Fed “ekonominin seyri virüse bağlı” diyerek faizi sabit tuttu

Bugün olağan para politikası toplantısını tamamlayan ABD Merkez Bankası Fed, koronavirüsün ABD ve dünya genelinde büyük çapta insani ve ekonomik zorluklara sebep olduğunu, son birkaç aydır ekonomi faaliyetlerindeki iyileşme başlamış olsa da yılbaşındaki seviyelerinin çok gerisinde olduğunu belirtti.

Toplantı sonrası yayınlanan duyuruda; talepteki zayıflık ve hayli düşük seviyedeki petrol fiyatlarının tüketici fiyat enflasyonunu aşağıda tuttuğunu, alınan önlemlerin kısmen ekonomiyi desteklediğini ve ABD hanehalkı ve işletmelerine kredi imkanının sağlandığını, ancak ekonominin seyrinin tamamen virüsün seyrine bağlı olduğunu söylüyor Fed.

Bu sebeplerle politika faizi olan %0,00-0,25 seviyesindeki hedef faiz aralığını sabit tuttuğunu ifade eden Fed, maksimum istihdam ve %2 enflasyon hedefine ulaşana kadar yurtiçi ve yurtdışı gelişmeleri dikkate alarak tüm araçlarını kullanmaya devam edeceğini vurguluyor.

Ek olarak, hanehalkı ve işletmelere kredi akışını sürdürmek amacıyla Hazine tahvilleri ile özel sektör konut ve ticari ipoteğe dayalı menkul kıymetleri almaya, açık piyasa işlemleriyle de gecelik ve vadeli repo faaliyetleri mekanizmasıyla finansal piyasaları fonlamaya devam edeceğini duyurdu.

Toplantı sonrasında yayınladığı bir başka duyuruda ise Fed, ABD doları cinsi swap faaliyetlerini genişlettiğini ve yabancı ve uluslararası para otoriteleri için geçici repo olanağını 31 Mart 2021 tarihine kadar uzattığını ilan etti.

Dr. Fulya Gürbüz

Merkez Bankasının iyimserliğini riskler bozacak

Merkez Bankası 2020 yılı III. çeyrek Enflasyon Raporu’nu yayınladı. Rapor önemli çünkü Merkez Bankasının hem makro ekonomik görünüme dair görüşlerini hem de varsayımları dahilinde enflasyona yönelik öngörülerini okuyabiliyoruz.

2020 yılı III. Çeyrek Enflasyon Raporu’nda Merkez Bankası enflasyon tahminlerini II. çeyrek Enflasyon Raporu tahminlerine göre yukarı revize etti:

. 2020 yıl sonu enflasyon tahmini 1,5 puanlık artışla %7,4’ten %8,9’a yükseldi. Tahmini yukarı çeken faktörlerin 0,5 puanı tüketici enflasyonundan, 0,2 puanı gıda enflasyonundan, 0,3 puanı çıktı açığından, 0,2 puanı birim maliyetlerinden, 0,3 puanı yılın ikinci çeyreğindeki tahmin sapması ve enflasyonun ana eğilimindeki yükselişten kaynaklandı.

. 2021 yılı enflasyon tahmini ise 0,8 puanlık artışla %5,4’ten %6,2’ye yükseldi. 0,8 puanlık artışın 0,1 puanı petrol fiyatlarına bağlı olarak Türk lirası cinsi ithalat fiyatları varsayımında yapılan artıştan, 0,2 puanı gıda enflasyonu varsayımının %7’den %8’e çıkarılmasından, 0,2 puanı toplam talep koşullarında öngörülen toparlanmanın güçlenmesiyle çıktı açığının yukarı yönlü güncellenmesinden, 0,3 puanı ise yakın dönemdeki gerçekleşmelerin etkisiyle enflasyonun ana eğilimindeki artıştan kaynaklandı.

Merkez Bankasının beklentilerinin altında yatan varsayımlarını ve yorumlarımı sıralayayım:

. “Salgında hareketliliği yeniden kısıtlamayı gerektirecek ikinci bir dalga olmayacak” (Ekonomiler ikinci bir dalgayı kaldırabilecek güçte değil).

. “Küresel ekonomi yılın ikinci yarısında toparlanmaya devam edecek” (Toparlanma olsa bile ekonomik aktivite pandemi öncesi seviyelerine ulaşamayacak).

. “Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin atmakta olduğu genişletici parasal ve mali adımlara karşın, bu politikaların etkinliğine ve toparlanmaya ilişkin belirsizliklerin sürmesi nedeniyle ülke risk primindeki iyileşme kademeli olarak gerçekleşecek” (TL’deki gelişmeler risk primindeki iyileşmenin kademeleri üzerinde baskı oluşturacak).

. “Salgının seyrine ve ekonomik etkilerine ilişkin belirsizlikler, varsayımlara ve tahminlere dair belirsizliği de belirgin şekilde artırıyor”

. “Ekonomideki toparlanmanın yılın ikinci yarısında devam edeceği tahmin edilmekle birlikte, toparlanma hızı, normalleşmenin süreci yurt içindeki ve yurt dışındaki seyrine bağlı olacak” (Euro Bölgesinde olası bozulma sinyalleri, ABD seçimleri ve Türkiye’de olası bir erken seçim kararı yatırım harcamalarını durduracak, ekonomik aktiviteyi zayıflatacak, bütçe açığındaki deliği daha da büyütecek, TL üzerindeki baskıyı artıracaktır).

. “Salgına bağlı tedbirlerle kısa vadede etkili olan arz yönlü unsurlar, normalleşme sürecinin devamıyla kademeli olarak ortadan kalkacak” (İyimser senaryoda bile arz yönlü unsurlar kısa vadede ortadan kalkmayacak).

. “Enflasyon, Temmuz ayından başlayarak düşüş eğilimine girecek.” (İyimser senaryoda yıllık bazda düşme ihtimali var ancak olası her risk aylık bazda fiyat artışlarını getirecek).

Merkez Bankası, enflasyon tahminleri üzerindeki temel riskleri ise şöyle sıralıyor:

. Salgınının seyrine ve normalleşme adımlarına dair belirsizlikler;

. Küresel büyüme görünümüne ilişkin riskler;

. Talep kompozisyonu, büyüme ve işgücü piyasası görünümüne ilişkin belirsizlikler;

. Kredi arzı ve kompozisyonuna yönelik riskler;

. Gıda fiyatlarının seyrine dair riskler;

. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarına ilişkin riskler;

. Gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarına dair belirsizlikler ve ülke risk primindeki oynaklıklar;

. Ham petrol ve ithalat fiyatlarındaki oynaklıklar;

. Para ve maliye politikası eşgüdümüne (mali duruş, yönetilen/yönlendirilen fiyat, ücret ve vergi ayarlamaları) dair riskler.

Dolayısıyla varsayımlar olası olumlu senaryoyu ortaya koyarken olası riskler Merkez Bankasının enflasyon tahminlerini yukarı revize etmekte etkili olacak, bu da politika faizi üzerinde baskı yaratacak.

Dr. Fulya Gürbüz

İmalat sektöründe üretim artışının sonucu: Enflasyonist baskı artıyor

Temmuz ayında Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) önceki aya göre 8,1 puan artışla 100,7, Hizmet Sektörü Güven Endeksi 11,2 puan artışla 66,7, Perakende Ticaret Sektörü Güven Endeksi 8,2 puan artışla 94,6 ve İnşaat Sektörü Güven Endeksi 9,0 puan artışla 87 seviyelerine yükseldi.

Kaynak: TCMB

Kaynak: TÜİK

RKGE’nin 100 seviyesini aşması reel kesim temsilcilerinin ekonomik faaliyetlere ilişkin güveninin arttığına işaret ediyor. Sektörel güven endekslerinin ise 100’den küçük değerlerini koruması sektörlerdeki kötümserliğin sürdüğünü gösteriyor.

Endekslerdeki gelişmeleri alt endekslerdeki gelişmelerle anlamaya çalışalım:

. RKGE’de yurt içi siparişlerin ağırlıklı olarak önceki aya göre aynı kaldığını dikkate aldığımızda üretim, istihdam ve ihracat siparişlerindeki beklentilerin 100 seviyesinin üzerinde olmasını özellikle Euro Bölgesi’nde imalat sektörü PMI endeksinin Temmuz ayında büyüme bölgesinde yer almasının bir sonucu olarak görüyorum. Yani reel sektörde iyimserlikteki artışın en büyük sebebi Euro Bölgesinden gelen ihracat siparişlerindeki artış. Söz konusu gelişme özellikle ihracat olmak üzere dış ticaret verilerinin Temmuz ayında da iyileşmeye devam edeceğini gösteriyor.

. Yurt içi siparişlerde ise iyileşme işaretlerinin zayıf kalmaya devam etmesi gelirler genel seviyesindeki düşüşü ve istihdamdaki azalışı destekleyen bir gelişme.

. Üretim beklentilerindeki iyileşmenin bir sonucu olarak girdi maliyetleri ve satış fiyatlarındaki artış eğilimi ise enflasyonist baskıların artıyor olduğunu gösteriyor. Enflasyondaki artış, faizler üzerindeki baskıyı artıran bir gelişmedir.

. Türkiye’de sanayi üretimi ile perakende ticaret paralel hareket etmektedir. Dolayısıyla RKGE’de üretim alt endeksindeki artış Perakende Ticaret Güven Endeksindeki artışı da destekliyor. Ancak Hizmet Sektörü Güven Endeksindeki kötümserliğin zayıflamasına rağmen halen 66,7 seviyesinde kalması Türkiye’deki ekonomik aktivitenin genele yayılamadığını, istihdamın artışına yönelik rasyonel tedbirlere ihtiyaç olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle İnşaat Sektörü Güven Endeksinin, Hizmet Sektörü Güven Endeksine göre daha hızlı yükselmesi düşük kredi faizlerinin ve Kanal İstanbul ile ilgili gelişmelerin bir sonucu olduğunu düşünüyorum.

Dr. Fulya Gürbüz

Next week’s agenda: Confidence indices, capacity utilization, Fed’s policy rate decision, inflation report, foreign trade, and tourism

July 27, 2020, Monday

July manufacturing sector capacity utilization rate (CUR), real sector confidence index (RSCI) and sectoral confidence indices will be released. Following easing of COVID-19-led-closures in May, all these macro-economic indicators started to rise in May and got momentum further in June. A hint regarding July figures came with the IHS Markit PMI flash figures of Turkey’s main trade partner Eurozone. Flash Eurozone manufacturing PMI figures rose by 3,7 points to 51,1 in July compared to previous month. Figures above 50 indicate growth in the sector.  From the perspective of the supply chain, this may be a sign for a possible improvement in Turkey industrial production in July.  We will focus on relevant hints in CUR and RSCI figures to be released on Monday. Sectoral confidence indices, on the other hand, will help us understand the course of domestic demand.

July 29, 2020, Wednesday

Fed will release its policy rate decision. The target rate, which is the policy rate, is at the range of 0-0.25 percent since March 15, the date coronavirus declared pandemic. Fed is expected to hold the policy rate unchanged in July FMOC meeting. There are two developments supporting this expectation. Firstly, the Beige Book published on July 15, pointed to improvement in economic activity with a lower performance compared to the period before Covid-19, lower wages despite decrease in unemployment, and roughly flat input and selling prices. Secondly, the latest speech made by Fed governors in July belongs to Lael Brainard. Brainard stated that downside risks are maintained, the second wave of COVID-19 would further increase uncertainties, and financial and monetary support remain important. Lastly, Fed expanded loan facilities in July to revive economic activity and maintain financial support.

Central Bank of Turkey (CBT) will release second quarter Inflation Report. CBT decreased its inflation projection for the end of 2020 from 8.2% to 7.4% and kept its inflation projections for both 2021 and medium term at 5.4% and 5% respectively in its first quarter Inflation Report. Furthermore, CBT hold its policy rate at 8.25% at monetary policy committee meeting on July 23, stressing on upward risks regarding its year end inflation projections (pandemic-related rise in unit costs leading to an increase in the trends of core inflation indicators, and food inflation). We will focus on inflation and economic projections of CBT in 2Q20 Inflation Report. 

SAMEKS (purchasing managers indices) figures for July will be released. SAMEKS is one of the main indicators showing the tendency in both industrial and services sectors. SAMEKS Composite Index rose by 3.5 points m/m to 49.3, SAMEKS Services Sector Index rose by 2.1 points m/m to 46.3, and SAMEKS Industrial Sector Index rose by 7.0 points m/m to 56.7 in June. Levels above 50 points to growth in the sector compared to the previous month.

Tourism figures for June will be released. The sector has been contracting since March 2020 when Covid-19 burst.

Foreign trade figures of June will be released. Both exports and imports increased by 12% and 13% m/m respectively in May. According to Turkish Exporters Assembly (TİM) exports rose by 35% m/m to 13,5 billion dollars in June. Furthermore, according to central government budget figures of June pointed out a robust growth in gold excluded import figures.

July 30, 2020, Thursday

Economic Confidence Index for July to be released. The index rose by 11.8 points m/m to 73.5 in June. Being one of the parameters of Economic Confidence Index, TUİK Consumer Confidence Index fell by 1.8 points to 61.0 in July. In calculation of the Economic Confidence Index, the following parameters are considered: Consumer Confidence Index, Real Sector Confidence Index, and Sectoral (Services Sector, Retail Trade Sector, and Construction Sector) Confidence Indices. Historically, the Economic Confidence Index has a high correlation with the Services Sector Confidence Index and moves in parallel with both the Real Sector Confidence Index and the Retail Trade Sector Confidence Index. Therefore, the confidence indices to be released on Monday will help us to understand the course of the Economic Confidence Index in July.

Fulya Gürbüz, Ph.D.

Haftanın makro-ekonomi gündemi: Güven endeksleri, kapasite kullanım oranı, Fed para politikası toplantısı, enflasyon raporu, dış ticaret ve turizm

27 Temmuz 2020, Pazartesi

Temmuz ayı imalat sektörü kapasite kullanım oranı (KKO), Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) ve sektörel güven endeksleri açıklanacak. Haziran ayında KKO bir önceki aya göre yüzde 3,4 puan artışla %66 seviyesine, RKGE 15,7 puan artışla 92,6 seviyesine, hizmet sektörü güven endeksi 12,2 puan artışla 58,2 seviyesine, perakende ticaret sektörü güven endeksi 14,3 puan artışla 91,5 seviyesine, inşaat sektörü güven endeksi ise 20,6 puan artışla 83,0 seviyesine yükselmişti. Verilerdeki yükselişin ana sebebi KOVİD-19 kaynaklı kısıtlamaların Mayıs ayında gevşetilmesine başlanmasıyla oldu. Temmuz ayı IHS Markit ilk tahminlerine göre en büyük ticaret ortağımız olan Euro Bölgesi imalat sektöründe Temmuz ayında büyüme kaydedilmesi Türkiye’nin sanayi üretiminde Temmuz ayında iyileşmenin süreceği ihtimalini ortaya koydu. KKO ve RKGE verilerinde bu ipuçlarına odaklanacağız. Sektörel güven endeksleri gelişmeleri ise yurt içi talepteki seyir hakkında ipucu verecek.

29 Temmuz 2020, Çarşamba

ABD merkez bankası Fed olağan para politikası toplantı kararını açıklayacak. %0-0,25 seviyesindeki hedef faiz olan politika faizinde değişiklik yapılması beklenmiyor. Fed tarafından yapılan ve tüm ülkeyi kapsayan bir anket çalışması olan ve en son 15 Temmuz’da yayınlanan Beige Book raporunda kapanmaların azalmasıyla birlikte ekonomik aktivitenin toparlansa da KOVİD-19 öncesi seviyelerinin hayli gerisinde performans gösterdiği, işsizliğin azalmasına rağmen maaşların düştüğü, girdi ve satış fiyatlarının ise nispeten yatay kaldığı belirtilmişti. Ek olarak, Fed yöneticilerinin yaptığı en son konuşma ise 14 Temmuz’da yapılan Fed Yönetim Kurulu Üyesi Lael Brainard’a ait. Brainard, aşağı yönlü risklerin korunduğunu, ikinci dalganın belirsizlikleri artıracağını, mali ve parasal desteğin önemini koruduğunu dile getirmişti. Fed Temmuz ayında yaptığı duyurularda ekonomiyi canlandırmak ve finansal desteği sürdürmek adına kredi olanaklarını yaygınlaştırıcı aksiyonlar almıştı.

Merkez Bankası (TCMB) 2. çeyrek Enflasyon Raporunu yayınlayacak. Nisan sonunda yayınlanan 1. çeyrek Enflasyon Raporunda 2020 yılı sonu enflasyon tahminini önceki %8,2’den %7,4’e düşürmüş 2021 yıl sonu ve orta vade enflasyon hedeflerini sırasıyla %5,4 ve %5,0 ile sabit tutmuştu. 23 Temmuz tarihli para politikası toplantısında TCMB, yıl sonu enflasyon hedefleri üzerinde yukarı yönlü risklere (salgına bağlı birim maliyet artışlarının yansımalarıyla çekirdek enflasyon göstergelerinin eğilimlerinde yükseliş ve gıda enflasyonu) dikkat çekerek %8,25 seviyesindeki politika faizini değiştirmemişti. Enflasyon Raporunda enflasyon tahminleri ve ekonomik beklentilere odaklanacağız.

Sanayi ve hizmet sektörlerindeki gelişmeleri ortaya koyan ve sanayi üretimi verisinin ön göstergelerinden olan Temmuz ayı SAMEKS (Satın Alma Müdürleri Endeksi) endeksi verileri açıklanacak. Sanayi ve hizmet endekslerinin bileşiminden oluşan SAMEKS Bileşik Endeksi Haziran ayında aylık 3,5 puan artışla 49,3 seviyesine, hizmet endeksi 2,1 puan artışla 46,3 seviyesine, sanayi endeksi 7,0 puan artışla 56,7 seviyesine yükselmişti. Endeksin 50 seviyesi üzerindeki değerler sektörde önceki aya göre büyümeye işaret ediyor.

KOVİD-19 etkisiyle daralma yaşayan turizm sektörüne ait Haziran ayı verileri açıklanacak.

Haziran ayı dış ticaret verileri açıklanacak. Mayıs ayında ihracat ve ithalat önceki aya göre sırasıyla %12 ve %3 artış kaydetmişti. TİM verilerini göre Haziran ayında Genel Ticaret Sistemine göre hesaplanan ihracat verisi önceki aya göre %35 artışla 13,5 milyar dolar oldu. Haziran ayı bütçe verileri ise altın hariç ithalat hacminde önceki aya göre yüksek bir artış göreceğimize işaret ediyor.  

30 Temmuz 2020, Perşembe

Temmuz ayı Ekonomik Güven Endeksi açıklanacak. Haziran ayında endeks aylık 11,8 puan artışla 73,5 seviyesine yükseldi. Endeksin parametrelerinden olan TÜİK Tüketici Güven Endeksi Temmuz ayında önceki aya göre 1,8 puan azalışla 61,0 seviyesine geriledi. Ekonomik Güven Endeksinin hesaplanmasında Tüketici Güven Endeksi, Reel Kesim Güven Endeksi ve Sektörel Güven Endeksleri baz alınıyor. Tarihsel olarak bakıldığında Ekonomik Güven Endeksi verisi Hizmet Sektörü Güven Endeksi ile yüksek korelasyona sahip olmakla birlikte RKGE ve Perakende Ticaret Güven Endeksi ile paralel seyrediyor. Bu sebeple Pazartesi günü açıklanacak veriler Ekonomik Güven Endeksine dair daha sağlıklı tahmin yapmamıza yardımcı olacak.

Dr. Fulya Gürbüz

Almanya imalat sektörü PMI endeksi Temmuz ayında 50 seviyesine yükseldi

Türkiye’nin ihracat ve sanayi üretimi için Temmuz ayına ilişkin ilk ipucu Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı olan Euro Bölgesi öncü IHS Markit PMI verileriyle geldi.

İlk tahminlere göre Euro Bölgesi imalat sektörü satın alma müdürleri (PMI) endeksi Temmuz ayında önceki aya göre 3,7 puan artışla büyüme bölgesi olan 51,1 seviyesine yükseldi. Almanya imalat sektörü PMI endeksi de aylık 4,8 puan artışla 50,0 seviyesine yükseldi. Endeksin 50 seviyesinin üzerindeki değerler sektörde büyümeye işaret ediyor.

Almanya PMI raporunda özellikle Çin olmak üzere Avrupa bölgesinden gelen ihracat talebinin etkili olduğu kaydediliyor. Öte yandan Euro Bölgesi’ndeki genel görünüme paralel olarak Almanya imalat sektörü istihdam endeksinde son beş aydır düşüş sürüyor.

Dr. Fulya Gürbüz

Merkez Bankası risklere dikkat çekti, politika faizini değiştirmedi

Merkez Bankası 23 Temmuz tarihli olağan para politikası kurulu toplantısında (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını %8,25 seviyesinde sabit tuttu. Toplantı sonrası yayınlanan basın duyurusunda şu gerekçeleri okuyoruz:

. “Koronavirüs salgınına ilişkin gelişmelere bağlı olarak küresel büyümedeki zayıflama yılın ikinci çeyreğinde derinleşmiştir. Ülkelerin attığı normalleşme adımlarıyla üçüncü çeyrekte kısmi toparlanma sinyalleri gözlenmekle beraber toparlanmaya ilişkin belirsizlikler yüksek seyretmektedir.”

Nitekim geçen hafta 15 Temmuz’da Japonya Merkez Bankası (BoJ) ve 16 Temmuz’da Avrupa Merkez Bankası (ECB), olağan PPK toplantılarında %2 olan enflasyon hedeflerine ulaşana kadar politika faizlerini sabit bırakarak genişlemeci politikalarını sürdürmeye devam edeceklerini duyurdular. BoJ ve ECB’nin politika faizlerinden biri olan mevduat faiz oranları sırasıyla eksi %0,1 ve eksi %0,5 seviyelerinde bulunuyor. Mevduat faizinin “eksi” olması demek bankaya para yatırdığınız zaman vadesi geldiğinde paranızdan faiz geliri kazanmak yerine bankaya faiz ödüyorsunuz demektir. Diğer bir anlatımla, BoJ ve ECB diyor ki “Bana para getirme, kredi olarak finansman ihtiyacı olanlara dağıt” (Bankalar ellerinde fazla para kaldığı zaman merkez bankalarında mevduat olarak değerlendirebiliyorlar). Ek olarak, Almanya ve Fransa liderleri AB ekonomisinin toparlanabilmesi amacıyla 21 Temmuz’da diğer AB liderlerini de ikna ederek 390 milyar eurosu hibe olmak üzere 2021-2027 dönemini kapsayan toplam 1,8 trilyon euroluk bütçe ve koronavirüs paketi üzerinde uzlaşmaya vardı. Dolayısıyla buradan ekonomik toparlanma hedefine ulaşabilmek için merkez bankaları politikalarının maliye politikaları ile desteklenmesi gerektiğini okuyabiliriz.   

. “İktisadi faaliyette kademeli normalleşme adımlarıyla birlikte Mayıs ayında başlayan toparlanma güç kazanmaktadır. Salgın hastalığa bağlı gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlandırılması amacıyla yakın dönemde uygulamaya konulan parasal ve mali tedbirler, ekonominin üretim potansiyelini destekleyerek finansal istikrara ve iktisadi faaliyetteki toparlanma sürecine katkı yapmaktadır. Turizm gelirlerinde salgın hastalığa bağlı olarak gözlenen düşüşe rağmen seyahat kısıtlamalarının hafifletilmesiyle kısmi bir iyileşme beklenmektedir. Mal ihracatındaki toparlanma ve emtia fiyatlarının düşük seviyeleri önümüzdeki dönemde cari işlemler dengesini destekleyecektir.”

.. Kısıtlamaların etkisiyle takvim ve mevsimsellikten arındırılmış sanayi üretimi Nisan ayında önceki aya göre %30 daraldı, Mayıs ayında kısıtlamaların hafifletilmesiyle önceki aya göre %17 iyileşme kaydetti.

.. Takvim ve mevsimsellikten arındırılmış perakende satışlar Nisan ayında önceki aya göre %21 daraldıktan sonra Mayıs ayında önceki aya göre %4 iyileşme kaydetti.

.. Konut satışları Nisan ayında önceki aya göre %61 azalmasının ardından kredi ve mevduat faizlerindeki düşüşün etkisiyle Mayıs ayında konut satışları %19, Haziran ayında %273 artışla 190.012’ye yükseldi.

.. Otomotiv sektörü satışları Nisan ayında önceki aya göre %47 azalmasının ardından Mayıs ve Haziran aylarında kredi ve mevduat faizlerindeki düşüşün etkisiyle sırasıyla aylık olarak %22 ve %119 artış kaydetti.

.. İhracat, Nisan ayında önceki aya göre %33 daraldıktan sonra Mayıs ve Haziran aylarında sırasıyla aylık olarak %11 ve %35 artış kaydetti. Ödemeler dengesi verilerine göre, altın hariç ihracat Mayıs ayında önceki aya göre %19 artış kaydetti.

.. İthalat, Nisan ayında önceki aya göre %31 daraldıktan sonra Mayıs ve Haziran aylarında sırasıyla %3 ve %22 artış kaydetti. Ödemeler dengesi verilerine göre, altın hariç ithalat Mayıs ayında önceki aya göre %4 artış kaydetti.

Turizm gelirlerindeki sert düşüşü dikkate aldığımızda, mal ihracatının mal ithalatından daha hızlı artması ve düşük emtia fiyatları elbette cari işlemler dengesini olumlu etkileyecektir. ABD-Çin ticaret geriliminin devam etmesi ve pandeminin tedarik zincirinde yarattığı sıkıntıya bağlı olarak umudumuz Türkiye’nin tedarik zincirinden pay kapabilmesi. Bu olasılığın gerçekleşmesi hem sanayi üretiminde hem de dış ticaretteki artışta sürdürülebilir bir devamlılık getirecektir. Tersi durumda ise talep daralması kaynaklı ithalatta gerileme sebebiyle cari işlemler dengesinde iyileşme göreceğiz.   

. “Toplam talep koşullarının sınırlayıcı etkisine karşın, salgına bağlı birim maliyet artışlarının yansımalarıyla çekirdek enflasyon göstergelerinin eğilimlerinde yükseliş gözlenmektedir. Uluslararası emtia fiyatları tüketici enflasyonunu sınırlamaya devam ederken, gıda enflasyonu dönemsel ve salgına bağlı etkiler nedeniyle artmıştır. Salgına bağlı tedbirlerle kısa vadede etkili olan arz yönlü unsurların, normalleşme sürecinin devamıyla kademeli olarak ortadan kalkacağı öngörülmektedir. Nitekim öncü göstergeler, normalleşme sürecinde kapasite kısıtlarına tâbi olan hizmet gruplarındaki aylık fiyat artışlarının yavaşlamaya başladığına işaret etmektedir. Yılın ikinci yarısında talep yönlü dezenflasyonist etkilerin daha belirgin hale geleceği öngörüsü korunmakla birlikte, yakın dönemdeki gerçekleşmeler nedeniyle yıl sonu enflasyon tahmini üzerindeki risklerin yukarı yönlü olduğu değerlendirilmektedir. Bu çerçevede Kurul, enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurları dikkate alarak, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir.”

Kredi hacmindeki yükselişin devam etmesi, konut ve otomotiv satışlarında Haziran ayında yaşanan hızlanma, ek olarak tedarik zincirindeki aksamalar fiyatlar genel seviyesinin aşağı gelmesini önleyen faktörler. Merkez Bankasının dezenflasyonist beklentisini canlı tutmasına rağmen %7,4 olan yılsonu enflasyon hedefi üzerinde risklerin yukarı yönlü olduğunu vurgulaması yaz döneminin sonuna yaklaşırken kredi büyümesindeki hızlanmanın devamlılığını sorgulatan bir gelişme.

Ekonomik ve finansal aktivite Haziran ve Temmuz aylarında ağırlıklı olarak kredi büyümesi ile beslendi. Bu taraftan gelecek bir bozulma, özellikle bankaların bilanço kalitesi üzerinde sorgulamaların başlamasına sebep olabilir.

Öte yandan, 2019 yılında toplam 124 milyar TL açık veren bütçenin, 2020’nin ilk 6 ayında 109 milyar TL açık vermesi Ekim ayında yüksek iç borç ödemesi yapacak olan Hazine’nin borçlanma maliyeti üzerinde risk oluşturuyor. Bu da faiz harcamalarında artış olması demek.

Yabancı turist bazlı turizm sektöründeki zayıflık, Merkez Bankasının ardından kamu bankalarının negatif net döviz varlıkları, ek olarak sonbaharla birlikte okulların başlaması, giyim ve gıda fiyatları ile enerji maliyetlerindeki artış gibi faktörleri dikkate alırsak, Ekim ayına kadar Merkez Bankasının %8,25 seviyesindeki politika faizini düşürmesini gerektirecek bir sebep şu an için gözükmüyor.

Dr. Fulya Gürbüz

Haftanın makro-ekonomi gündemi: borç stoku, yurt dışı üfe, net uluslararası yatırım pozisyonu, TCMB faiz kararı, S&P’nin Türkiye değerlendirmesi

20 Temmuz 2020, Pazartesi

Haziran ayı merkezi yönetim borç stoku açıklanacak. Mayıs ayı itibariyle merkezi yönetimin iç ve dış toplam borç stoku 1 trilyon 633 milyar TL seviyesinde bulunuyor. Toplam borç stokunun 966 milyar TL’si iç borç iken 667 milyar TL’si dış borç.

Mayıs ayı kısa vadeli dış borç stoku açıklanacak. Orijinal vadeye göre Türkiye’nin kısa vadeli dış borç stoku Nisan ayında 115,2 milyar dolar seviyesinde bulunuyordu. Mayıs 2020-Nisan 2021 dönemini kapsayan 12-aylık dönemde ödenecek olan 164,6 milyar dolar seviyesindeki kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stokunun 65,6 milyar doları finans dışı özel sektöre, 50,2 milyar doları özel finansal sektöre, 39,4 milyar doları kamuya, 9,4 milyar doları Merkez Bankasına ait bulunuyor.

Haziran ayı Yurt Dışı ÜFE (YD-ÜFE) verileri açıklanacak. Mayıs ayında YD-ÜFE aylık bazda %1,47, yıllık bazda %10,06 artış kaydetmişti. TL’deki değişimin YD-ÜFE’yi büyük oranda etkilediğini dikkate aldığımızda, Haziran ayında TL’deki önceki aya göre değerlenmenin etkisiyle YD-ÜFE’nin önceki aya göre azalma ihtimali var. Ancak bu gelişmenin Merkez Bankasının Perşembe günü yapacağı para politikası toplantı kararında etkisi olacağını düşünmüyorum.

21 Temmuz 2020, Salı

Türkiye’nin Mayıs ayı Net Uluslararası Yatırım Pozisyonu verisi açıklanacak. Nisan ayında uluslararası varlıklar 225,8 milyar dolar, uluslararası yükümlülükler ise 550,2 milyar dolar olmuş; böylece varlık ve yükümlülüklerin farkını gösteren Net Uluslararası Yatırım Pozisyonu 324,4 milyar dolar açık vermişti. Uluslararası varlıklar yılbaşından Nisan 2020 sonuna kadarki dönemde 27,5 milyar dolar azalırken, aynı dönemde yükümlülüklerdeki azalma 48,2 milyar dolar oldu. Ödemeler dengesi Mayıs ayı verileri borç kullanımının borç geri ödemelerinden daha az olduğunu gösterdi. Dolayısıyla uluslararası yükümlülüklerde Mayıs ayında Nisan ayına göre düşüş görebiliriz.

23 Temmuz 2020, Perşembe

TCMB para politikasını görüşmek üzere toplanacak. Haziran ayında enflasyonun önceki aya göre yükselmesi, konut talebinin hızlanması, kredi hacminin Temmuz ayında tarihi zirvelerini zorlaması, Türk lirasının 6,85 civarında kalmasında önemli rol oynayan kamu bankalarının yabancı para açık pozisyonunun 10 Temmuz itibariyle 9,7 milyar dolara yükselmesi ve son olarak TCMB’nin 18 Temmuz’da yabancı para zorunlu karşılık oranlarını 300 baz puan artırması kararını da dikkate aldığımızda TCMB’nin politika faizinde indirim yapma ihtimali yok.

Temmuz ayı TÜİK Tüketici Güven Endeksi açıklanacak. Haziran ayında endeks önceki aya göre 3,1 puan artışla 62,8 seviyesine yükselmişti. Endeks 0 ile 200 aralığında değer almaktadır. Endeksin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durum, 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durum olduğunu göstermektedir.

24 Temmuz 2020, Cuma

Kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poors’un (S&P) Türkiye değerlendirmesi bekleniyor. 6 Mayıs tarihli açıklamasında S&P, Türkiye’nin uzun vadeli döviz cinsinden kredi notunu “B+” (yatırım yapılabilir seviyenin 4 basamak altı) ve uzun vadeli yerel para birimi cinsinden kredi notunu “BB-“ olarak teyit etmiş, not görünümünü ise “durağan” olarak bırakmıştı. Kuruluş, Türkiye ekonomisinin 2020 yılında %3,1 daralacağını, 2021 yılında ise %4,2 büyüyeceğini tahmin ediyor. S&P’nin 2020 ve 2021 yılları için enflasyon beklentileri sırasıyla %11,3 ve %10,3, işsizlik oranı beklentileri ise sırasıyla %13,8 ve %12,5 seviyelerinde bulunuyor. 25 Haziran tarihli açıklamasında S&P, Türk bankalarının Mayıs ayı itibariyle %4,6 olan tahsili gecikmiş alacak oranının 2021 yılında %11-12’ye yükselebileceği, sorunlu krediler (tahsili gecikmiş alacaklar ve yapılandırılmış krediler) oranının %20’yi aşabileceği uyarısında bulunmuştu.

Dr. Fulya Gürbüz

Sanayi üretimi; otomotiv sektörü ihracatı ve perakende satışların desteğiyle Mayıs ayında önceki aya göre %17 arttı

Nisan ayında KOVİD-19 kaynaklı kapatmaların etkisiyle sanayi üretimi önceki aya göre %30 daralmıştı. Mayıs ayında ise izolasyonda gevşeme ile elbette sanayi üretiminde önceki aya göre yükselme yaşanacaktı. Dolayısıyla takvim ve mevsimsellikten arındırılmış sanayi üretiminin önceki aya göre %17,3’lük artışı sürpriz olmadı.

Sanayi üretiminde Mayıs ayında önceki aya göre artışlar sermaye mallarında %40,2, dayanıklı tüketim mallarında %25,9, ara mallarında %14,6, dayanıksız tüketim mallarında %13,9, enerji mallarında %3,7 oldu.

Mayıs ayında sanayi üretimini destekleyen faktörleri sıralayayım:

. Sanayi üretimi ağırlıklı olarak ara malları (hammadde) ithalatına bağımlıdır. Üretimin destekleyicisi ise makine teçhizat ürünlerini kapsayan yatırım malları ithalatıdır. Aşağıdaki grafik hammadde ve yatırım malları ithalatında Mayıs ayında kaydedilen artışın sanayi üretimini desteklediğini gösteriyor.

. Aşağıdaki grafikte ise sanayi üretimi ile perakende satışlarının birlikte nasıl hareket ettiğini görebilirsiniz. Takvim ve mevsimsellikten arındırılmış perakende satışları Mayıs ayında önceki aya göre %3,8 yükseldi. Alt detayda Tekstil, Giyim ve Ayakkabı satışları Mayıs ayında %80 artış kaydetti. Mayıs ayında Dayanıksız Tüketim Malı ithalatında önceki aya göre düşüşün sürdüğünü ve sanayi üretimi tarafında ise Tekstil Ürünleri ile Giyim Eşyası Ürünleri üretiminin ortalama %48 büyüdüğünü dikkate alırsak sanayi üretimini Mayıs ayında iç talebin desteklediğini anlıyorum.

. Mayıs ayında Motorlu Kara Taşıtı, Treyler ve Yarı Treyler imalatında önceki aya göre %190 artış yaşanması, benzer olarak Binek Otomobilleri ihracatında yaşanan %261’lik artış Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı olan otomotiv sektörü üretiminin de Mayıs ayında sanayi üretimini desteklediğine işaret ediyor.

Dr. Fulya Gürbüz

Haftanın makro-ekonomi veri gündemi: Ödemeler dengesi, sanayi üretimi, perakende satışlar, TCMB beklenti anketi, konut satışları, bütçe ve merkez bankaları toplantıları

13 Temmuz 2020, Pazartesi

Mayıs ayı ödemeler dengesi verileri açıklanacak. Nisan ayında 5 milyar 62 milyon dolar cari işlemler açığı verildi. Açığın 3,8 milyar doları dış ticaret açığından, 1,0 milyar doları doğrudan ve portföy yatırımları ile faiz gelir/giderlerini içeren Yatırım Gelirlerindeki azalmadan geldi. Kapatmaların gevşetildiği Mayıs ayında dış ticaret açığı 3,4 milyar dolar oldu. Diğer yandan Mayıs ayında da ülkeye gelen turist sayısı Nisan ayındaki gibi dip seviyesini koruduğu için turizm gelirleri tarafından cari işlemler dengesine pozitif bir katkı gelmeyecek. Portföy yatırımlarında ise bozulmanın kısmen azaldığını görebiliriz. Ek olarak, haberlerden derlediğim verilere göre, Mayıs ayında bankacılık sektörünün sağladığı sendikasyon kredileri borç geri ödeme kabiliyetinin sürdüğünü gösteriyor. Bir sürpriz olmazsa, Mayıs ayında cari işlemler dengesinde Nisan ayına göre sert bir değişiklik görmeyeceğiz.

Mayıs ayı sanayi üretimi verileri açıklanacak. Nisan ayında takvim ve mevsimsellikten arındırılmış sanayi üretimi önceki aya göre %30 daralma kaydetmişti. Reel Kesim Güven Endeksi, SAMEKS Sanayi Üretim Endeksi, İSO İmalat Sektörü PMI ve İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı verileri Mayıs ve Haziran aylarında arka arkaya yükseliş kaydetti. Dış ticaret verilerindeki iyileşmenin de etkisiyle Mayıs ayında önceki aya göre iyileşme göreceğiz.

Mayıs ayı perakende satış verileri açıklanacak. Nisan ayında takvim ve mevsimsellikten arındırılmış perakende satış endeksi önceki aya göre %21 azalışla 86,1 seviyesi ile 2012 yılı seviyelerine gerilemişti. Mayıs ayında özellikle konut ve otomotiv satışlarındaki artışla birlikte tüketici (bireysel ve ticari) kredilerindeki artış dikkate alındığında perakende satışlarda Nisan ayına göre iyileşme göreceğiz. tradingeconomics.com beklentisi %18,5 artış yönünde.

Merkez Bankası Temmuz ayı Beklenti Anketi verileri sonuçları açıklanacak. Haziran ayı anketine göre yılsonu ortalama TÜFE beklentisi %9,54’e, 12-aylık cari açık beklentisi 11,6 milyar dolara, 2020 yılı geneli GSYH daralma beklentisi %1,33 seviyelerine yükselmişti.

Mayıs ayı sanayi ciro endeksi verileri açıklanacak. Nisan ayında takvim ve mevsimsellikten arındırılmış sanayi ciro endeksi kapatmanın etkisiyle önceki aya göre %27 daralma kaydetmişti.

14 Temmuz 2020, Salı

Haziran ayı konut satış verileri açıklanacak. Mart 2020’de 108 bin 670, Nisan ayında 42 bin 783, Mayıs ayında 50 bin 936 konut satışı gerçeklemişti. Konut kredilerinde Mayıs ayında kaydedilen artışı dikkate aldığımızda konut satışlarındaki yükselişin Haziran ayında da süreceğini gösteriyor.

Haziran ayı Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi verileri açıklanacak. Mayıs ayında endeks önceki aya göre binde 8,5, bir önceki ayılın aynı ayına göre %10,6 artış kaydetmişti.

15 Temmuz 2020, Çarşamba

Japonya Merkez Bankası (BOJ) para politikasını görüşmek üzere toplanacak. Toplantıda mevcut politikanın korunması beklenirken BOJ’nin ekonomik öngörüleri takip edilecek.

16 Temmuz 2020, Perşembe

Avrupa Merkez Bankası (ECB) para politikasını görüşmek üzere toplanacak. Toplantıdan herhangi bir politika değişikliği beklenmiyor.

Haziran ayı merkezi yönetim bütçe verileri açıklanacak. Genelde merkezi yönetim bütçe dengesine yakın sonuç veren nakit bazlı bütçe dengesi Haziran ayında 26,8 milyar TL açık vermişti.

17 Temmuz 2020, Cuma

Mayıs ayı Merkez Bankası Konut Fiyat Endeksi açıklanacak. Endeks Nisan ayında önceki aya göre %1,7 artış kaydetmişti. Mayıs ayında talepteki artışın devam etmesi konut fiyatlarında yükselişin devam edeceği ihtimalini artırıyor.

Dr. Fulya Gürbüz