticaret Sektörü Güven Endeksi ve İnşaat Sektörü Güven Endeksinden oluşmaktadır. Geçen hafta açıklanan Ekim ayı TÜİK Tüketici Güven Endeksi aylık 0,4 puan azalışla 81,5 seviyesine geriledi.

MERKEZ BANKASI 4. ÇEYREK ENFLASYON RAPORU

Temmuz ayında yayınlanan 2020 yılı üçüncü Enflasyon Raporunda Merkez Bankası 2020 yıl sonu enflasyon tahminini %8,9 olarak belirlemişti. 2021-2023 Yeni Ekonomi Programında Hükumet 2020 yıl sonu enflasyonu %10,5 olarak hedefliyor. Bu sebeple, 2020 yılı dördüncü ve son Enflasyon Raporunda Merkez Bankasının Hükumetin enflasyon beklentisine benzer bir hedef ortaya koyması şaşırtıcı olmayacak. 

29 Ekim 2020, Perşembe

JAPONYA VE AVRUPA MERKEZ BANKALARI FAİZ KARARLARI

Avrupa’da pandemide ikinci dalga endişeleri ve Japonya’da hem hizmet hem de sanayi sektöründeki daralmanın devam etmesi sebebiyle her iki merkez bankası da ekonomik aktiviteyi destekleyen genişlemeci politikalarına devam edecek. Geçen hafta açıklanan Ekim ayı PMI ilk tahminleri de bu savı destekliyor. Her iki merkez bankasından da faiz değişikliği beklenmiyor.

TCMB VE BDDK, 16 EKİM 2020 TARİHLİ HAFTALIK PARA VE BANKA VERİLERİ

16 Ekim haftasında para ve banka verilerinde önceki haftaya göre önemli bir değişiklik olmadı.

16 Ekim 2020 tarihli para ve banka verileri aşağıdaki gibidir:

Kaynak: BDDK, TCMB, TDM

30 Ekim 2020, Cuma

EKİM AYI SAMEKS HİZMET VE SANAYİ ENDEKSLERİ

Eylül ayında mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış SAMEKS Hizmet Endeksi önceki aya göre 0,9 puan düşüşle 46,6 seviyesine, SAMEKS Sanayi Endeksi de aylık 0,9 puan düşüşle 50,1 seviyesine gerilemişti. Böylece SAMEKS Bileşik Endeksi Ağustos ayındaki 50,6 seviyesinden 50,2 seviyesine geriledi. Endeksin 50 seviyesinin üzerindeki değerler sektörde önceki aya göre büyümeye, 50 seviyesinin altındaki değerler önceki aya göre daralmaya işaret ediyor.

EKİM AYI GÖRÜNÜMÜ… 23 Ekim tarihinde açıklanan Almanya ve İngiltere’nin Ekim ayı IHS Markit PMI öncü verileri imalat sektöründe özellikle artan ihracat siparişlerine işaret etmişti. Dış ticaret pazarımızın önde gelen iki ülkesinin dış ticaretine Türkiye’nin Ekim ayında katkı yapıp yapmadığını SAMEKS Sanayi Endeksi verisinde göreceğiz.

EYLÜL AYI TÜİK DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ

Ağustos ayında 12,5 milyar dolarlık ihracat, 18,7 milyar dolarlık ithalat gerçekleşmişti. Ticaret Bakanlığı 2 Ekim tarihinde yayınladığı Eylül ayı verilerine göre ihracat 16,0 milyar dolara, ithalat ise 20,9 milyar dolara yükseldi. Verinin detayında özellikle “İnciler,kıymetli taş ve metal mamulleri,madeni paralar” kalemine dikkat edeceğiz ki Ödemeler Dengesi tablosuyla birlikte değerlendirdiğimde altın ithalatının 2020 yılı Ocak-Ağustos döneminde söz konusu kalemin %94’ünü oluşturduğunu hesaplıyorum. Altın ithalatının cari işlemler dengesini azaltıcı, uluslararası altın rezervlerini ise artırıcı rol oynadığını hatırlatalım.

EYLÜL AYI TURİZM VERİLERİ

Şubat ayından sonra ilk kez Ağustos ayında Türkiye’ye gelen turist sayısı 1 milyonu geçerek 1 milyon 814 bin 701 oldu. Özellikle pandemide ikinci dalganın etkisi ve Türkiye’deki vaka sayısının ilan edilenden daha fazla olduğu endişeleri sebebiyle turist sayısında 2021 yazına kadar Ağustos ayı seviyesinin yakalanamayacağını tahmin ediyorum.

Dr. Fulya Gürbüz

Merkez Bankasına göre zayıf TL ihracatı destekleyecek

Merkez Bankası, 22 Ekim 2020 tarihli toplantısında 1-hafta vadeli borç verme faizi olan politika faizini %10,25 ile sabit tuttu. Toplantı öncesinde, kurdaki tansiyonu azaltmak adına politika faizinin %11,25-11,75 aralığına yükseltilmesi gerektiğini savunmuştum. Toplantıdan, politika faizini artırmak yerine Geç Likidite Penceresi 1 gecelik borç verme faiz oranının %13,25’ten %14,75’e yükseltildiği kararı çıktı. Hatırlatmak gerekirse, bankalar 1 gecelik, 1 haftalık ve Geç Likidite Penceresinden 1 gecelik vadelerde Merkez Bankasından borç alabilmektedirler. Merkez Bankası söz konusu fonlamaların miktar ve vadelerine göre hesapladığı “ortalama fonlama maliyetini” günlük olarak yayınlamaktadır. 21 Ekim itibariyle ortalama fonlama maliyeti %12,52 seviyesindeydi.

Merkez Bankası %10,25 seviyesindeki politika faizini neden değiştirmedi?

Merkez Bankası faiz politikasını belirlerken Tüketici Fiyat Enflasyonunu (TÜFE) dikkate alıyor. Eylül ayında TÜFE önceki yılın aynı ayına göre %11,75 seviyesine gerilemişti. Geçen hafta açıklanan TCMB Ekim ayı Beklenti Anketi sonuçlarına göre de yıl sonu TÜFE beklentisi %11,76 seviyesinde. %10,25 seviyesindeki politika faizinin üzerine ortalama %2-3’lük reel getiriyi eklersek %12,5-13,6’lık bir seviyeye ulaşıyoruz. Toplantı öncesinde 2-yıl vadeli devlet tahvilinin faizi %13,8, 1 yıl vadeli TL mevduatın faiz oranı ise %12,8 seviyesinde bulunuyordu.

Yukarıdaki paragrafta Merkez Bankasının politika faizini neden sabit tutmuş olabileceğine dair basın bülteninden anlayabildiğim kadarıyla bir sebep bulmaya çalıştım. Merkez Bankası fiyat istikrarını sağlamak adına TÜFE’yi dikkate alsa da üretim maliyetleri de nihai ürün fiyatlarını etkilemektedir. Yurt İçi Üreticileri Fiyat Enflasyonu (Yİ-ÜFE) Eylül ayında önceki aya göre %2,65, önceki yılın aynı ayına göre %14,33 artış kaydetti. TÜFE’deki artış önceki aya göre %0,97 olmuştu. Üretici fiyatları yılbaşından Eylül ayı sonuna kadar ortalama %13,44 artış kaydederken, TÜFE’deki artış %8,33 oldu. Bunu şu şekilde açıklayabiliriz: Üreticiler, satış hacimleri olumsuz etkilenmesin diye maliyetlerini tüketiciye tam olarak yansıtamamaktalar. Dolayısıyla da iş hacmi yaratılsa bile karlılık açısından parlak bir tablo ortaya çıkmamaktadır. İşletmelerin maliyetlerini azaltmak adına ticari kredi faiz oranlarının 16 Ekim itibariyle %13,87 seviyesine gerilemesi önemli bir adım olsa da bankacılık sektörü kredi hacminin %78’ini oluşturan ticari kredilerin ödeme kabiliyetindeki olası bozulmalar finansal sistem dolayısıyla da Türk lirası üzerinde önemli bir baskı oluşturabilir. Bu da Türk lirasının yabancı para birimlerine karşı sert değer kayıplarını beraberinde getirebilir. Özellikle Türk lirasında süregelen değer kaybının enflasyonda yapışkanlık etkisi yaratması, Türk lirasına güven sağlanmadıkça enflasyonda düşüş eğilimini de engellemektedir.

Merkez Bankası neden Geç Likidite Penceresi borç verme faiz oranını %14,75’e yükseltti?   

Enflasyondaki yükseliş eğilimini Merkez Bankası güçlü kredi ivmesi desteğiyle ekonomide sağlanan hızlı toparlanmaya ve finansal piyasalarda yaşanan gelişmelere bağlıyor. Toplantı sonrasında yayınlanan basın bülteninde Merkez Bankası, enflasyonda düşüşü sağlamak adına temkinli duruşunu koruyacağını vurguladı. Bu sebeple Merkez Bankası, Geç Likidite Penceresi 1 gecelik borç verme faiz oranını %13,25’ten %14,75’e yükselterek ortalama fonlama maliyetinin %13,5 seviyesinin üzerine çıkmasını sağlayabilecek.

Merkez Bankası para politikası kararında hangi gerekçeleri öne sürdü?

Merkez Bankasının yayınladığı basın bülteninde politika kararına yönelik olarak sunduğu gerekçeleri kendi yorumumla iletmeye çalışayım:

“İktisadi faaliyetteki toparlanma devam etse” de pandemide ikinci dalga riski göz ardı edilmemeli

Aşağıdaki grafikte görüleceği gibi, sanayi üretimi Kovid-19 kaynaklı kapatmaların devreye alındığı Nisan ayında dip seviyelere gerilemiş, ardından tedbirlerin gevşetilmesiyle Mayıs ayından itibaren aralıksız artış kaydetmiştir. Bunda özellikle ihracat performansındaki yukarı yönlü eğilim önemli bir rol oynamıştır. Küresel olarak, Ağustos ayında ise pandemide ikinci dalga etkisini göstermeye başlamış ve Türkiye dahil sanayi üretimi artışında yavaşlama kaydedilmiştir. İkinci dalganın yaygınlaşma ihtimali iktisadi faaliyetin zayıflamasına sebep olabilir.

Kaynak: TDM

“Son dönemde atılan politika adımlarıyla birlikte ticari ve bireysel kredilerdeki normalleşme eğilimi belirginleşmiştir”

Eylül ayında politika faizinin yükseltilmesi ve sıkı para politikasının da desteğiyle Merkez Bankası, ticari ve bireysel kredilerdeki normalleşme eğiliminin belirginleştiğini ifade ediyor.

Merkez Bankası 25 Eylül tarihli toplantısında politika faizini %8,25’ten %10,25’e yükseltmişti. Aşağıdaki grafikte de görüleceği gibi, politika faizindeki artış tüketici kredi faiz oranlarının artmasında etkili olurken ticari kredi faizlerinde düşüş gözlendi.

Kaynak: TDM

Yine aşağıdaki grafikte görüleceği gibi, tüketici kredi faizlerindeki artış ve ticari kredi faizlerindeki düşüşün etkisiyle 25 Eylül’den 16 Ekim tarihine kadar kredi hacmi artışında yavaşlama eğilimi var.

Kaynak: TDM

16 Ekim 2020 tarihli BDDK verilerine göre, toplam bankacılık sektörü kredi hacminin %22’sini Bireysel Krediler ve Kredi Kartları, %78’ini Ticari Krediler oluşturmaktadır. Aşağıdaki grafikte de görüleceği gibi, 25 Eylül’de faiz artırımının ardından tüketici faiz oranlarındaki artış tüketici kredilerinde yavaşlama getirirken, ticari kredilerde artış eğilimi var.

Kaynak: TDM

Söz konusu gelişmelere bağlı olarak; bankacılık sektörünün, işletmelere daha düşük faizle finansman sağlaması amacıyla ticari kredilere öncelik vermesini, öte taraftan da enflasyonist baskıyı azaltmak adına tüketici kredileri faiz oranlarındaki artışa istinaden tüketici kredi hacminde kaydedilen yavaşlamayı Merkez Bankasının “normalleşme eğilimi” olarak ifade ettiğini anlıyorum.

“İthalatta öngörülen dengelenmenin başladığı” görülse de sebebi bozulan talep

Merkez Bankası ithalattaki güç kaybını “Salgın tedbirleri kapsamında uygulanan destekleyici politikaların kademeli olarak geri alınmasıyla ithalatta öngörülen dengelenmenin başladığı görülmektedir” olarak ifade ediyor. Aşağıdaki grafik ise, altın ithalatı hariç tutulduğunda ithalat hacminde pandemi öncesine göre yavaşlama eğilimini açıkça gösteriyor. Elbette ithal ürünlere getirilen ek vergilerin söz konusu gelişmede etkisi olabilir ancak hem iç talepteki hem de sermaye yatırımlarındaki güç kaybının etkisinin ithalat performansı üzerinde daha etkili olduğunu düşünüyorum.

Kaynak: TDM

“Mal ihracatındaki güçlü toparlanma, emtia fiyatlarının görece düşük seviyeleri ve reel kur düzeyi önümüzdeki dönemde cari işlemler dengesini destekleyecektir” denilse de riskler göz ardı edilmemeli

Ağustos ayında, küresel talepteki bozulmaya bağlı olarak mal ihracatında güç kaybı yaşandığını gördük. Söz konusu güç kaybı düşen iç talebin etkisiyle mal ithalatında azalmaya dolayısıyla da cari işlemler açığında azalmaya katkı sağlayacaktır. Ancak altın ithalatındaki belirsizlik söz konusu beklentiyi riske atıyor. Öte yandan, Merkez Bankasının politika faizini sabit tutmasının ardından Dolar/TL kuru tekrar 7,90 seviyelerinin üzerine çıktı. Merkez Bankasının “reel kur düzeyinin cari işlemler dengesini destekleyeceğini” ifade etmesi, Merkez Bankasının zayıf Türk lirasını desteklediğini, dolayısıyla da Türkiye’nin ihracat mallarının fiyat avantajı sunarak ihracat performansının artacağı beklentisini savunduğunu anlıyorum. Aşağıdaki grafik Türk lirasının rekor düşük seviyelerine gerilediğini gösterse de Türk lirasındaki değişimin doğrudan ihracat hacmini etkilediğini kanıtlamıyor:

Kaynak: TDM

Pandeminin yarattığı arz şoku sebebiyle Türkiye ihracatının olumlu etkilendiği elbette söylenebilir ancak küresel rekabetteki sert yarışın etkisiyle Türkiye’nin pastadan pay kapma şansı sınırlanmış olabilir. Ayrıca, kış aylarıyla birlikte artacak olan enerji ihtiyacı, ithalat hacmini de yukarı çekecektir. Dolayısıyla söz konusu sebeplerin cari işlemler dengesini destekleyemeyeceği ihtimali yüksek.

Dr. Fulya Gürbüz

Haftanın makro-ekonomi gündemi: Merkez Bankası faiz kararı, enflasyon, uluslararası yatırım pozisyonu, tüketici güveni ve Euro Bölgesi PMI

19 Ekim 2020, Pazartesi

AĞUSTOS AYI NET ULUSLARARASI YATIRIM POZİSYONU

Merkez Bankası tarafından açıklanan Uluslararası Yatırım Pozisyonu (UYP); Türkiye’deki yerleşik kişilerin yurt dışındaki yerleşik kişiler ile finansal alacakları, yükümlülükleri ve rezerv varlık olarak tuttukları altın şeklindeki finansal varlıklarının belli bir tarihteki stok değerini göstermektedir. Varlıklarımız Temmuz ayında önceki aya göre 4,8 milyar dolar (%2,1) artışla 232,1 milyar dolar seviyesine, yükümlülükler ise aylık %7,5’luk (42,4 milyar dolar) sert artışla 611,0 milyar dolar seviyesine yükselmişti. Varlıkların yükümlülüklerden farkını alarak hesaplanan Net Uluslararası Yatırım Pozisyonu (NUYP) Temmuz ayında önceki aya %11’lik (37,6 milyar dolar) artışla 378,9 milyar dolar açık verdi. Verinin yayınlandığı 2006 yılı başından bu yana NUYP, Ocak 2018’de 482,7 milyar dolar açık vererek en yüksek değerini almış, en düşük değer ise 161,7 milyar dolarlık açık ile Haziran 2006’da kaydedilmişti.

AĞUSTOS GÖRÜNÜMÜ… Geçen hafta özel sektörün Ağustos ayı uzun vadeli kredi borç stoku açıklandı; stok Temmuz ayına göre 0,3 milyar dolar azalışla 162,2 milyar dolar seviyesine geriledi. Türkiye genelinin ise kısa vadeli dış borç stoku Ağustos ayında önceki aya göre 4,3 milyar dolar artışla 132,8 milyar dolar oldu. Ağustos ayı ile birlikte önümüzdeki 12 ayda vadesi dolacak dış borç tutarı ise Temmuz ayındaki 176,5 milyar dolardan 181,3 milyar dolar seviyesine yükseldi. Detaylara baktığımızda Türk lirasındaki değer kaybı paralelinde artan risk primine bağlı olarak özel sektör bankalarının ve finans dışı özel sektörün uzun vadeye kıyasla kısa vadeli borçlanmaya ağırlık verdiğini anlıyoruz.

20 Ekim, 2020, Salı

EYLÜL AYI YURTDIŞI ÜRETİCİ FİYAT ENDEKSİ (YD-ÜFE)

TÜİK tarafından açıklanan Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksinde ürünlerin ihracat fiyatları doğrudan sanayi sektöründeki üretici firmalardan alınıyor. Dolayısıyla ağırlıklı olarak ithal girdi ile üretim yapan yurt dışı üreticilerin hem maliyetleri hem de ürün satış fiyatları Türk lirasının değerindeki değişimlerden doğrudan etkilenmektedir. Türk lirası Ağustos ayında önceki aya göre %6,1, önceki yılın aynı ayına göre %28,9 değer kaybetmiş, aynı ay YD-ÜFE aylık %7,46, yıllık %30,23 artış kaydetmişti.

EYLÜL GÖRÜNÜMÜ… Eylül ayında Türk lirasının önceki aya göre %3,5, önceki yılın aynı ayına göre %32,0 değer kaybetmesinin etkisiyle YD-ÜFE’deki artış devam edecek.

EYLÜL AYI MERKEZİ YÖNETİM BORÇ STOKU

Ağustos ayında merkezi yönetimin borç stoku 1,8 trilyon TL seviyesinde bulunuyor. Söz konusu borcun 1,1 trilyon TL’si iç borcu, 0,7 trilyon TL’si ise dış borcu kapsıyor. Eylül ayında dış borçlanma gerçekleştirmeyen Hazine, Ekim ayında 2,5 milyar dolarlık tahvil yoluyla dış borçlanma gerçekleştirmesi borç stokunda Ekim ayında artış getirecek.

22 Ekim 2020, Perşembe

MERKEZ BANKASI (TCMB) PARA POLİTİKASI KARARI

TCMB 24 Eylül 2020 tarihli olağan para politikası toplantısında 1-hafta vadeli borç verme faizi olan politika faizini %8,25’ten %10,25 seviyesine yükseltmişti. TCMB, bankalara gecelik (O/N) ve haftalık vadelerde borç vererek fon imkanı sağlıyor. TCMB, O/N olarak bankalara %11,75’ten, geç likidite penceresi kapsamında O/N olarak bankalara %13,25’ten, 1 haftalık vadede ise %10,25’ten borç veriyor. Söz konusu fonlamaların günlük ortalamasını veren ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti 9 Ekim itibariyle %11,64 seviyesine yükseldi. Merkez Bankası politika faizini belirlerken fiyat gelişmelerine bakıyor. Türk lirasındaki değer kaybının enflasyona doğrudan yansıması hem üretici hem de tüketim mal fiyatlarını yukarıya taşıyor. Geçen hafta açıklanan TCMB Ekim ayı Beklenti Anketi sonuçlarına göre yıl sonu Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) beklentisi %11,76 seviyesinde bulunuyor. Eylül ayında TÜFE yıllık %11,75 seviyesinde iken Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık %14,33 artış kaydetmişti. Dolayısıyla Türk lirasındaki değer kaybının sürdüğü Ekim ayında da enflasyonist baskının süreceği, hatta önümüzdeki aylarda jeopolitik risklerin korunması, Avrupa ile siyasi gelişmeler ve ABD seçimlerine yönelik belirsizlikler sebebiyle kurdaki artışın devam etme olasılığı yüksek. Her ne kadar tahvil faizleri Cuma itibariyle %13,65 ile yatırımcılarına enflasyona eşdeğer bir getiri sunuyor olsa da mevduat faiz oranları %10,84 ile yatırımcıyı çekebilecek bir avantaj ortaya koyamıyor. Enflasyona karşı yüksek getiri sunulması tasarruflarda da artış getirecektir. TCMB’nin 22 Ekim’de politika faizini %11,25-11,75 aralığına yükseltmesi hem tasarrufların artmasına katkı sağlamak hem de kurdaki tansiyonu azaltmak adına önemli bir adım olacaktır.  

EKİM AYI TÜİK TÜKETİCİ GÜVEN ENDEKSİ

TÜİK Tüketici Güven Endeksi Eylül ayında önceki aya göre hafif yükselişle 81,9 seviyesine yükselmişti. Endeksin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durum, 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durum olduğunu gösteriyor. Endeks Temmuz 2004’ten bu yana 100 seviyesinin altında seyrediyor. Endeks Kasım 2008’de 73,9 ile en düşük değerini almıştı.

EKİM GÖRÜNÜMÜ… Geçen hafta açıklanan Ekim ayı Bloomberg HT Tüketici Güven Endeksi önceki aya göre 5,67 puan düşüşle 65,6 seviyesine geriledi. Söz konusu düşüşte Türk lirasının ABD dolarına karşı Eylül ayındaki ortalama 7,534 değerinden Ekim ayında 7,900 seviyesinin üzerine çıkmasının etkisi var. TÜİK Tüketici Güven Endeksi de Türk lirasındaki değer kaybından olumsuz etkilenecektir.

TCMB VE BDDK, 16 EKİM 2020 TARİHLİ HAFTALIK PARA VE BANKA VERİLERİ

9 Ekim haftasında para ve banka verilerinde önceki haftaya göre önemli bir değişiklik olmadı.

9 Ekim 2020 tarihli para ve banka verileri aşağıdaki gibidir:

Kaynak: BDDK, TCMB, TDM

23 Ekim 2020, Cuma

ABD, EURO BÖLGESİ, İNGİLTERE, JAPONYA EKİM AYI IHS MARKIT PMI (SATINALMA MÜDÜRLERİ ENDEKSİ) VERİLERİ AÇIKLANACAK

Türkiye’nin ağırlıklı olarak ihracat ortakları olan Euro Bölgesi, İngiltere ve ABD imalat sektörlerinin Ekim ayındaki seyri Türkiye PMI verisi için de önemli ipuçları verecek. PMI verileri imalat ve hizmet sektörlerinde istihdam, satın alımlar, talep, ihracat, maliyetler, çıktı fiyatları ve tedarik sürelerini kapsıyor. Eylül ayı verileri hem Türkiye hem de küresel olarak imalat sektöründe olumlu bir tablo ortaya koymuştu.

Dr. Fulya Gürbüz

Industrial sector lost momentum in August 2020

Source: Turkstat

Falling exports was the main factor behind weakening industrial sector

According to calendar and seasonally adjusted Turkstat data, industrial production rose 3.4% m/m in August following 8.48% rise in July. The main factor behind weakening is a 4.63% decline in durable consumer goods production in the same period.

Besides, declining exports by 17% in August also explains momentum lost in industrial production. According to the TİM figures, industrial goods exports fell by 18% in August. In detail, Vehicles and Sub-Industry exports and Iron and Steel exports fell by 30% and 16% in August, respectively. Moreover, declining in leading exports sectors of textile and chemicals suggests deterioration in nondurables production.

Retail sales partly supported the industrial production in August

According to calendar and seasonally adjusted Turkstat figures, retail sales increased by 1.4% m/m in August. Food and automotive fuel excluded sales rose by 4.5% while food, beverage, and tobacco sales shrank by 3.7% in the same month. Furthermore, textile, clothing and footwear sales soared by 12.7% thanks to the discount season. On the other hand, electrical goods, and furniture sales narrowed by 4.8% in August stemming from jumping consumer loan rates from 13% to 17% levels.

Source: Turkstat

Industrial production may perform better in September

Calendar and seasonally adjusted SAMEKS Industrial Sector Index weakened slightly in September, and a similar weakness was also seen in ISO manufacturing sector PMI figures. TİM exports figures, on the other hand, pointed to a 30.5% increase in September. Considering the figures mentioned above, we may say that industrial production may perform better in September compared to the August figures.

Industrial sector will support the employment in August, but the outlook is unfavorable for September

According to seasonally adjusted labor force statistics, unemployment rate realized as 13.6% in the period of July 2020 down by 0.5 percentage point the previous period.

Source: Turkstat

Considering both retail sales and SAMEKS Services Index in August, employment in the services sector does not point out any favorable outlook, while this is not the case for the September figures.

On the other hand, SAMEKS Industrial Sector figures indicate speeding in recruitment in August signaling improvement in employment outlook in the sector. However, September SAMEKS figures points to a discouraging employment outlook.

Fulya Gürbüz, Ph.D.

Sanayi üretimi Ağustos ayında ivme kaybetti, Eylül ayı göstergeleri cesaret kırıcı

Kaynak: TÜİK

Sanayi üretiminde ivme kaybının ana tetikleyicisi ihracattaki düşüş

Ağustos ayı öncü verileri sanayi üretiminde önceki aya göre ivme kaybına işaret ediyordu. TÜİK verilerine göre, takvim ve mevsimsellikten arındırılmış sanayi üretim endeksi Temmuz ayında kaydettiği aylık %8,48 büyümenin ardından Ağustos ayında %3,4 büyüme kaydetti. Bu yavaşlamada en büyük etken, ihracat pazarında önemli bir yere sahip olan Dayanıklı Tüketim Malı İmalatında önceki aya göre %4,63 daralma olması.

Ağustos ayında ihracat hacminde yaşanan %17’lik daralma sanayi üretimindeki ivme kaybını açıklıyor. TİM verilerine göre sanayi ihracatı Ağustos ayında önceki aya göre %18 gerilemişti. Bunda ihracatın en büyük payını oluşturan Taşıt Araçları ve Yan Sanayi ihracatında %30’luk, Demir ve Çelik Ürünleri ihracatında %16’lık gerileme etkili oldu. Yine ihracatın önemli kalemlerinden tekstil ve kimyevi madde ihracatındaki gerilemeler de dayanıksız tüketim malı imalatındaki ivme kaybını açıklıyor.

Perakende satışlar, sanayi üretimini sınırlı da olsa destekledi

TÜİK verilerine göre, takvim ve mevsimsellikten arındırılmış perakende satış hacmi Ağustos ayında bir önceki aya göre %1,4 arttı. Gıda dışı satışlar (otomotiv yakıtı hariç) önceki aya göre %4,5 artarken gıda, içecek ve tütün satışları %3,7 daraldı. İndirim sezonunun etkisiyle tekstil, giyim ve ayakkabı satışları %12,7’lik artış kaydetti. Öte yandan elektrikli eşya ve mobilya satışları önceki aya göre %4,8’lik daraldı. Söz konusu daralmada ihtiyaç kredileri faiz oranlarının Temmuz ayındaki %13’lü seviyelerden Ağustos ayında %17’li seviyelere yükselmesi etkili oldu.

Kaynak: TÜİK

Eylül ayında sanayi üretimi daha iyi bir performans gösterebilir

Takvim ve mevsimsellikten arındırılmış SAMEKS Üretim Endeksi Eylül ayında önceki aya göre hafif geriledi. Benzer gerileme İSO İmalat Sanayi Eylül ayı raporunda da görüldü. TİM Eylül ayı verileri ise ihracatta önceki aya göre artışa işaret etti. Beraber değerlendirildiğinde Eylül ayında sanayi üretiminde Ağustos ayına göre daha iyi bir performans görme ihtimali yüksek.

Ağustos ayında istihdamı sanayi sektörü destekleyecek, Eylül ayı görünümü olumsuz

Temmuz dönemi işgücü verileri işgücü ve istihdamda önceki aya göre iyileşmeye işaret etmiş mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı %13,6 seviyesine gerilemişti.

Kaynak: TÜİK

Ağustos ayı perakende satış verileri ve SAMEKS Hizmet Endeksi verileri dikkate alındığında hizmet sektörü istihdamı iyimser bir tablo ortaya koymazken Eylül ayı SAMEKS Hizmet Endeksi istihdamda bozulmanın sürdüğüne işaret etti.

Ağustos ayında, ihracatta artış ve SAMEKS Sanayi Endeksi verisinde işe alımlardaki hızlanma dikkate alındığında Ağustos ayı sanayi istihdamında iyimser bir tablo ortaya çıkıyor. Öte yandan, Eylül ayı SAMEKS Sanayi Endeksi verisine göre sanayi sektörü istihdamında bozulma var.

Dr. Fulya Gürbüz

Cari işlemler açığının ilacı Türk lirasına güvende

Merkez Bankası Ağustos ayı ödemeler dengesi verilerini açıkladı. Türkiye’deki yerleşiklerin yurt dışı yerleşikler ile yaptığı ekonomik faaliyetler sonucunda Ağustos ayında 4,6 milyar dolar cari işlemler açığı kaydedildi. Diğer bir ifadeyle, Ağustos ayında yurt dışı yerleşiklerle yapılan ekonomik faaliyetlerin etkisiyle nette 4,6 milyar dolar gider kaydedildi. Temmuz ayında cari işlemler açığı 1,9 milyar dolar seviyesindeydi. Son veriyle birlikte, Ocak – Ağustos döneminde toplam 26,5 milyar dolar cari işlemler açığı kaydedilmiş oldu.

Kaynak: TCMB, TDM

Ağustos ayında kaydedilen 4,6 milyar dolar net gider oluşumunun sebeplerini “Ödemeler Dengesi” raporunun alt kalemlerindeki gelişmeleri inceleyerek özetleyelim:

. Ağustos ayında ihracat ile ithalat arasındaki farkı ifade eden dış ticaret açığından dolayı Türkiye’den yurt dışına 5,3 milyar dolar ödeme yapıldı. Diğer bir anlatımla, yurt dışına yapılan ihracat miktarından 5,3 milyar dolar daha fazlası tutarında Türkiye’ye ithal girişi oldu.

. Hizmet tarafında ise “Seyahat” gelirlerinde 1,1 milyar dolar net gelir elde edilmesine bağlı olarak Mal ve Hizmet Dengesindeki açık 5,3 milyar dolardan 4,3 milyar dolara gerilemiş oldu.

. Diğer gelir ve gider farklarını da dikkate aldığımızda cari işlemler dengesi Ağustos ayında 4 milyar 631 milyon dolar açık vermiş oldu.

Peki, söz konusu 4,6 milyar dolarlık cari işlemler açığı Ağustos ayında finanse edilebildi mi?

HAYIR. Ödemeler Dengesi raporunda “Finans Hesabı” Ağustos ayında 117 milyon dolar olarak gözükmektedir. Finans hesabının bakiyesi net finansal varlık edinimi eksi net yükümlülük oluşumu olarak gösterilmektedir. Dolayısıyla, eksi (artı) bakiye net girişe (çıkışa) işaret etmektedir. Bu açıklamaya göre, Ağustos ayında nette 117 milyon dolar finans hesabından çıkış yaşandığını anlıyoruz. Detayları sıralayalım:

. Uzun vadeli yatırımları ifade eden “Doğrudan Yatırımlardan” Ağustos ayında nette 374 milyon dolar giriş sağlandı. Alt dağılımını incelediğimizde, yurt içi yerleşikler Ağustos ayında yurt dışına 161 milyon dolarlık doğrudan yatırım yaparken, yurt dışı yerleşikler aynı dönem Türkiye’de 536 milyon dolarlık doğrudan yatırım gerçekleştirdiler. Yurt dışı yerleşiklerin Türkiye’ye yaptığı yatırımlar Türkiye’nin yükümlülüğü, yurt içi yerleşiklerin yurt dışına yaptığı yatırımlar ise Türkiye’nin alacağı sayılıyor.

. Ağustos ayında “Portföy Yatırımlarından” 1 milyar 973 milyon dolar çıkış oldu. Alt detaylarda, yurt içi yerleşikler yurt dışı piyasalardan 717 milyon dolar kısa vadeli portföy edinimi sağlarken yurt dışı yerleşikler Türkiye’deki portföy yatırımlarını 1 milyar 256 milyon dolar azalttı.

. Efektif ve Mevduatlar, Krediler ve Ticari Kredilerden oluşan “Diğer Yatırımlar” kaleminde ise Ağustos ayında 1 milyar 482 milyon dolar net giriş kaydedildi. Efektif ve Mevduatlara Ağustos ayında 784 milyon dolar giriş olurken, Krediler için nette 775 milyon dolar çıkış, Ticari Kredilerde ise ithalat kaynaklı olarak 1 milyar 464 milyon dolar net borçlanma gerçekleştirildi.

Yukarıdaki üç maddedeki veriler alt alta toplandığında Finans Hesabından Ağustos ayında 117 milyon dolar net çıkış olduğunu buluyoruz.

Eksi (-) 4 milyar 631 milyon dolar olan Cari İşlemler Hesabı ve eksi (-) 9 milyon dolar olan Sermaye Hesabı toplamına 117 milyon dolarlık Finans Hesabından çıkış tutarını eklediğimizde Ödemeler Dengesi Raporunda yer alan üç ana kalemin toplamı olan eksi (-) 4 milyar 757 milyon dolar büyüklüğüne ulaşıyoruz.

Yine Ödemeler Dengesi tablosunda yer aldığı üzere, Ağustos ayında “Rezerv Varlıklar” kaleminden 7 milyar 602 milyon dolar net çıkış yaşandı. Rezerv Varlıklardaki söz konusu net çıkıştan (Cari İşlemler Hesabı + Sermaye Hesabı + Finans Hesabı) toplamını veren eksi (-) 4 milyar 757 milyon doları çıkardığımızda Ödemeler Dengesi Tablosunda yer alan “Net Hata Noksan” değerine (-2 milyar 845 milyon dolar) ulaşıyoruz. Merkez Bankası “…verilerin değişik kaynaklardan elde edilmesi, değerleme, ölçme ve kayıt zamanı farklılıkları yaratmakta…” olmasından dolayı Net Hata ve Noksan kaleminin oluştuğunu ifade ediyor.

Dolayısıyla, Cari İşlemler Hesabı, Sermaye Hesabı, net Finans Hesabı değişimi ve Net Hata Noksan kalemlerinin toplamı Rezerv Varlıklardaki net değişime eşit oluyor.

Eylül ve Ekim aylarına ait veriler Ödemeler Dengesine yönelik ne söylüyor?

Ticaret Bakanlığı verilerine göre Eylül ayında dış ticaret açığı 4,88 milyar dolar seviyesine geriledi. Dolayısıyla dış ticaret açığındaki düşüş, cari işlemler açığında önceki aya göre düşüş etkisi yaratacak.

Ekim ayında ise Hazine’nin 2,5 milyar dolarlık tahvil yoluyla dış borçlanma gerçekleştirmesi, cari işlemler dengesinde eş değer miktarda iyileştirici bir etki yapacak.

Ödemeler Dengesi tablosunda hangi riskler göze çarpıyor?

Kovid-19 kaynaklı olarak turizm gelirlerinde toparlanma olasılığının düşük olması, düşük performanslı ihracat hacmi, kış aylarıyla birlikte artacak olan enerji ihtiyacı, jeopolitik riskler ve Türk lirasına olan güvensizlik Rezerv Varlıklara yönelik risklerin artmasında etkili oluyor. Rezerv Varlıklardaki azalmalar ise Türk lirası üzerindeki baskıyı artırarak kısır bir döngü içinde sıkışıp kalınmasına sebep oluyor. Kısacası cari işlemler açığındaki artışın önünü kesebilecek en önemli kriter güven ortamının kalıcı olarak sağlanması.

Dr. Fulya Gürbüz

Haftanın makro-ekonomi gündemi: Üretim, talep, işgücü, dış borç, bütçe ve beklenti anketi

12 Ekim 2020, Pazartesi

AĞUSTOS AYI ÖDEMELER DENGESİ VERİLERİ AÇIKLANACAK

TEMMUZ ayında yabancı yerleşiklerle yapılan faaliyetler sonucunda 1,82 milyar dolar cari işlemler açığı kaydedilmişti. Bunun başlıca sebebi dış ticaret dengesinin 1,85 milyar dolar açık vermesiydi. Finansman tarafında ise yükümlülüklerde 5,0 milyar dolarlık artış yaşandı. Bunda Efektif ve Mevduatlarda 3,12 milyar dolar, Rezervlerde 1,28 milyar dolar azalma etkili oldu.

AĞUSTOS AYI GÖRÜNÜMÜ…

Ağustos ayında ihracatın önceki aya göre azalmasına rağmen ithalatın artış kaydetmesi dış ticaret açığının 6,28 milyar dolara yükselmesine sebep oldu. Söz konusu artış ödemeler dengesinde dış ticaret açığı kadar cari işlemler açığı elde edileceğini gösteriyor.

MEVCUT GÖRÜNÜM…

Ticaret Bakanlığı verilerine göre Eylül ayında dış ticaret açığı 4,88 milyar dolar seviyesine geriledi. Dolayısıyla dış ticaret açığındaki iyileşme kadar Eylül ayında cari işlemler açığında azalma göreceğiz. Ekim ayında ise Hazine’nin 2,5 milyar dolarlık tahvil yoluyla dış borçlanması cari işlemler dengesinde iyileştirici bir etki yaratacak.

TEMMUZ AYI İŞGÜCÜ VERİLERİ AÇIKLANACAK

HAZİRAN ayında işsizlik oranı önceki ayda kaydedilen %12,9’dan %13,4 seviyesine yükselmişti. Tarım dışı işsizlik oranı ise aynı dönemde %15,17’den %15,87’ye, genç işsizlik oranı da %24,92’den %26,12’ye yükseldi. İstihdam edilenlerin %55’i hizmet sektöründe, %20’si sanayi sektöründe, %19’u tarım sektöründe, %6’sı inşaat sektöründe yer aldı. Mevsimsel etkilerden arındırılmış işsizlik oranı ise Haziran ayında %14,3’e, tarım dışı işsizlik oranı %16,7’ye yükselmiş, genç işsizlik oranı ise %26,9 ile önceki aya göre değişiklik göstermemişti.

TEMMUZ AYI GÖRÜNÜMÜ…

MÜSİAD’ın yayınladığı SAMEKS endekslerine göre Temmuz ayında hizmet sektörü istihdamında önceki aya göre hızlı bir artış kaydedilirken, sanayi sektörü istihdamındaki artış yavaşlayarak da olsa sürdü. Betam (Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi) ise İŞKUR ve Kariyer.net verilerini derlediği raporunda Mayıs’ta başlayan ve Haziran’da devam eden istihdam canlanmasının Temmuz’da tarım dışı üç sektörde Haziran’a kıyasla azaldığı, daha vasıflı işgücü talebini kapsayan Kariyer.net verileri ise canlanmanın Temmuz’da yavaşlayarak da olsa devam ettiğine işaret ediyor. Dolayısıyla Temmuz ayında istihdam verilerinde iyileşme görme ihtimali yüksek.

MEVCUT GÖRÜNÜM…

SAMEKS endekslerine göre hizmet sektörü istihdamı Ağustos ve Eylül aylarında sert düşüş kaydetti, sanayi sektörü istihdamı ise Ağustos ayında hızlanarak artışını sürdürürken Eylül ayında sert şekilde düştü. Söz konusu veriler Ağustos ayında istihdamda dengeleyici bir rol oynayacak gibi dururken Eylül ayında istihdamda azalma işaretleri ağırlık kazandı.

13 Ekim, 2020, Salı

AĞUSTOS AYI SANAYİ ÜRETİMİ ENDEKSİ (SÜE) VERİLERİ AÇIKLANACAK

TEMMUZ ayında takvim ve mevsimsellikten arındırılmış SÜE önceki aya göre %8,4, takvim etkisinden arındırılmış SÜE ise önceki yılın aynı ayına göre %4,4 büyüme kaydetmişti. Aylık bazda en yüksek üretim artışları %13,2 ile dayanıklı tüketim malı imalatında ve %11,7 ile sermaye malı imalatında gerçekleşmişti.

AĞUSTOS AYI GÖRÜNÜMÜ…

SAMEKS Sanayi Endeksi altındaki Üretim Endeksi takvim ve mevsimsellikten arındırılmış haliyle Ağustos ayında üretimin önceki aya göre daraldığını gösteriyor. Benzer daralma eğilimi Ağustos ayı hizmet malları dış ticaret verilerini kapsamayan dış ticaret endekslerindeki ihracat verilerinde de görüldü. Söz konusu veriler sanayi üretiminin Ağustos ayında önceki aya göre ivme kaydedeceğine işaret ediyor.

MEVCUT GÖRÜNÜM…

Takvim ve mevsimsellikten arındırılmış SAMEKS Üretim Endeksi Eylül ayında önceki aya göre hafif geriledi. Benzer gerileme İSO İmalat Sanayi Eylül ayı raporunda da görüldü. TİM Eylül ayı verileri ise ihracatta önceki aya göre artışa işaret etti. Beraber değerlendirildiğinde Eylül ayında sanayi üretiminde Ağustos ayına göre daha iyi bir performans görülme ihtimali yüksek.   

AĞUSTOS AYI PERAKENDE SATIŞ ENDEKSLERİ AÇIKLANACAK

TEMMUZ ayında takvim ve mevsimsellikten arındırılmış perakende satış hacim endeksi önceki aya göre %9,5 artış kaydetmişti.

AĞUSTOS AYI GÖRÜNÜMÜ…

SAMEKS Hizmet Endeksi ile tüketim malları ithalat hacim endekslerinin Ağustos ayında düşüş kaydetmiş olması Ağustos ayında perakende satışlarda önceki aya göre düşüş yaşanma ihtimalini artırıyor. Söz konusu bozulma Banka ve Kredi Kartı Harcamaları verilerinde de mevcut.

MEVCUT GÖRÜNÜM…

SAMEKS Hizmet Endeksindeki düşüşün Eylül ayında yavaşlaması perakende satışlarda sınırlı düşüş etkisi yaratırken, Banka ve Kredi Kartı Harcamalarında Eylül ayında kaydedilen artış perakende satışlarda iyileştirici bir rol oynayacak.

AĞUSTOS AYI CİRO ENDEKSLERİ AÇIKLANACAK

TEMMUZ ayında sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında takvim etkisinden arındırılmış ciro endeksi, yıllık %20,2, aylık %11,7 artış kaydetti. Takvim ve mevsimsellikten arındırılmış sanayi sektörü ciro endeksi bir önceki aya göre %12,1, inşaat ciro endeksi %11,5, ticaret ciro endeksi %11,4, hizmet ciro endeksi %11,9 arttı.

14 Ekim, 2020, Çarşamba

EYLÜL AYI TARIM ÜRÜNLERİ ÜRETİCİ FİYAT ENDEKSİ (TARIM ÜFE) VERİLERİ AÇIKLANACAK

AĞUSTOS ayında Tarım-ÜFE bir önceki aya göre %0,22, bir önceki yılın Aralık ayına göre %9,25, bir önceki yılın aynı ayına göre %17,36 ve on iki aylık ortalamalara göre %13,74 artış kaydetmişti.

15 Ekim 2020, Perşembe

EYLÜL AYI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE VERİLERİ AÇIKLANACAK

AĞUSTOS ayında bütçe 28,2 milyar TL bütçe fazlası vermiş böylece Ocak-Ağustos döneminde 110,9 milyar TL bütçe açığı kaydedilmişti. 2019 yılı genelinde toplam bütçe dengesi 123,7 milyar TL açık vermişti.

EYLÜL AYI GÖRÜNÜMÜ…

Hazine nakit bütçe dengesinin Eylül ayında 30,8 milyar TL açık vermesi merkezi yönetim bütçesinin de benzer bir açık vereceğine, dolayısıyla da Ocak-Eylül dönemi toplam bütçe açığında artış görüleceğine işaret ediyor.

AĞUSTOS AYI ÖZEL SEKTÖR UZUN VADELİ YURT DIŞI BORÇ STOKU AÇIKLANACAK

TEMMUZ ayında özel sektörün uzun vadeli dış borcu önceki aya göre 1,3 milyar dolar artışla 162,2 milyar dolar seviyesine yükselmişti. Söz konusu uzun vadeli yurt dışı borç stokunun %44’ü finans sektörüne, %56’sı finans dışı sektöre ait bulunuyor. Finans dışı özel sektörün borcunun %38’i sınai sektörüne (34,7 milyar dolar), %62’si hizmet sektörüne (56,1 milyar dolar) ait. Hizmet sektöründe ise inşaat sektörünün borcu 19,1 milyar dolar, ulaştırma ve depolama sektörünün borcu 13,9 milyar dolar seviyesinde bulunuyor.  

EYLÜL AYI KONUT SATIŞLARI VERİLERİ AÇIKLANACAK

AĞUSTOS ayında Türkiye genelinde 170 bin 408 konut satışı gerçekleşmişti.

TCMB VE BDDK, 9 EKİM 2020 TARİHLİ HAFTALIK PARA VE BANKA VERİLERİNİ AÇIKLAYACAK

2 Ekim haftasında mevduat ve kredi faiz oranlarındaki yükseliş devam etti.

2 Ekim 2020 tarihli para ve banka verileri aşağıdaki gibidir:

Kaynak: BDDK, TCMB, TDM

16 Ekim 2020, Cuma

BLOOMBERGHT ÖNCÜ ENDEKSİ EKİM AYI VERİLERİ AÇIKLANACAK

EYLÜL ayında Tüketici Güven Endeksi 71,27, Tüketici Beklenti Endeksi 81,97, Tüketim Eğilim Endeksi 41,72 seviyelerine gerilemişti. 

MERKEZ BANKASI EKİM AYI BEKLENTİ ANKET SONUÇLARI AÇIKLANACAK

EYLÜL ayında yılsonu TÜFE beklentisi %11,46, yılsonu Dolar/TL kur beklentisi 7,599, yılsonu cari işlemler açığı beklentisi 22,8 milyar dolar, yılsonu GSYH büyüme beklentisi %1,48 daralma olarak açıklanmıştı. 2021 yılında GSYH’nin %4,17 büyüyeceği tahmin ediliyor.

AĞUSTOS AYI MERKEZ BANKASI KONUT FİYAT ENDEKSİ (KFE) AÇIKLANACAK

TEMMUZ ayında KFE bir önceki aya göre %1,4, bir önceki yılın aynı ayına göre nominal olarak %25,8, reel olarak ise %12,6 oranında artış kaydetmişti.

KISA VADELİ DIŞ BORÇ STOKU AĞUSTOS AYI VERİLERİ AÇIKLANACAK

TEMMUZ ayında Türkiye’nin kısa vadeli toplam dış borç stoku önceki aya göre 4,72 milyar dolar artışla 128,38 milyar dolar seviyesine yükselmişti.

Dr. Fulya Gürbüz