SAMEKS sanayi ve hizmet sektörü endeksleri, koronavirüs salgını etkisiyle Mart ayında sert çakıldı

Geçen hafta açıklanan mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi Mart ayında aylık 8,1 puan azalışla 100 eşik değerinin altına 98,6 seviyesine gerilemişti. Bugün ise MÜSİAD Ekonomik Sayısal ve Sosyal Araştırmalar Birimi tarafından hazırlanan SAMEKS (Satınalma Müdürleri Endeksi) verileri açıklandı. Takvim ve mevsimsellikten arındırılmış SAMEKS Bileşik Endeksi Mart 2020 döneminde bir önceki aya göre 10,2 puan azalışla 40,3 değerine geriledi. Endeksin 50 seviyesinin altındaki değerler sektörde daralmaya, yukarısındaki değerler büyümeye işaret ediyor.

SAMEKS Bileşik Endeksi sanayi ve hizmet sektörü verilerinin birleşiminden oluşmaktadır. Mart ayında mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış;

. SAMEKS Sanayi Sektörü Endeksi önceki aya göre 7,6 puan azalışla son 10 ayın en düşük seviyesi olan 42,9 seviyesine,

. SAMEKS Hizmet Sektörü Endeksi önceki aya göre 11,1 puan azalışla tarihi düşük seviyesi olan 39,6 seviyesine geriledi.

Sanayi sektöründe;

. Yeni siparişler aylık 12,7 puan düşüşle 36,2 seviyesine geriledi,

. Girdi alımları aylık 4,6 puan düşüşle 52,8 seviyesine geriledi.

. Nihai mal stokunun azalışı Mart ayında devam etti,

. Tedarikçilerin teslimat süresi alt endeksi 48,4 seviyesine geriledi,

. Firmaların işgücü taleplerinde ivme kaybı sürdü ve istihdam alt endeksi aylık 0,9 artışa karşın 49,9 seviyesinde gerçekleşti.

. Böylece üretim alt endeksi aylık 9,6 puan azalışla 40,5 seviyesine geriledi.

Hizmet sektöründe;

. Girdi alımları alt endeksi aylık 18,3 puan azalışla 41,3 seviyesine geriledi,

. İş hacmi aylık 17,2 puan azalışla tarihi düşük seviyesi olan 29,7 puana geriledi,

. Nihai mal stoku alt endeksi aylık 11,2 puan azalışla 39,8 puana geriledi,

. Tedarikçilerin teslimat süresi alt endeksi aylık 1,3 puan azalışla 48,8 seviyesine geriledi.

. İstihdam alt endeksi aylık 1,2 puan azalışla 46,3 seviyesine geriledi.

Ne anlıyoruz?

Şubat ayında SAMEKS hizmet endeksi hafif yükselişle 50,7 değerini alarak büyüme bölgesine geçmiş, sanayi endeksi ise büyüme bölgesindeki yerini korusa da aylık 5,8 puanlık yavaşlama ile 50,5 seviyesine gerilemişti. Ancak koronavirüs salgınının ekonomik aktiviteyi sekteye uğratması sebebiyle her iki sektörde de Mart ayında daralma yaşandı. Sokağa çıkma yasakları ve gönüllü karantina uygulamalarını dikkate aldığımızda yaşanan arz kaynaklı sorunlar sebebiyle hem yurt içi hem yurt dışı üretimde azalma Nisan ayında da sürecek. Küresel anlamda fonlama imkanının rahatlatılmaya çalışılması rahat bir soluk aldırsa da Türkiye özelinde bütçedeki deliğin büyüyor olması risk algısını olumsuz etkiliyor. Virüsün tedavisiyle ilgili olumlu bir gelişme yaşanmadığı sürece Türkiye ekonomisi ilk çeyrekte yıldan yıla büyüme yaşayacak olsa da önceki çeyreğe göre yavaşlama göreceğiz. Yılın ikinci çeyreğinde ise çeyrek bazda sert bir daralmaya tanık olacağız. GSYH, 2019 yılı dördüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %6,0, bir önceki çeyreğe göre %1,9 büyüme kaydetmişti.

Dr. Fulya Gürbüz

Merkez Bankası döviz rezervlerinde devam eden düşüş Türk lirasına satış getirdi

Ne oldu?

23-27 Mart haftasını 6,45 seviyelerinden kapatan Dolar-TL kuru, 30 Mart-3 Nisan haftasına 6,50-6,60 aralığında girdi. 20 Mart ile biten haftada Merkez Bankasının döviz rezervlerinde yaşanan sert düşüş ve dolayısıyla Merkez Bankası döviz rezervlerine ilişkin gündeme düşen soru işaretleri Türk lirasındaki değer kaybının sebeplerinden biriydi.

Merkez Bankası brüt döviz rezervleri Mart ayı başına göre 12,3 milyar dolar ve yılbaşına göre 16,1 milyar dolar azalışla 20 Mart tarihinde 65,1 milyar dolar seviyesine geriledi.

Aynı dönemde yabancı yatırımcıların, hisse senedi ve devlet iç borçlanma senetleri (DİBS) toplamı ne olmuş diye baktığımızda 20 Mart 2020 itibariyle 31,4 milyar dolar seviyesine gerilediğini görüyoruz. Bu, Mart ayı başına göre 9,3 milyar dolar, yılbaşına göre 16,5 milyar dolar azalış demek. Detaylandırırsak, Ocak ayında yabancıların menkul kıymet stoku yılbaşına göre 1 milyar dolar artarken, Şubat ve Mart aylarında toplamda 17,4 milyar dolar satış gerçekleşti.

Aynı dönemde yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatları Mart ayı başına göre 3,5 milyar dolar, yılbaşına göre de 2,3 milyar dolar azalışla 177,8 milyar dolar seviyesine geriledi.

Ne anlıyoruz?

Şubat ayında koronavirüsün ağırlığını hissettirmesi ve küresel ekonomik aktivitenin durmaya başlaması ile yabancı yatırımcılar Şubat-Mart döneminde 17,4 milyar dolar menkul kıymet satışı gerçekleştirdiler. Böylece yabancı yatırımcıların menkul kıymet stoku 2005’ten bu yana en düşük seviyesine, aynı paralelde Merkez Bankası brüt rezervleri 2008 Finansal Kriz seviyelerine geriledi. Yurt içi yerleşiklerin döviz cinsinden mevduatlarında hafif bir gerileme yaşanmasına rağmen tarihi yüksek seviyelerini koruması ise Türk lirasında güven kaybının sürdüğünü gösteriyor.

Bundan sonrasında ne olabilir?

Yabancı yatırımcıların menkul kıymetlerini satmaya devam etmeleri halinde Merkez Bankasının brüt rezervleri de düşmeye devam edecek. Tarihi düşük seviyelerine gerileyen brüt rezervler konusunda Merkez Bankasının cephanesi yeterli olacak mı sorusu ise elbette Türk lirası üzerindeki baskıyı artırıyor.

Bütçe tarafında ekonomik aktivitedeki yavaşlamaya paralel olarak gelirlerde yaşanacak düşüş ve mali yardım paketlerinin devreye alınmasıyla birlikte giderlerde artış, bütçe açığında artışı beraberinde getirecek. Bu da borçlanma gereğinde ve borçlanma faizinde artış olacağı anlamına geliyor. Yüksek faiz ve Türk lirası üzerindeki baskı yurt dışı borçlanma maliyetlerini de yukarı çekecek. Sürecin uzaması kredi derecelendirme kuruluşlarından not indirimi getirebilir.

Listeyi olumsuz senaryolarla uzatmak elbet mümkün ancak sadece Türkiye değil küresel boyutta tüm ekonomiler ayakta kalabilmenin çözümlerini bulmaya çalışıyorlar. Evet hepimiz aynı gemideyiz. virüsün tedavisine ilişkin kesin bir gelişme görene kadar ekonomik verilerde kötüleşme, sermaye piyasalarında sert oynaklıklar görmeye devam edeceğiz.

Ne yapmalıyız?

Belirsizlik ortamında artan riskler, finansal enstrümanların fiyatlarında sert dalgalanmaları beraberinde getiriyor. Buna sebep olan etkenlerin başında, mal ve hizmet üretimi tarafında arz-talep dengesizliğinin sektörler arasında yarattığı farklılıklar var. Bu sebeple, finansal enstrüman seçiminde ön şart, dersinizi çok iyi çalışmanız; elbette her zaman dilimi için kazanç garantisi olmadığını hesaba katarak. #EvdeKalSağlıklıKal

Dr. Fulya Gürbüz

Haftanın ekonomi gündemi: Dış ticaret, dış borç, PMI, enflasyon ve ABD işgücü verileri

31 Mart 2020, Salı

Şubat ayı dış ticaret istatistikleri yayınlanacak. Ocak ayında ihracat önceki aya göre %5,3 düşüşle 13,9 milyar dolar, ithalat %2,7 düşüşle 18,5 milyar dolar seviyelerine gerilemişti. Şubat ayı TİM verileri ihracatta %0,8’lik hafif bir düşüşe işaret etmişti.

Mart ayı Satınalma Müdürleri Endeksi (SAMEKS) hizmet ve sanayi sektörleri endeksleri açıklanacak. Şubat ayında hizmet endeksi 51,5 seviyesine, sanayi endeksi de 51,6 seviyesine yükselmişti.

2019 yılı Aralık sonu toplam dış borç stoku açıklanacak. 2019 yılı üçüncü çeyrek sonunda toplam dış borç stoku 433,9 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiş, bunun 116,9 milyar doları kısa vadeli, 317,0 milyar doları orta-uzun vadelidir. Dış borç stokunun 144,2 milyar doları (%33) kamu sektörüne, 283,3 milyar doları (%65) özel sektöre aittir. Finans dışı özel sektörün dış borç stoku ise 157,0 milyar dolardır.

1 Nisan 2020, Çarşamba

Türkiye ve küresel imalat sektörü PMI verileri açıklanacak. Geçen hafta ABD, Avrupa, İngiltere ve Japonya ilk tahminleri gelmiş ve tamamında her iki sektörde sert düşüşler yaşanmıştı. Geçen hafta TCMB tarafından açıklanan reel kesim güven endeksi (RKGE) Türkiye imalat sektöründe %7,6’lık güven kaybı ortaya koymuştu; üretim, siparişler, yatırım harcamaları, istihdam ve genel gidişat alt endeksleri RKGE’yi azalış yönünde etkilemişti.

3 Nisan 2020, Cuma

Mart ayı enflasyon verileri açıklanacak. Tüketici fiyatları endeksi (TÜFE) ve yurt içi üretici fiyat endeksi (ÜFE) Şubat ayında yıllık bazda sırasıyla %12,37 ve %9,26 seviyelerine yükselmişti.

ABD’de Mart ayı işgücü istatistikleri yayınlanacak. Şubat ayında işsizlik oranı %3,5 seviyesine, ortalama saatlik kazançlar yıllık bazda %3’e gerilemişti.

Dr. Fulya Gürbüz

Virüs ortamında tüketicinin güveni arttı, reel sektörün güveni düştü

Mart ayında, bir önceki aya göre;

. Tüketicinin güveni arttı,

. Reel kesimin güveni azaldı,

. İnşaat sektöründe güven arttı, hizmet ve perakende ticaret sektörlerinde azaldı.

Tüketici, maddi durum beklentisini yükseltti

TÜİK verilerine göre, gelecek 12 aylık döneme ilişkin olarak, tüketici güven endeksi Mart ayında önceki aya göre %1,7 artışla 58,2 oldu.

Tüketicinin; işsiz sayısı beklentisi arttı, genel ekonomik durum ve tasarruf etme beklentileri azaldı. Yine de tüketici umudunu kaybetmedi, maddi durum beklentisi yükseldi.

Genel ekonomik durum kötüye giderken umudunu kaybetmeyen anket katılımcılarının hangi gelir grubuna dahil olduğunu merak ettim doğrusu.

Tüketicinin aksine, reel kesimin gelecek 3 ve 12 aya ilişkin beklentileri kötüleşti

TCMB verilerine göre, reel kesim güven endeksi Mart ayında önceki aya göre %7,6 düşüşle 98,6 seviyesine geriledi.

Mevcut mal stokuna ilişkin değerlendirmeler endeksi artış yönünde etkilerken, gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarı, genel gidişat, gelecek üç aydaki üretim hacmi, sabit sermaye yatırım harcaması, gelecek üç aydaki toplam istihdam miktarı, mevcut toplam sipariş miktarı ve son üç aydaki toplam sipariş miktarına ilişkin değerlendirmeler endeksi azalış yönünde etkiledi.

Son üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacminde ve ihracat sipariş miktarında bir önceki ayda artış bildirenler lehine olan seyir azalış bildirenler lehine döndü. İç piyasa sipariş miktarında ise bir önceki ayda azalış bildirenler lehine olan seyir artış bildirenler lehine döndü.

Mevcut toplam siparişlerin mevsim normallerinin altında olduğu yönündeki değerlendirmeler güçlendi, mevcut mamul mal stoklarının seviyesinin mevsim normallerinin üzerinde olduğu yönündeki değerlendirmeler zayıfladı.

Gelecek üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacmi, iç piyasa sipariş miktarı ve ihracat sipariş miktarında artış bekleyenler lehine olan seyir zayıfladı. Gelecek on iki aydaki sabit sermaye yatırım harcamasına ilişkin artış yönlü beklentiler azalış bekleyenler lehine döndü, gelecek üç aydaki istihdama ilişkin artış yönlü beklentiler zayıflamaya devam etti.

Ortalama birim maliyetlerde, son üç ayda artış olduğunu bildirenler lehine olan seyir zayıfladı, gelecek üç ayda artış olacağını bekleyenler lehine olan seyir güçlendi. Gelecek üç aydaki satış fiyatı artış beklentileri zayıfladı. Gelecek on iki aylık dönem sonu itibarıyla yıllık ÜFE beklentisi bir önceki aya göre 0,1 puan artarak %13,2 oldu.

İçinde bulunduğu sanayi dalındaki genel gidişat konusunda, bir önceki aya kıyasla daha iyimser olduğunu belirtenlerin oranı %8,8’e, aynı kaldığını belirtenlerin oranı ise %70,3’e gerilerken, daha kötümser olduğunu belirtenlerin oranı %20,9’a yükseldi.

Güven endeksi, hizmet ve perakende ticaret sektörlerinde düştü, inşaat sektöründe yükseldi

TÜİK verilerine göre, mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi Mart ayında bir önceki aya göre; hizmet sektöründe %6,0 ve perakende ticaret sektöründe %1,2 azalırken, inşaat sektöründe %3,7 arttı.

Hizmet sektörü güven endeksi 92,5 oldu…

Mevsim etkilerinden arındırılmış hizmet sektörü güven endeksi Şubat ayında 98,5 iken, Mart ayında %6,0 oranında azalarak 92,5 değerini aldı. Hizmet sektöründe bir önceki aya göre, gelecek üç aylık dönemde hizmetlere olan talep beklentisi alt endeksi %7,6 azalarak 97,7 oldu. Son üç aylık dönemde iş durumu alt endeksi %4,8 azalarak 90,6 değerini aldı. Son üç aylık dönemde hizmetlere olan talep alt endeksi ise %5,6 azalarak 89,3 değerini aldı.

Perakende ticaret sektörü güven endeksi 101,7 oldu…

Mevsim etkilerinden arındırılmış perakende ticaret sektörü güven endeksi Mart ayında %1,2 oranında azalarak 101,7 değerini aldı. Perakende ticaret sektöründe bir önceki aya göre, mevcut mal stok seviyesi alt endeksi %0,2 artarak 108,0 değerini aldı. Gelecek üç aylık dönemde iş hacmi-satışlar beklentisi alt endeksi %2,4 azalarak 102,5, son üç aylık dönemde iş hacmi satışlar alt endeksi ise %1,4 azalarak 94,4 oldu.

İnşaat sektörü güven endeksi 77,2 oldu…

Mevsim etkilerinden arındırılmış inşaat sektörü güven endeksi bir önceki ayda 74,5 iken, Mart ayında %3,7 oranında artarak 77,2 değerini aldı. İnşaat sektöründe bir önceki aya göre, gelecek üç aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisi alt endeksi %5,4 artarak 93,4 oldu. Alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi alt endeksi ise %1,2 artarak 61,1 değerini aldı.

İnşaat sektöründe Mart ayında girişimlerin %37,1’i faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %62,9’u ise faaliyetlerini kısıtlayan en az bir temel faktör bulunduğunu belirtti. İnşaat sektöründe faaliyetleri kısıtlayan en önemli temel faktörlerden; “finansman sorunları” Şubat ayında %42,1 iken Mart ayında %42,0, “talep yetersizliği” Şubat ayında %34,7 iken Mart ayında %31,1 ve “hava şartları” Şubat ayında %18,3 iken Mart ayında %11,2 oldu.

Dr. Fulya Gürbüz

Haftanın makro-ekonomi verileri: Güven endeksleri, turizm, kapasite kullanım oranı

23 Mart 2020, Pazartesi

Mart ayı TÜİK tüketici güven endeksi açıklanacak. (Şubat 2020: 57,4)

Şubat ayı turizm verileri açıklanacak. (Ocak 2020: 1,79 milyon turist)

25 Mart 2020, Çarşamba

Mart ayı imalat sektörü kapasite kullanım oranı açıklanacak. (Şubat 2020: %76)

Mart ayı reel kesim güven endeksi açıklanacak. (Şubat 2020: 106,9)

Mart ayı sektörel güven endeksleri açıklanacak. (Şubat 2020: Hizmet 94,9, Perakende Ticaret 99,2, İnşaat 77,0)

26 Mart 2020, Perşembe

İngiltere Merkez Bankası politika faiz kararını açıklayacak.

27 Mart 2020, Cuma

Mart ayı ekonomik güven endeksi açıklanacak. (Şubat 2020: 97,5)

Küresel Koronavirüs Salgını krizinden alınacak dersler

Koronavirüs salgını öncesinde, artan politik riskle birlikte Kanal İstanbul projesinin bütçeyi olumsuz etkileyeceği, dolayısıyla da Türk lirasının artan kırılganlığından bahsedip, yapısal reformlara gönderme yapıyorduk. Koronavirüs salgını, küresel ekonomik büyümeyi hızla aşağı çekecek. Geliri giderlerini karşılayamayan ve ihraç ettiğinden daha fazlasını ithal etmek zorunda kalan Türkiye ekonomisi artık bu ezberi bozmalı. Ekonomik olarak daralmak, ‘gelirin azalması sebebiyle sabit harcamaları karşılayabilmek için daha fazla borçlanmak’ demek. Bu hem hane halkı hem de devlet bütçesi için geçerli. Tek, fark hane halkının gıdasından kesecek kadar fakirleşmesi.

Dolayısıyla, daha fazla fakirleşmeden ayağa kalkıp toparlanma zamanı geldi. Nasıl mı? Elbette krizi fırsata çevirerek:

. Salgın ve doğal afetlere yönelik hareket planının, en hızlı şekilde Türkiye’nin her noktasında eş zamanlı olarak devreye girmesini sağlayacak sistemin oluşturulması,

. Kaliteli işgücü yetiştirmek amacıyla kalite odaklı eğitim sisteminin devreye alınması,

. İthal girdiye bağımlılığın azalacağı, yüksek teknolojili milli üretime geçişi sağlayacak ekonomik altyapının ivedilikle oluşturulması.

Küresel ekonomide daralma hızlanacak

İhracat ve ithalat fiyatları Ocak ayında önceki aya göre arttı, miktar olarak azaldı

İhracat birim değer endeksi Ocak 2020’de 92 seviyesine, ithalat birim değer endeksi ise 86,6 seviyesine yükseldi; önceki aya göre sırasıyla %0,69 ve %0,29’luk artış yaşandı.

İhracat miktar endeksi Ocak 2020’de 158,6 seviyesine, ithalat miktar endeksi ise 138,1 seviyesine geriledi. Böylece aylık bazda sırasıyla %6,22 ve %2,98 düşüş kaydedildi.

İmalat sektörü ihracat miktarı son üç aydır düşüyor

İhracat miktar endeksi detaylarına göre Tarım ve Ormancılık sektörü aylık bazda %13,97, Madencilik ve Taş Ocaklığı %3,18 ve İmalat sektörü %5,87 düşüş kaydetti.

İthalat miktar endeksi detaylarına göre Tarım ve Ormancılık sektörü aylık bazda %1,71, Madencilik ve Taş Ocaklığı sektörü %3,04 artış kaydetti; İmalat sektörü %4,50 düştü.

Ocak ayındaki imalat sektöründeki güç kaybı Şubat ayı ile birlikte artarak devam edecek

İmalat sektörü ihracat ve ithalat miktar endekslerinde Ocak ayında kaydedilen düşüş yurt dışı ve yurt içi talepte zayıflamayı teyit etti. Koronavirüs salgınının küresel bazda imalat ve hizmet sektörlerinde sebep olduğu güç kaybı Şubat ayı verileriyle birlikte artarak devam edecek. Dün duyurulan 100 milyar TL büyüklüğündeki ekonomi paketi finansal sistemi şüphesiz rahatlatacaktır. Ancak küresel bazda ekonomik daralmaya doğru giderken sürecin belirsizliği hane halkının harcanabilir gelirinde bozulmaya sebep olacak. Bu sebeple işten çıkarmaların kontrolsüz hale gelmesi önlenmeli.

Türkiye’nin net Uluslararası Yatırım Pozisyonu açığı Ocak ayında 366 milyar dolara yükseldi

Net Uluslararası Yatırım Pozisyon açığı önceki aya göre 13 milyar dolar arttı

Merkez Bankası verilerine göre, Türkiye’nin yurt dışından alacakları (varlıkları) ile yurt dışına olan yükümlülüklerinin farkı olarak tanımlanan net Uluslararası Yatırım Pozisyonu Ocak 2020’de açık vermeyi sürdürdü. Net Uluslararası Yatırım Pozisyon açığı Ocak ayında bir önceki aya göre 13 milyar dolar artışla 366,2 milyar dolara yükseldi.

Yurt dışı varlıklar önceki aya göre azaldı, yükümlülükler arttı

Türkiye’nin yurt dışı varlıkları, Ocak ayında aylık 1,8 milyar dolar azalışla 250,2 milyar dolar seviyesine gerilerken, yükümlülükleri aylık 11,4 milyar dolar artışla 616,4 milyar dolar seviyesine yükseldi.

Yurt dışı yükümlülükler Temmuz 2018 seviyelerine yükselirken, yurt dışı varlıklar tarihi yüksek seviyelerinde bulunuyor.

Bankaların mevduatı artarken, diğer sektörlerin mevduatı değişmedi

250,2 milyar dolarlık yurt dışı varlıkların %41’ini Rezerv Varlıklar, %39’unu Diğer Yatırımlar, %20’sini Doğrudan Yatırımlar, %1’ini Portföy Yatırımları oluşturuyor.

Alt detaylara bakıldığında yurt dışı varlıkların en büyük kalemini 66,3 milyar dolar ile Diğer Yatırımlar kalemi altındaki Efektif ve Mevduatlar oluşturuyor. Aşağıdaki grafik bankalar ve diğer sektörlerin Efektif ve Mevduatlarını gösteriyor. Bankaların yurt dışı mevduatları ile diğer sektörlerin arasındaki makas Ocak ayında daha da artmış durumda.

Diğer sektörlerin yurt dışı kredileri, mevduatlarından daha fazla

Bankalar son iki ayda mevduatlarını 3,3 milyar dolar artırırken; diğer sektörün mevduatları aynı kalmış, kredileri ise çok hafif gerilemiştir. Aşağıdaki grafikte de görüleceği gibi bankaların yurt dışı banka mevduatları ile diğer sektörlerin yurt dışı banka mevduatları arasındaki makas açılıyor. Öte yandan diğer sektörleri dikkate aldığımızda mevduatlarından daha fazla kredi kullanmaktalar.

Türk lirasındaki değer kaybı net Uluslararası Yatırım Pozisyonu açığı üzerinde baskı yaratıyor

Yurt dışı yükümlülüklerin yurt dışı varlıklardan giderek daha fazla artması Türk lirasında yaşanan değer kaybını dikkate aldığımızda finansal riskler üzerinde baskı oluşturuyor. Özellikle koronavirüs salgınının etkisinin belirsizliği daha da artırmasına bağlı olarak Merkez Bankasının dün açıkladığı tedbirler reel sektör ve bankacılık sektörünün olası likidite ihtiyacına yönelik tedbirleri içeriyordu. Küresel bazda düşük faiz dönemi ve ekonomik aktivitede zayıflamanın likidite riskini artırması finansal piyasalarda sert dalgalanmaları beraberinde getiriyor. Benzer bir seyri makro-ekonomik verilerde de görebiliriz. Zaman, temkinli olma zamanı.

Dr. Fulya Gürbüz

Bir önceki aya göre konut satışları Şubat ayında %4,5, konut fiyatları Ocak ayında %1,8 yükseldi

TÜİK verilerine göre Türkiye genelinde konut satışları 2020 Şubat ayında bir önceki aya göre 5.138 adet artışla 118.753 oldu.

TCMB verilerine göre ise, Türkiye’deki konutların kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini izlemek amacıyla hesaplanan Konut Fiyat Endeksi (KFE) (2017=100), 2020 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre %1,79 oranında artarak 120,89 seviyesinde gerçekleşti.

Bir önceki yılın aynı ayına göre %12,39 oranında artan KFE, aynı dönemde reel olarak %0,22 oranında artış gösterdi.

Türkiye’nin kısa vadeli dış borç stoku Ocak 2020’de önceki aya göre değişmedi

Türkiye’nin Ocak sonu kısa vadeli dış borç stoku, bir önceki aya göre değişiklik göstermeyerek 123,6 milyar ABD doları olarak gerçekleşti.

Aynı dönemde, bankaların kısa vadeli dış borç stoku 0,6 milyar ABD doları artışla 56,8 milyar ABD doları arttı, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku 0,6 milyar ABD doları azalarak 58,4 milyar ABD doları oldu.

2020 Ocak sonu itibarıyla, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku, 172,3 milyar ABD doları düzeyinde gerçekleşti. Bu büyüklük içinde, TCMB’nin payı %5 ile 8,4 milyar ABD doları, kamunun payı %19 ile 32 milyar ABD doları, özel sektörün payı ise %76 ile 131,8 milyar ABD dolarıdır. Özel sektör içinde finansal kuruluşların payı 59,1 milyar dolar iken finansal olmayan kuruluşların payı 72,6 milyar ABD dolarıdır.